Devlet kimdir ve nedir?


 Doç. Dr. M. Sadık BEKTAŞ    16-07-2017  


Felsefe'nin belki de en önemli konularından biridir devlet tanımının yapılması. Plato'dan Hobbes'a, John Locke'dan Immanuel Kant'a, Adam Smith'den, Karl Marx'a tarihin her dönemlerinde devlet kavramı ve tanımıyla ilgilenmiş bir çok filozof, yazar ve sosyolog bulmak mümkündür. Ama herşeyden önce, devlet kavramının ne olduğuna bakmadan önce onun tarihsel varoluşu ve evrimine göz atmakta fayda var. Devletin var olması için toplumun var olması gerekmektedir. Devletsiz toplum olabilir ama toplumsuz devlet olamaz. Bu söz bir devletin topluma ne kadar ihtiyacı olduğunu göstermekte. Yalnız modern çağda devlet daha çok bir kaç elit tabakasının emri altında çalışan bir mekanizma veya bir çıkar kurumu haline geldi. Tıpkı Fransız düşünür M. Foucault'un dediği gibi, bir kurum olan devlet bir güç, kuvvet aracı haline geldi.

 İlk devlet yapılanmasına Sümerliler da rastlıyoruz. Onlarda devlet daha çok soylu bir aileden gelen bireylerden oluşan bir kurumdu. Hatta öyle idi ki, onların uğruna insan bile kurban ediliyordu. Devlet ve onu yönetenleri  kutsal olduğu inancı vardı. Yalnız enteresan olan şu idi ki, modern çağ öncesinde devlet kutsal olduğu için, vatandaşlarının da her türlü isteğini dinlemek zorundaydı. Hatta kimi toplumlarda devlet sözcüğü farklı anlamlara gelmekteydi. Örneğin; İngilizcede olan devlet yetkilileri için kullanılan "Lord" kelimesinin kökeni eski İngilizcedeki "hlaford" yani "loaf-ward" yani ekmek bekçisi sözcüğünden gelmekteydi. Lord olan kişiler aynı zamanda ekmeğin de bekçisi ve gözetimcisi idiler. Aynı zamanda ekmeği paylaştıran kişiler olarak da anılmaktaydılar. Yine İnka dilindeki "qhapaq" sözcüğü "cömert" anlamına gelmektedir, bu sözcük zengin olan kişiler için kullanılır ve bu kişilerin elindeki varlıkları fakirlerle paylaştırılması umulur. Yine İnka imparatoruna verilen bir başka isim de "wakchakuyag"tır. Anlamı ise yoksul olanı gözeten demektir. Yine Çin imparatorunun ilk görevi halkı beslemek olduğu söylenir. Yine Hawai şefleri veya devlet yetkililerinin mallarını depolamamaları konusunda uyarıldığı bilinir.

Yukarıdaki örneklerde gördüğünüz gibi "devlet" demek modern öncesi toplumlarda, halkını gözeten koruyan, koruyup kollayan, mallarını paylaşan kişi, kişiler ve kurumlar olarak bilinmekteydi. Artık bu tanım ve özellikler günümüz devlet oluşumlarına  ne kadar uymakta onu da siz okuyucularım karar versin.