GÜNÜMÜZ SORUNU ŞİDDET


 Nimet MUTLU    01-10-2017  


Televizyonlarda ve haber sitelerinde en çok karşımıza çıkan konuların başında ŞİDDET haberleri olduğunu görüyoruz maalesef. Gerek iş yaşantısında gerek okul ortamlarında ya da rutin hayatımızın seyrinde sıkıntıların temeline baktığımızda şiddetin ön planda olduğunu apaçık görmekteyiz.

Şiddet uygulayan kişilere göre kontrol kaybı olarak açıklansa da aksine bilinçli, kontrollü olarak yapılan bir eylemdir. Kişi bunu isteyerek bilinçli bir şekilde yapar. "Şiddet bir toplum sorunudur" tüm toplumun ruh sağlığını ilgilendiren bir durumdur. Yaşadığımız ülkede ya da bölgede yaşanan şiddet sorunu hepimizi ilgilendirir ve belki de günlerce olayın etkisinde kalmamıza sebep olur. Şiddeti sadece yaşayan kişi değil yaşamayan kişiler de bu şekilde etkisi altında kalır ve ruh sağlığında bozulmalara yol açar. Kişinin insanlara ve hayata olan güvenini sarsar, korku ve kaygıya sebep olarak beden ve ruh sağlığını ciddi şekilde tehdit eder. Şiddet sadece kişilere yönelik değil bazen bir gruba, nesneye, bitkiye, hayvana bazen de karşıdakinin fikrine, yaşam sitiline, değerlerine karşı da yapılır. Yani şiddet sadece fiziksel olarak değil aynı zamanda duygusal olarak da yapılabilmektedir. Mesela bir  kişinin görüşüne saygı duymamak, onunla alay etmek, lakap takmak, dış görünüşü ile dalga geçmek, kişiyi üzecek ifadeler kullanmak tüm bunlar duygusal şiddet içeren davranışlar arasındadır ve duygusal şiddetin kanıtı yoktur. Bu ancak kişinin psikolojik olarak sıkıntıya girmesine sebep olur. 

Dünya Sağlık Örgütünün tanımına göre şiddet, sahip olunan gücün ve iktidarın, fiziksel veya ruhsal bir yaralanmaya ve kayba neden olacak bir şekilde bir başka insana, kendine, bir gruba ya da bir topluma doğrudan veya dolaylı yolla uygulanmasıdır. Yani bu tanımdan da anladığımız gibi zarar verme amacı ile yapılır.

İnsanoğlu kasten başka insanlara zarar vermemelidir. Kadını da, doğayı da, tüm canlıları da sevmelidir.  His ve duygu dünyasında öfkesine yenik düşmemelidir. İyilik yapmanın karşılığında iyilik göreceğine inanıp, kötülüklere engel olmalıdır. Vahşice davranmak yerine kibar olmanın yaşattığı mutluluğun tadına varmalıdır. İnsan olmanın onuruyla yaşayıp, güzel huylarla örnek olmalıdır çevresindekilere...

Öfkeyi kontrol edemiyorsa herkesin iyiliği için öfkesini kontrol etmeyi öğrenmelidir bunun için gerekirse yardım almalıdır.  Şiddete sessiz kalmak şiddete ortak olmak demektir. Şiddete yol açan kişi veya sebepleri hayatımızdan uzaklaştırmalıyız.  Bu konuda;

Aklın bittiği ve sustuğu yerde son karar şiddete aittir diyor, Adolf Hitler

Şiddet, ahlak dışıdır. Çünkü sevgi yerine nefret üzerinden yol alır, toplumu yıkar ve kardeşliği olanaksızlaştırır. Martin Luther King

Televizyonlarda, haber sitelerinde  şiddet haberleri ile karşılaşmamak dileği ile...