24 NİSAN VE ERMENİ MESELESİ 4


 Mustafa ÇATLI    20-05-2018  


             3- Ermeni sürgününü kümülatif radikalleşmeye bağlayan düşünce: Osmanlının Ermenilere yönelik politikalarında birikerek artan bir köktenleşmeye yol açtığı tezi: Bu teze göre Ermeniler bu radikalleşmeye ek olarak itilaf devletleri tarafından şiddet ve isyana teşvik edildiler. Ermeniler böylece kendi yok oluşlarının mimarları oldular. Bu tezi savunanlar: Prof. Donald Bloxhan, Michael Günter, Yücel Güçlü gibi yazarlardır...

            4- Sürgün bir misilleme ve mazerettir tezi: Osmanlı devleti,  suça güdülenmiş ermeni çetelere karşı aynı şekilde mukabelede bulunmuştur. Enver Konukçu ve Türk Kaya Ata öv gibi yazarlarca savunulmaktadır.

            5- pek çok Türk tarihçinin görüşü olan Ermeniler ayaklandığı için devlette emniyeti sağlamak için tehciri uygulamıştır görüşü.

         

           Muhakkak ki bu tezlerin hepsinde bir nebzede olsa hakikat payı vardır. Ama hiç bir tez tek başına konuyu yeterince açıklayıcı değildir. Yazar Ermenistan arşivi neden kapalı, Türk arşivleri açıkken Taşnak arşivleri neden kapalı diye sorar. Ermeni tehciri soy kırım değil di ise neydi. İsyana karşı koyma tezi bana gelen yegane makul açıklama ve bu gün bilinen bütün olgularla tam mutabakat sağlayan bir anlatıdır. 20 yıl sürece yaptığım çalışmalar sonucu vardığım görüş bu dur der.

 

            İskoç tarihçi Prof. Dok. Norman Stone ermeni inkarla mücadele birliğine cevap olarak aşağıdaki görüşlerini sıralar:

            1- soykırımı kanıtladığı iddia edilen belgeler sahtedir. Bu sahte belgelerin de en meşhuru Naim -Antonia’ma belgeleridir.

            2- bizzat Osmanlılar işlenin suçlardan dolayı 1300 kişiyi yargı önüne çıkarmış ve cezalandırmıştır.

            3- Ermenilerin lideri Bogos Nubar'a bakanlık teklif edilmiş Türkçesinin azlığından dolayı adı geçen kişi teklifi kabul etmemiştir.

            4- Bogos Nubar'a göre 700 bin kişinin kayıp olduğu söylenmiş. Ancak o dönem Türkiye’nin doğusunda Müslümanlar ve Hristiyanlardan oluşan nüfusun 4/1'i da benzer sebeplerle hayatını kaybetmiştir.

            5- ayaklanmalarda Ruslar ve Fransızlar ermeni birliklerini ve lejyonerleri kullanmıştır.

            6- İstanbul, İzmir, Halef ve diğer şehirlerde yaşayan Ermeniler tehcire tabi tutulmamıştır.

            7- bu trajik dönem öncesinde ermeni milliyetçileri ayaklanmalara karşı halkı uyaran önde gelen Ermenileri öldürmüştür. İstanbul patriği ve Van belediye başkanı ile çok sayıda başka kişiler öldürülenler arasındadır.

            8- Diaspora Ermenileri hiç bir zaman bu meselenin düzgün ve yetkin bir mahkeme önüne getirilmesine izin vermemiştir.

            9- Diaspora tarihçileri tarafsız ve iyi niyetli oluşumlar dahilinde bile Türk tarihçilerle bir araya gelmeyi reddetmektedirler. Örneğin iki sene önce Viyana’da gerçekleştirilmek istenen böyle bir girişime katılmaktan kaçınmışlardır. 

              Çağdaş durum ; Sorunun yeniden gündeme gelmesi :                                                      

            28 ocak 1973 Yılında ABD’nin California eyaletinin Santa Babara şehrinde Baltimore otelinde Mıgırdıç Yanıkyan isimli bir ermeni Türk başkonsolosunu ve yardımcısını öldürdü. Katil: Ben Erzurum doğumlu bir Ermeni’yim Türkler ailemden 26 kişiyi katlettiler. Bu cinayetleri katledilen 1,5 milyon Ermeni’nin intikamını almak için işledim, iddiasında bulundu.

   

           Bu cinayetin ardından Asala ve Esak gibi ermeni terör örgütlerinin Türk diplomatlarına yönelik suikastları bir birini izledi. Diaspora Ermenilerinin çalışmalarında amaçladığı hedefleri şöylece özetlemek mümkün:

a)      Dünya kamuoyunu 1915 tehcirinden ve Ermenilerin bir soykırıma tabii tutulduklarından haberdar etmek.

b)      Hristiyan dünyasına “Ermenilerin sırf Hristiyan oldukları için” Müslümanlar tarafından katledildiği mesajını vermek.

c)      Uluslar arası boyutta toplumsal ve siyasi destekler sağlamak. Bütün bunların sonucunda kendi tezlerini tanıtma soykırımın tanınmasını sağlama ve Türkiye’den tazminat ve toprak isteme gayreti peşindeler. Günümüzde ermeni soykırımı gün geçtikçe başta Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülkece kabul edilmektedir. İsviçre ve Fransa da ermeni soykırımını red etmek suçtur. ABD de 50 eyaletten 40’ında parlamento, senato ve valilikler  tarafından soykırım tanınmıştır. Rusya, İngiltere, Fransa, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve diğer 20’den fazla ülke tarafından tanınmıştır.