MEVLANA CELALEDDİN-İ RUMİ-5


 Ali BÜYÜKŞAHİN    14-05-2017  


 “Bir kez gönül yıktın ise,

Bu kıldığın namaz değil

Yetmiş iki millet dahi

Elin yüzün yumaz değil.”

 

Hacı Bektaş Veli’ de bu konuda görüşlerini belirterek diyor ki;

 

“Hararet nardadır, sacda değildir,

Keramet baştadır, tacda değildir,

Her ne arar isen kendine ara

Kudüs’te, Mekke’de, Hac’da değildir.”

 

İnsanın gerçekte “Hacı” olması Kâbe’yi içinde görmesi ve yaşatması gerekir. Bu mutluluğa eren kişi Tanrı’ya yakınlaşmış ve görevini yerine getirmiş olur.

     Yukarıda verilen örneklerde Mevlana, Yunus Emre ve Hacı Bektaş Veli “Her ne arar isen kendinde ara” diyerek bize tavsiyelerde bulunmuşlardır. Her şeyin insan merkezli olduğunu ifade etmişlerdir. Mevlevi tarikatının Piri Mevlana, Tanrı ve evrenle bütünleşmek için Sema yaptı. Sema’da bir eli havaya, diğer eli yere bakarken, niçin böyle yapıyorsun diyenlere, “Allahtan alırım, halka dağıtırım” demiştir.

Gözlerimizi kamaştıran, gönlümüzü hoş eden ve inancımızı güçlendiren Mevlevi Sema’yı izlerken duygulanmamak olanaksızdır.

      Mevlana tasavvufun ilk bilgelerinden olan Hallacı Mansur gibi “Enel Hak” yolundaydı. O gönlünü sevgiyle açmıştır evrene. Alçak gönüllülüğün, sevginin, hoşgörünün kapısından girerek insanlara yaklaşmıştır. Mevlana, Tanrı’dan başka tapacak başka bir varlığın olmadığını ve tasavvufi anlamda “Tanrı-evren-insan” üçlemesinin bir bütünlük oluşturduğunu dile getirmiştir.

     Mevlana “Enel Hak” aşk ile şöyle der bir şiirinde:

“Enel Hak kadehiyle bir yudumcuk içen sızdı.

 

“Tanrı’lık şarabından

Şişelerle, küplerle içtim ben sızmadım

Ben hacetler kıblesiyim,

Gönül kıblesiyim ben,

Ben Cuma mescidi değilim

İnsanlık mescidiyim ben…”

(Gülağ Öz-Aleviliğin Tarihi Kökleri ve Anadolu Erenleri-Uyum Yayınları)

 

    Kalp gözüyle bakıldığında her insanın cemalinde (yüzünde) Tanrı’nın verdiği aydınlık görünür.

Çünkü Tanrı, kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: İnsanı balçıktan yarattım ve kendi ruhumdan üfleyerek ona can verdim.” Tanrı istedi ki yarattığı insan, yaratanı ansın, bilsin ve onun için dua etsin.

    Mevlana bir beyitinde: Tanrı, “dua edin, beni çağırın, size icabet edeyim: dedi. İcabetin şartı bile duadır”-2404. Ayrıca Mevlana gene diyor ki: “önceleri sen varlığını Tanrı’ya verdin, karşılık olarak Tanrı da varlığını sana verdi.”B-7-(Burhan YILMAZ-Bilinmeyen Mevlana, S:171).

 

Şeb-i Arus (Düğün Gecesi)

     Mevlana, ölüm vaktinin geldiğini biliyordu. Ona göre insanoğlunun yaratılışından bu yana değişmeyen ve kabul edilen bir kural vardır: “Hak’tan gelip hakka gitmektir.” Hakka yürümesinden önce yakınlarına ve dostlarına üzülmemeleri için vasiyette bulunmuştur.

     Büyük Mevlana, 1273 tarihinde Hakk’a yürüdü ve herkesi derinden üzdü. Cenazesi onun vasiyeti doğrultusunda kaldırıldı. O’nun ölüm günü yas günü olarak değil, Şeb-i Arüs (düğün gecesi) olarak kabul edildi.

 

Mevlana’dan Güzel Sözler

“Cömertlik ve yardım etmede, akarsu gibi ol.”

“Şevkat ve merhamette, güneş gibi ol.”

“başkalarının kusurunu örtmede, gece gibi ol.”

“Hiddet ve asabiyette, ölü gibi ol.”

“Tevazu ve alçak gönüllülükte, toprak gibi ol.”

“Hoşgörülülükte, deniz gibi ol.”

“Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.”

 

(Gelin canlar cem olalım. Cem Vakfı Yayınları-Dr. Celal DİNÇER-Ali Rıza UĞURLU-Ayhan AYDIN)

 

MEVLANA’NIN ESERLERİ:

1)Divan-ı Kebir (Divan-ı Şemsi Tebrizi)

2)Mesnevi

3)Fıhi Mafih (Sohbetler)

4)Mektubat (Mektuplar)

5)Meclis-i Seb’a (Vaaz ve Sohbetler)

 

ALİ BÜYÜKŞAHİN

ALEVİ DEDESİ