Hasankeyf ve Kapitalist Rant


 M. Sadık BEKTAŞ    28-08-2017  


Sevgili dostlar, Kapitalist düzenin getirdiği rant ve para sevgisi artık tarihi eserlere ve maneviyatımıza kadar girdi. Bu konuda doğunun unutulmaz incilerinden biri olan Hasankeyf de bu Kapitalist düzenin kurbanı olmak üzere. Bu yüzden gerek internet gerekse de sanatta Hasankeyf dedemiz sesini olabildiğince yükseltmeye çalışmakta ve bu dedemizin sesini bende bugün köşeme taşımaya karar verdim. Birde onun ağzından derdini dinleyelim.

Lütfen tarihi eserlerimizi, mekanlarımızı koruma altına alalım, koruyalım ve sahip çıkalım...

Hasankeyf’ten vasiyet var...

Tanrı evreni ve insanları, insanlar medeniyetleri, medeniyetler beni yarattı.

Adım, Hasankeyf. 12000 yaşındayım.

Henüz Asurlular yokken, Urartular yokken, Sümerler, Babilliler, Gutiler, Hurriler, bunların hiçbiri yokken ben vardım.

Daha İbrahim doğmamışken, Zerdüşt doğmamışken, Yunus, Musa, İsa ve hz Muhammed doğmamışken, ben vardım.

Avesta yokken, Tevrât yokken, İncil ve Kur’ân yokken, ben vardım.

Gördükleriniz içinde benden daha eski olan tek şey, beni beslemek ve doyurmak için yaratılan Dicle Nehri’nin şiir gibi akan sularıdır.

Mezopotamya dediğiniz ne ki, torunum yaşında sayılır.

Kral Dakyanus’tan kaçan o yedi genç ve bir köpek, Ashab-ı Kehf, benim mağaralarımda saklandılar. 309 yıl uyudular koynumda.

Her gece üstlerini örtüyordum hastalanmasınlar diye, o tertemiz alınlarını okşuyordum, o imanlı yüreklerine korku düşmesin diye o yedi delikanlıya kahramanlık ninnileri okuyup kendilerine cesaret aşılıyordum.

Avesta, benim serin gölgemin altında yazıldı. Ben ilham kaynağı olmasaydım, nasıl edebilirdi Zerdüşt onca güzel sözü?

Ahura Mazda’nın ilahî buyruğuydu: Bana hiç zarar vermedi Bilge Zerdüşt. Bir çakıl taşıma bile zarar vermedi, veremezdi. Ahura Mazda yasaklamıştı. İlk, beni sevmeyi öğretmişti.

"Hasankeyf’i inciten Hüda’yı incitmiş olur. Hasankeyf’in kıymetini bilen, Huda’ya yakın olandır. O halde Hasankeyf’i koruyun, Dicle’nin sularını kirletmeyin.” Buydu ilk âyetleri Avesta’nın.

İbrahim doğduğunda, adını ben koymuştum. “Bra-him”, yani “mağaranın kardeşi”. Ebesi oluyorum. Kardeşi Harran’ın da aynı şekilde.

Abraham ve Harran, bu iki kardeşi ben büyüttüm, temel eğitimlerini ben verdim. Onlara Tanrı’yı anlattım. Tanrı’nın bana öğrettiklerini ben de onlara öğrettim.

Makedonya Kralı Büyük İskender’e seferinde ben yol gösterdim. Selahaddîn Eyyubî’ye Kudüs’ün yolunu ben açtım. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat’a ata binmeyi ben öğrettim. Kerimxan Zend’i taaa Afganistan’lara ben sürdüm. Ahmed-i Xanî’ye, Fakih-i Teyran’a o şiirleri ben yazdırdım. Benim suyumdan içmeseydi hiç o kadar güzel olur muydu Adiabane Kraliçesi Helena?

12 bin yıllık hayatım sizin barbarlığınız yüzünden sona erdi.HÜZÜNLÜ,MATEM TUTAN KAYALAR...HISN'ı KEF...