SABİT DİN DİNAMİK ŞERİAT; HÜKÜMLERİN DEĞİŞMESİ -3


 Mustafa ÇATLI    24-06-2018  


               İslam hukukunda hükümlerin değişmesini gerektiren faktörleri şöyle sıralayabiliriz:

1-      Genel ahlakın bozulması (Fesadız-zaman)         

2-      Dış etkenler                            

3-      Siyasi etkenler       

4-      İktisadi etkenler   

5-      Bilim ve teknolojideki gelişmeler

6-      Coğrafi faktörler    

7-      Örf ve Adetlerdeki değişimler     

        Ahkâmın değişmesi beraberinde ciddi problemlerde getirmiştir. İfrat ve tefrit olarak nitelendirebileceğimiz bu bakış açılarını kısaca özetlemek gerekirse:       

a-      Aklın naslara tahkimini öngören MODERNİST yaklaşım    

b-      Seleften nakledile gelenlerle yetinme; MUHAFAZAKÂR bakış açısı   

Mutedil yaklaşım ise; Genel çerçeve ve özle ilgili olmayan ahkâm değişebilir şeklindeki bakış acısı olup bu anlayışa göre ilahi vahyin terbiyesi altında yetişmiş olan Akıl, Şeriatın maksatları doğrultusunda ortam değerlendirmesi yaparak naslara dayalı ahkâm konusunda da yeni yorumlar yapabilir. Yalnız şu kayıtlarla bu yapılabilir:     

1-      Nassın bağlayıcı ve devamlı olmadığına delil ve karine bulunmalı  

2-      Nassla sabit şeklin, özü koruyan ve temsil eden alternatiflerden sadece biri olduğuna bir delil bulunmalı            

3-      Hükmün illetinin ortadan kalkmış olması gerekmektedir.

       Böylece İslam Hukukunda bir nassın ideal hükmünün her zaman ve mekân için aynı ve bir olmadığı, bir meselenin farklı ortamlardan kaynaklanan farklı hükümlerinin bulunabileceği neticesi doğar.                         

       İslam evrensel bir din olup farklı zaman ve mekânlarda, farklı şartlarda, nasıl geçmişte farklı fıkhi- fikri akımlar/ modeller çerçevesinde müntesiplerinin sorunlarına çözüm ürettiyse bu günde aynı imkânlara sahiptir. Bunun içinde hayatı dondurmak- durdurmak için değil, yönlendirmek ve kolaylaştırmak için yeni içtihatlara- çözümlere ihtiyaç vardır. Çözümlerde mezhep hukuku yerine İslam hukuku anlayışı geliştirilmeli ve ayrıca bunu gerçekleştirebilecek ‘’ içtihat Şuraları ‘’nın oluşturulması gerekmektedir.