SABİT DİN DİNAMİK ŞERİAT: İSLAM HUKUKUNDA HÜKÜMLERİN DEĞİŞMESİ-1


 Mustafa ÇATLI    03-06-2018  


       İslam dininin çağlar üstü bir din olduğunu ispatlayan en önemli göstergelerinden biri de İslam hukuku alanında meydana gelen gelişmeler ve dinamizmdir. İnsanların yaşadığı çağ ve sosyal değişmelere bağlı olarak ortaya çıkan sorunlarına ve ihtiyaçlarına İslam hukukunun bu dinamizmi cevap vermektedir. Buda konunun uzmanı olan İslam hukukçularının (müçtehitlerin) çalışmaları yani içtihatları sonucunda gerçekleşir.

       Günümüzde Müslümanların çağın meydan okuyuşuna cevap verememesi ve gerilemesinin nedenlerinden biride içtihat meselesinin ihmal edilmiş ve kurumsallaşamamış olmasıdır. Hatta bazı Müslümanlarca içtihat kapısının kapanmış olduğu, yapılamayacağı ve gereksiz olduğu düşüncesi-zihniyeti savunulmaktadır. Elbette bu zihniyete göre İslam çağın ihtiyaçlarına cevap veremeyecek donuklaşarak çağ dışı kalacaktır. Bu katı muhafazakar zihniyet hukuktaki değişim ve güncellemeyi “Dini değiştirmek” şeklinde algılamaktadır. Oysa değişim ve güncellemeye konu olan alan dinin sabiteleri (değişmez olan) olmayıp zamana ve sosyal gelişmelere bağlı olarak değişmesi gereken ve değişebilen sosyal alanla (muamelat) ilgili hükümlerdir. Bu hususu kimi İslam hukukçuları “sabit din dinamik şeriat” şeklinde formüle ederler.

         İslam hukukunda hükümlerin değişmesiyle ilgili ülkemizde yapılan çalışmalardan biride Mehmet Erdoğan’ın Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınlarınca basılan doktora tezi olan “İslam Hukukunda Ahkamın Değişmesi” adlı değerli eseridir. Kitabın birinci bölümünde İslam hukukunda değişmenin zorunluluğu ve İslam hukukunun yapısı ele alınır. Yazar İslam hukukunun değişim ile bağdaşmaz gibi gözüken özellikleri:

1-İslam hukukunun ilahi hukuk oluşu

2-İslamın kemale ermiş olması

3-İslam hukukunun evrensel oluşu

4-İslam Hukukunun bütüncül özelliği

5-İslam hukukunun Gayeci özelliği, şeklinde sıralayarak her bir özelliğin gerçekte hukukun ihtiyaç duyduğu değişime engel olmadığını açıklar.

       İslam hukukunun değişime müsait olduğunu gösteren özellikleri de şöyle sıralanır:

A-İslam hukuku katı olmayıp esnektir: esnekliği temin eden unsurlar ise Şariin maksatları ve kaynaklar açısından ele alınır. İslam hukukunun kaynakları olan Kur’an, Sünnet, İcma ve Kıyas ile hukukun amacı hayatı kolaylaştırmak olup değişim ve gelişime açıktır.

B-İslam hukukunun evrenselliği kendisini yenileyebilme yeteneğine bağlıdır.

C-İslam hukukunun temel amaçlarından biri kolaylık prensibine yer vermesidir.

D-İslam hukuku hükümlerinde zaruret (ihtiyaç) prensibine yer verir.

E-İslam hukuku hükümlerinde ortama ve şartlara riayet ilkesini gözetir.

F-İslam hukukunda nassın (ayet ve hadisin) lafzına olduğu kadar maksat ve maslahata da itibar edilir.  

(Devam edecek)