FETÖ İLE MÜCADELE VE HUKUK DEVLETİ..


 R. Ferhat VURAL    07-05-2017  


15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili çok şey yazıldı çizildi.Benim yazacaklarım bu tarihten sonra gelişen olaylar ve yeniden yaşatılan mağduriyetlerle ilgili olacaktır.

Sadece 15 Temmuz darbesini değil,hiç bir darbeyi tasvip etmediğimi,tüm darbeleri lanetlediğimi burada tekrar etmek istiyorum.Her zaman vurguladığım gibi, kimin ne hedefi varsa, demokrasi,insan hakları,özgürlükler, hukuk devleti,halkın refah seviyesini yükseltmek gibi  bir çabası varsa, bunun yolu meşru siyaset kulvarıdır.Bunun dışındaki tüm yollar gayrimeşrudur. .

FETÖ yapılanmasına herkes farklı bir zaviyeden bakar, ben ilahi adalet penceresinden bakıyorum.Bir zamanlar insanlar o camiadan görünmek için can atarken benim söylemim şu idi;Vallahi doğru yolda değilsiniz,şımarıyorsunuz,kul hakkına giriyorsunuz,"haddi aşanlardan oluyorsunuz.."vs vs derdim.Tabi şimdi ki Ak partili dostlar dahil herkesten tepki alırdı bu söylemim.Karşı argüman hazırdı."Nasıl böyle dersiniz,bu camia, alnı secdeye değen insanlar,tabi ki tüm imkanlar namazlı niyazlı devletine Dinine/Diyanetine bağlı insanlara verilmeli.." diyorlardı.O Devletine dinine bağlı insanların Devleti de Dini de ne hale getirdiklerini gördük.Kısacası o yapıda haram vardı,kul hakkı vardı,garip gurebanın tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardı. KPSS,ÖSYM'den çalınan sorular,kamunun malına bedava konmalar,ihaleler,devletin en mahrem noktalarına hakketmediği halde yerleştirilen insanlar vardı ve şimdi "çıkıyor aheste aheste.."  İşte ben buna ilahi adalet diyorum.Peki Devlet akıllandı mı derseniz hayır.Halkın tüm kesimlerine karşı adaletli davranacağına,kaynakları eşit dağıtacağına yine bazı tarikat ve camialara pozitif ayrımcılık yaptığına şahit oluyoruz ve yine yanlış yapıyor...

 HUKUKİ SÜREÇ

Hukuk devleti güçlü devlettir.Devlet,ne zaman ki hukuktan ayrılırsa o zaman hukuk devleti vasfını yitirip zorba devlet olur.15 Temmuz darbesinin üzerinden 10 ay geçti.Halkın üzerine kurşun yağdıranlar,meclisi bombalayanlar,seçilmiş  cumhurbaşkanına suikast düzenleyenler en ağır cezayı alsınlar kimsenin itirazı yok.Ancak Sayın Cumhurbaşkanımız ve diğer yetkililerinde zaman zaman dile getirdikleri gibi "at izi it izine karışıyor." Suçlu suçsuz,yaş koru birlikte yanıyor.Korkular korkular..! Herkes adeta  can derdinde.Bunu çevremiz de yaşanan olaylara bakarak şahit oluyoruz. Resmen başka mağduriyetler yaratılıyor.Son dönem de Kanun hükmünde kararnamelerle ( KHK) adeta kıyım yaşanılıyor.Yargılamadan, herhangi bir suçla dahi suçlanılmadan birilerinin espiyonajı sonucu insanlar açığa alınıp ihraç ediliyor..! Peki sormak lazım Hukuk,adalet ne güne duruyor? Neden bu insanları yargılayıp yargılama sonucunda suçluluğu kesin olduktan sonra cezalandırmıyorsunuz? Hem FETÖ'nün okullarında/kolejlerinde çocuklarını bedava okutan siyasiler-üniversiteleri dahil- o okullarda Öğr.Gör.ayağına ballı maaş alanlar sırça köşklerde  otururken, o okuldan mezun olan veya çocuğunu dershaneye gönderen  garibanın cezalandırılmasını hangi  vicdanla açıklamak lazım? Böyle adalet mi olur?

KARANLIK VE OMURGASIZ BİR YAPI FETÖ

Yakın siyasi tarihimizi hasbelkader takip eden biri olarak;1972 de,12 Eylül darbesinde 28 şubat'ta Hangi örgütten olursa olsun-sağ /sol/islamcı-o örgüt içinde birileri çıkar "Ben liderime bağlıyım,ben davama sadıkım,bedeli de ne ise öderim.."demiştir.Hatta apo yakalandığında bir kaç kişi kendini yakmıştı.Farkındaysanız 15 Temmuzdan bu yana o kadar insan FETÖ'den yakalandı,bir Allahın kulu çıkıp "Evet ben bu "SÜMÜKLÜYE" bağlıyım,o sahte bir mehdidir,ben davamın arkasındayım.."dememiştir.Hatta çoğu kendini kurtarmak için ya arkadaşlarını gammazlamış ya da masum insanları karalamıştır.. Bu da,bu yapının ve elemanlarının ne kadar karaktersiz/ikiyüzlü/menfaatperest  olduklarını gösteriyor.Bu ve benzeri yapıların oluşumunda demokratik olmayan devletin katkısı vardır.Devlet,hukuk  devleti olursa,halkına eşit muamelede bulunsa bunların üreyeceği  bataklık alanda oluşmaz.

Herşeye rağmen Hukuk devletine düşen,suçlu ile suçsuzu birbirinden ayırmaktır.Zaten Hukuk ve bağımsız yargı bunun için var.Kesinlikle başka mağduriyetler yaratılmamalı.Ve o hedef şaşırtan  elemanların itirafları da  süzgeçten geçirilmelidir. " Asil ve haysiyetli insan, hak ve adaleti her şeyin üstünde tutar." diyor Konfüçyus.