HEP SİYASİLER SUÇLU ÖYLE Mİ?
R. Ferhat VURAL 08-10-2017
Çok kolaycılığa kaçan bir toplumuz vesselam.Aile içi sorunlarımızı bile siyasilere mal etmeye çalışırız..Kendimize hiç bir zaman toz kondurtmayız..Herşeyden şikayetçiyiz,geri kalmışlıktan,fakirlikten, yozlaşmadan vs. Peki bu şikayet ettiğimiz konuların sorumluları sadece siyasiler mi? Kendimiz başta olmak üzere AYDIN,STK ve MEDYA'NIN hiç mi kusuru yok?
Sevgili dostlar; Bir toplumu harekete geçiren üç dinamik vardır. AYDINLAR,STK VE MEDYA.
Şimdi Adıyaman'daki bu üç yapıya bir ayna tutalım..Hele ne kadar aydınlar,ne kadar siviller ve nasıl bir medyamız var..
1-AYDINLAR: "Aydın" değimiz diplomalı kesim, maalesef vuku bulan nahoş olaylar( yolsuzluk/torpil/rant hukuksuzluk iddiaları ) karşısında adeta üç maymunu oynadığını görüyoruz.Bu olaylara bakışları "e canım kim olsa yapar" diyerek yapılan iğrençliklere birde vaka-ı adliyedenmiş gibi meşrulaştırmaya çalışırlar..Bu kokuşmalara seyirci kalan bu "müzelik aydınlar " gündemde kalmak için iktidardan aldıkları işaretle toplanıp demode olan bir iki klişe sloganla ne kadar" aydın" olduklarını kanıtlamaya çalışırlar.En bildik sloganları" sisi/israil şaşırma sabrımızı taşırma.." Ne taşmaz bir sabırmış be..! Her zaman Filistin ve Mısır ön planda olur,sanki dünyanın başka yerlerinde haksız ve hukuksuzlar olmuyor ..Bir kısmı da sosyal medya da bol bol ayet ve hadis paylaşır..
2-Sivil toplum kuruluşları (STK)
Bunlarında yukarıda yazdığımız "aydınlardan" farkı Yok.Mübarekler STK değil sanki Resmî sivil kuruluşu.İktidarın hoşlanmayacağı hiç bir etkinlikte görünmeye yeminliler adeta..Tek yaptıkları şey demokrasi parkında bir araya gelip suya sabuna tirit,klişeleşmiş bir iki slogan atıp bağırıp çağırmak.Birde yeni gelen bir bürokrat varsa bıktırırcasına ziyaretlerde bulunmak.."Sayın valimizi,sayın falanca kurum müdürümüzü/amirimizi ziyaret ettik .." çok önemli ya, sanki tüm Adıyamanlılar oturmuş zatı alilerin ziyaretlerini ve çektikleri resimleri merak ediyor ..
3-MEDYA: Medya deseniz evlere şenlik,varsa yoksa çiçek böcek haberleri.İnternet medyasından yazılı görsel medyasına kadar tüm haberler aynı.Ya asayiş haberleridir ya da Vali,Belediye başkanı veya bir siyasetçinin rutin açıklamalarıdır. " fincancı katırlarını ürkütecek " haberler mi, Tevbe tevbe..Halkın merak ettiği,haber değeri taşıyan, toplumdaki sıkıntıları yapıcı bir üslupla dile getireni kesinlikle göremezsiniz.Yahu bu millet sadece valinin, belediye başkanının nereye gittiğini veya protokol kompleksi zatı muhteremlerin kimin kimi ziyaret ettiğini mi merak ediyor ? Hiç mi haber değeri olan başka bir olay yok???
Hepsine toptan sormak lazım;Kapalı kapılar ardında yaptığınız o dedikoduları neden çözüm noktasında olan insanların yüzüne konuşmazsınız? Mısır,Filistin için duyarlılığınıza eyvallah, ya Yemende Suudi ve İranlıların güç gösterisine dönüşen zulme niye seyircisiniz ? Ya Afrika?Ya İran'ın haşdi şabi denilen tecavüzcülerden oluşan Suriye deki katiller sürüsü? Neden bunları bir gün protesto etmezsiniz?Bazı kurumlardaki torpil iddialarını sağır sultan bile duydu,Keza bazı belediyelerde yolsuzluklar/imar/rant mafyavari yöntemlerle racon kesmeler ayyuka çıkarken neden üç maymunu oynuyorsunuz..? Neden bunları yazıp çizmiyorsunuz?Yoksa bu olayların haber değeri mi yok? yoksa maazallah birilerinden fırça mı yersiniz? Sizin sessizliğinizi ben anlıyorum. Ne diyordu Rachel Corrie: “Zulüm bizdense ben bizden değilim”
Peki, böyle Aydın,STK ve Medya'ya siyasiler ne yapsın? Şimdi başta ki soruyu tekrar soralım; HEP SİYASİLER SUÇLU ÖYLE Mİ?