Gazetecilik,tetikçilik,kemikçilik


 R. Ferhat VURAL    18-06-2017  


Şurası bir gerçektir ki,bu üç kavramda "Gazetecilik" adı altında ülkemizde icra edilmektedir.Onun için medyanın bir saygınlığı olmadığı gibi gazetecilik etiği de yerlerde sürünmektedir..Bırakın 4. Kuvvet olmayı 104'ncü kuvvet bile değildir medya.

Gazeteciliğin temel işlevi halkı doğru bilgilendirmektir.Eleştirel/muhalif olmak bu mesleğin doğasında vardır..Muhalif derken yapıcı muhalif yoksa dünün kartel medyasının yaptığı gibi iktidarlar kuran/yıkan bir medya değil.

Şimdi tek tek bu kavramları biraz açalım.

1-Gazetecilik: Basın ve yayın organlarında haberlerin oluşturulmasında, araştırılmasında, yayınlanmasında görev alan kişilerin oluşturduğu mesleğin adıdır.Gazetecilik her şeyden önce Halkın haber alma özgürlüğüdür, gazeteci ise bunu halka ulaştıran bir aracıdır.Bu mesleğin 16 tane ilkesi vardır,haber yapılırken mutlaka bu etik kurallara uyulması lazım..Üzülerek ifade edeyim ki,dünkü kartel medyası haber yaparken bu ilkeleri göz önünde bulundurmuyordu,bugünün havuz medyası /iktidar yalakası vb. etiketlerle yaftalanan medya da bu ilkeleri uygulamıyor.

2-Tetikçilik :Az çok medya sektöründe olanlar "tetikçi gazeteci" kavramını iyi bilirler.Dün de bugünde  liyakat/ ehliyet, bilgi/ kültürden ziyade, efendisini memnun eden onun adına yazıp çizen biraz da rezil dediğimiz tiplerdir. Bu zatı muhteremler bütün gelişmelere efendilerin gözünden bakarlar, dün beyaz dediğine bugün rahatlıkla siyah diyebilirler. Patronun bir işaretiyle insanlara iftira atarlar,yalan/yanlış bilgi servis ederler.Bunlara gazeteciden ziyade sahibinin sesi denilmesi daha doğru olur.

3-Kemikçlik: Gazetecilik konusunda hiç bir bilgi,birikim ve tecrübeleri  yoktur. Gazetecilik nedir diye sorarsanız bön bön bakarlar çünkü bu kavramın açılımını bile bilmezler.Kendi kendilerine unvan verirler .Bu tayfa, gerek ulusal medya da gerekse yerelde türünün en tehlikelisi en ahlaksızıdır.Düzenli bir medya organları yoktur.Genelde sosyal medyada varlıklarını sürdürürler.Tırışkadan bir Web sayfasına sahipseler ne ala.Halkın nezdinde karşılıkları yoktur. Gazetecilik adı altında sergilemedikleri pespayelik yoktur...Bunlarında tıpkı diğer tetikçiler gibi İşi gücü  sahiplerine yalakalık yapmak onları her daim pohpohlamak.Efendilerin hatırına masum insanlara çamur atmak.Hele ağaları tarafından ceplerine biraz harçlık indirildi mi değme keyfine gitsin.Bazen efendilerinden önce atılırlar olayların üzerine,görevlerini bitirince efendilerinin etrafında fır dönerler "de hadi görevimi başarı ile "Şeref'le yerine getirdim" hakkedişimi ver diye fingirderler..

Peki bu tip "medya'nın " halkın nezdinde bir itibarı var mı derseniz,hayır. Halkın dert ve sıkıntılarını dile getirmesi gereken medya güç odaklarını memnun ettiği için saygı görmez.Çünkü bu toplum, insanın yüzüne karşı  söylemese de herkes kimin ne adına kimin adına konuştuğunu çok iyi bilir ve ona göre değer verir.

İşin kötü tarafı bu meslekte belli kriterlerin olmamasıdır.Eline fotoğraf makinesi alan veya sosyal medyada bir iki paylaşım yapan "ben gazeteciyim "diye kendini pazarladığını görürsünüz..Hadi pazarlarsa pazarlasın diye geçiştirebilirisiniz ama kazın ayağı öyle değil.Çünkü bunlar,zalimi mazlum,fakiri zengin,suçluyu suçsuz gösterirler.Haber değeri olan herşeyi (yolsuzluk, hırsızlık, torpil,adam kayırma, suiistimal vb) gündeme getirmezler.Tam aksine bilgi kirliliği yaratırlar.Sanki o memleketin hiç bir sorunu/sıkıntısı yoktur cennette yaşıyorlar zannedecek.İşte bunlar bir beldenin/kentin geri kalmasının  baş sorumlularıdır.Siz siz olun bunları ciddiye almayın,yazdıklarına çizdiklerine inanmayın ve itibar etmeyin.Bunlara verilecek en güzel cevap."Gölge etmeyin başka ihsan istemez.." olacaktır.Bunu kendiniz,geleceğiniz,yavrularınız için yapın. Kalın sağlıcakla