MALİK BİN NEBİ VE SÖMÜRÜ İLE MÜCADELESİ


 Mustafa ÇATLI    08-10-2017  


   1905 yılında Cezayir’de doğdu orta öğrenimi ülkesinde aldıktan sonra 1930 yılında Paris’e gitti.  Doğu araştırmaları enstitüsünün giriş sınavına katılma başvurusu dini ve siyasi sebeplerle  geri çevrilince elektrik mühendisliği enstitüsüne girdi. Bu okuldan mühendis olarak mezun olduktan sonra sömürgecilere hizmet eden bir mühendis olarak çalışmaktansa, göçmen işçilerle birlikte serbest çalışmayı tercih etti. 1940 yılının sonlarına doğru Marsilya’daki Cezayirli göçmenlerin eğitimi için bir merkez açmayı başardı. Bu merkezde bir çok din kardeşini aydınlatarak sömürge hayatından kurtulmanın tek yolunun  İslami ilkelere dönmek ve İslam’ı uygulamak olduğu hususunda ikna etti.(1)

        Zamanın büyük kısmını  Felsefe, Sosyoloji ve Tarih çalışmalarına ayıran Malik Bin Nebi, Fransa’da öğrenim gören Arap ve Müslüman gençlerin aksine kimliğini kaybetmeden Fransa şartlarında kültür, medeniyet, yenileşme, kalkınma, sömürgecilik ve bağımsızlık gibi konularda birikim sahibi olmaya çalıştı. Fransa’da  yaşayan Kuzey Afrikalı gençlerin sömürgeci yönetimlere karşı bilinçlenmesini sağlamaya yönelik faaliyetlerde bulundu. Cezayirli işçileri eğitmek üzere kurulan Cezayir İslam Kültür Merkezinin müdürlüğünü yaptı. Özellikle ülkesindeki Fransız sömürgeciliğine karşı tavrı ve görüşleri sebebiyle Paris’te çeşitli sıkıntılarla karşılaştı elektrik mühendisi olmasına rağmen Fransa’da kendisine iş verilmedi. Almanların Paris’i işgali sırasında bazı mücadeleci gençlerle birlikte Paris’te Kuzey Afrika’nın  Kurtuluşu için bir hareket oluşturmaya çalıştı. 1944 yılında tutuklandı ve 10 ay kadar hapiste kaldı. Cezayir’de meydana gelen kanlı olaylardan sonra ikinci defa hapsedildi.

         1956’da Fransa’dan ayrılan Malik Bin NEBİ Hac görevini yaptıktan sonra Kahire’ye gitti. Burada Cemal Abdünnasır la görüştü. Çalışmalarını sürdürebilmesi için Mısır Hükümeti kendisine maaş bağladı. Bir kültür merkezi haline gelen evinde gençlere İslam Dünyası’nın meselelerini ve bunların çaresiyle ilgili fikirlerini aktardı. Aynı amaçla Suriye, Lübnan, Suudi Arabistan ve Kuveyt’e giderek konferanslar verdi. Cezayir’in bağımsızlığını kazanması üzerine 1963’ te ülkesine dönen Malik Bin Nebi Cezayir Üniversitesi Rektörlüğüne, ardından yüksek öğretim danışmanlığına getirildi. 1967’de görevinden ayrılarak bütün vaktini ilmi ve fikri çalışmalara ayırdı.

       Malik Bin Nebi  üniversite öğrenciliği döneminden itibaren hayatını, İslam dünyasının sömürge durumuna düşmesinin temel sebeplerini ve kurtuluş çarelerini tespit etmeye ve yazmaya adamıştır. Onun asıl konusu medeniyettir. Müslümanların meselelerini bir medeniyet meselesi olarak gören Bin Nebi bir milletin insanlık gerçeğini, medeniyeti kuran ve yıkan etkenleri doğru kavramadıkça kendi medeniyet problemini aşmasının da mümkün olmayacağını söyler.

     Siyasi yönetimi toplumun zihniyet ve yaşayışının bir ürünü olarak gören Malik Bin Nebi, toplumsal ortamın temiz ve özgür olması halinde yönetimin bu ortama yabancı şeyleri topluma dayatamayacağını, ancak ortam sömürge olmaya elverişliyse yönetimin sömürgeci olmasının da kaçınılmaz olduğunu, dolayısıyla sömürgeciliği yerleştirenin siyasetçiler değil fertlerin bizzat kendileri olduğunu ileri sürer. İslam dünyasındaki dikta yönetimlerini tarihten gelen bozuk mirasın bir sonucu olarak gören ve kişileri kutsallaştırmanın İslam ülkelerinde hâlâ devam ettiğini belirten Malik Bin Nebi, Cemalettin Efgani’nin önerdiği şekilde gelenekte bir ayıklamaya gitmenin ve mevcut düzeni geleneğin yükünden kurtarmanın gerekli olduğunu söyler. Ayrıca dini de bütün ıslah ve uyanış faaliyetlerinin temeli olarak görür. Ona göre günümüz Müslümanları Kur’an’ı anlamada hem fıtri hem ilmi zevki kaybettikleri için ondan gerektiği şekilde yararlanmaları mümkün değildir. (2)