İSMAİL RACİ EL FARUKİ-2

      Faruki ve eşinin şahadetinden iki hafta önce Village Voice gazetesinin ön sayfasında Yahudileri Müdafaa Derneği New York başkanı Victor Vancier’in “Ünlü Filistinli Amerikan Profesörün susturulması” planından söz etmesinden sonra MOSSAD veya güdümündeki katillerce 27 Mayıs 1986’da Pensilvanyadaki evlerinde sahur vaktinde bıçaklı bir saldırıya uğrayarak eşi ile birlikte şehit edilmiştir. Böylece diğer ülkelerde bulunan Filistinlilere yönelik MOSSAD’ın uygulaya geldiği cinayet planı bir kez daha devreye girmişti.

      Faruki’nin çalışmaları 4 ana başlıkta toplanabilir:

1-İslam kültür atlası

2-Karşılaştırmalı dinler tarihi    

3-Siyonizm fenomeni          

4-Bilginin İslamileştirilmesi 

         Faruki ve eşi Lamia ile birlikte hazırladığı İslam kültür atlası şehit edildiklerinde daha matbaadaydı. Kitabın ön sözünü kaleme alan Hişam Talib, Atlasın “Anne ve babasız yetim olarak doğduğunu”  yazar. İslam Kültür Atlası 1991 Yılında İnkılap yayınlarınca Türkçeye kazandırılmıştır. Şüphesiz ki Faruki’nin en önemli çalışması  Bilginin İslamileştirilmesidir. Çalışmayı konu edinen kitap Risale Basın Yayın tarafından 1985 yılında Bilginin İslamileştirilmesi, genel ilkeler ve çalışma planı adıyla Türkiye’de basıldı.

       Faruki Bilginin İslamileştirmesi gerekçesini şöyle açıklar:                                                                         “Modern Bilginin İslamileştirilmesi: Sadece İslam’ın ve İslam medeniyetini öğretilmesi ile hedefe ulaşılamaz. Beşeri ilimlerin de eğitim programı içine alınması gerekir. Müslümanlar gerileme döneminden önce beşeri bilimlerde, kendi dünya görüşlerini bu bilimlere egemen kılarak başarılı adımlar attılar. Bugün hemen her disiplinin tartışmasız önderi Batılılardır. Müslümanlar da bu bilimleri Batılı değerlerin hâkimiyetinde Batılılardan öğrenmektedir. Böylece de Batılılaştırılmaktalar. Bu durum değişmelidir. Müslümanların modern disiplinleri tam olarak öğrenmesi, anlaması ve disiplinlerin sunduklarına tam olarak hâkim olması gerekir. Bu hâkimiyet sağlanmadan bunların İslami değerler çerçevesinde düzenlenmesi, ayıklanması, reform edilmesi, zararlı ve yararlı yönlerinin tespit edilmesi mümkün olmaz. Modern bilimler gereklidir, eğitimi de şarttır ancak İslam’ı ve modern bilimleri çok iyi bilerek aralarındaki irtibatın doğru sağlanması gerekir. Daha önce ıslahatçıların hatası, Batılı bilginin İslam’la çelişkisinden gafil olarak Batı’nın bilgisini ve gücünü elde etmekti. Modern bilim ve bilginin İslam’la irtibatını sağlamak için yetkin kadroların, programlı korkusuz ve fedakârca çalışması gerekir. Bu, bugün yapılacak en önemli iştir. Diğer dünya görüşleri dünyada uzun vadeli eğitim programları sayesinde hayat buldular. İslam da eğitimden bağımsız olarak hayat bulamaz. Disiplinlerin (Bilim Dallarının) Batılı ve batıl beşeri değerlerle değil insani ve İslami değerlerin hâkimiyetinde yeniden düzenlenmesine ihtiyaç vardır.”

     Faruki çalışmasına ümmetin bunalımını tespit ile başlar. Bunalımın belli başlı etkileri olarak: Siyasi, ekonomik, dini ve kültürel yönden etkileri sayar. Bunalımı besleyen damar olarak İslam aleminde eğitimin bu günkü durumu ve bu konudaki görüşsüzlüğü (ufuksuzluğu) ifadeden sonra eğitim alanında elde edilen sonucun batı modeli değil ancak onun karikatürü olduğunu ifade eder. Hicretin 15. Yüzyılında ümmetin karşı karşıya bulunduğu en ciddi görev eğitim sorununu çözmektir. Bu görevde İslami temel görüşü yerleştirmek ve onu zaman-mekan planında gerçekleştirmekten başka bir şey olamaz der.