15 temmuz darbe kalkışmasının 2'nci yılı..


 R. Ferhat VURAL    15-07-2018  


Sevgili dostlar, doğrusu darbe ile ilgili yazı yazmak bile insanın içini karartıyor..

Peki yaşadığımız bu bilgi çağında üçüncü dünya ülkelerinde görmeye şahit olduğumuz darbe görüntüleriyle neden uyanıyoruz? Neden hala darbe korkusuyla yaşıyoruz? Sıkıntı nereden kaynaklanıyor? Gelin hep beraber biraz beyin jimnastiği yapalım..

Amerika başta olmak üzere, küresel sömürgeciler fakir ülkelerin kaynaklarına konmak için önce o ülkelerin içişlerine müdahale edip karışıklık çıkartırlar.Yapay örgütler kurarlar,medya gücü ellerinde olduğu için manipülasyon yaparlar,ülke ekonomilerini çökertirler,iktidarlar devirip iktidarlar getirirler...yaparlarda yaparlar.Bunlar, hemen hemen her aklı selimin kabul ettiği şeyler.Soru şu,peki küresel güçler bunları gerçekleştirmek için nasıl bu kadar rahat malzeme bulup amaçlarına ulaşıyorlar? Bunlara malzemeyi tedarik edenler kim? Asıl cevaplanması gereken soru budur.

Susurluk sürecini az çok hepimiz hatırlıyoruz.O sürecin özü şu idi.Terörle mücadele için devletten yetki alan bir takım güvenlik güçleri, zamanla devletin bu desteğini,bireysel çıkarları için kullandılar. çalışırken de devletin imkanlarını kullandılar,silah araç,istihbarat vs. Adeta mafyalaştılar kanun nizam tanımaz oldular,her türlü kirli işlere bulaştılar..

*****

Lafı hiç eğip bükmeden söyleyelim.Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar, hangi parti iktidara geldiyse önce kendi kitlesini palazlandırmıştır.Liyakat ve ehliyete bakılmadan "bendensin" denilip o insanları hak etmedikleri bir takım makamlara getirmişlerdir.Halkı arasında adaletli davranmamışlarıdır..İstisnasız her iktidar bunu yapmıştır.

Bir yerde adalet yoksa zulüm vardır..çünkü "Mülkün temeli adalettir"

En son yaşadığımız aşağılık darbe kalkışmasıyla ilgili Ak parti iktidarının da çok günahı olduğunu söyleyelim..Sadece şu uyarıyı yapmak istiyorum,sizin FETÖ yerine ikame ettiğiniz tarikatlarda en az onlar kadar kirlidir/tehlikelidir.Çünkü namaz kılmayan değil,kul hakkına giren herkes kirlidir..

*****

Şizofren şarlatan (FTÖ/PDY) denilen yapı,darbe dönemleri dahil tüm iktidarlar tarafından korunup kullanmıştır.Bu yapıya biraz yakından bakalım;

Dindar olduğunu söyleyen bu yapının en önemli özellikleri iki yüzlü olmaları,bukalemun gibi renkten renge girmeleri,yurtlarında dershanelerinde öğrencilere ilk öğretileri,dilencilik(fitre,zekat,gazete satma,kurban derisi vb toplama..) kayıtsız şartsız" puta" itaat,makyavelist  bir anlayışla hedefe giden her yol meşru öğretisi..Allah aşkına hangi dinde bu sakat öğreti var?Bilen varsa beri gelsin..

Tüm bunlar bilinmesine rağmen neden bu yapıya bu kadar imkan sunuldu?

  Ve bu yapı, yukarıda örneğini verdiğimiz susurluk mafyası gibi devletin verdiği imkanları kullanıp belli bir süre sonra onlarla yetinmeyip devletin tamamına sahip olmak istemişlerdir.17-25 Aralık ta yapılan  hukuk darbesinin özü de budur..

Sorunun asıl kaynağı bir türlü hukuk devleti olmayışımızdır,hukukun üstünlüğü değil,üstünün hukuku işlediği içindir,demokrasinin kurumlaşıp kökleşmemesidir.Ülke kaynaklarının eşit dağıtılmamasıdır sorun ve kendi evimizin içindeki sorunları bir türlü  çözemeyişimizdir..

Komplo teorilerini bir yana bırakıp şu sorunun cevabını bulmaya çalışalım.

Nasıl oluyor da dış güçler darbe yapmak için veya ülkemizi hizaya getirmek için taban bulabiliyorlar.Eskiden,sağ sol,şimdi hiç olmaması gereken ve kimsenin aklından bile geçmeyen dini bir yapı FETÖ falan..Ya yarın? Tüm sorun darbeleri hazırlayan bataklıkların korutulmasıdır.Demokrasinin güçlenmesi,hukuk devletin inşası,kaynakların eşit dağıtılması ve en önemlisi de yolsuzluk ve adam kayırmanın ortadan kaldırılmasıdır.Bunların gerçekleştiği gün ne darbeciler,ne illegal yapılar ne de dış güçler taban bulabilir...