GAZETECİLİK


 R. Ferhat VURAL    27-12-2015  


         İstanbul üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümüne başladığım birinci gündü.Allah selamet versin,Temel gazetecilik dersine eski Tercüman gazetesinin genel yayın yönetmeni Duayen gazeteci Oktay VEREL Hocamız girmişti.Babacan bir hocaydı.İlk  cümlesi şu olmuştu."Çocuklar gazetecilik soru sorma sanatıdır ve gazeteci iyi bir bilgi birikimine sahip olmalıdır.."demişti.Dört yıl boyunca fakültede bize öğretilen  temel argüman;."Gazeteci aslında iletiyi doğru verendir.Yani habere hiç bir yorum katmadan okuyucuya ulaştırandır.Gazeteci belli bir kesimin borazanlığını yapan ,akçeli işlere bulaşan,şahsi menfaatinden dolayı belli insanları karalayan birilerini de hak etmediği halde pofpoflayip göklere çıkaran değildir..Gazeteci tek kelimeyle yalaka değildir..O, sadece bir habercidir.".vs.vs..

Ülkemizdeki medyaya baktığımızda yerel olsun ulusal olsun,maalesef özgün duruş sergileyen,ideolojilerin esiri olmayan,akçeli işlere bulaşmayan,sadece gazetecilik  yani iletiyi doğru veren- istisnalar hariç- yok gibidir..Bir kısmı eski alışkanlıklarından olsa gerek,hala kendilerine birinci sınıf VİP  muamelesi istiyor.Bu kesim bir zamanlar Başbakanları bile pijamayla karşılayıp uğurluyordu.Hükümetler kurup hükümetler deviriyorlardı..Yazarlarından bazıları bakanları arayıp galiz küfürler etmekten çekinmiyorlardı..Bu kesim gazetecilikten ziyade ellerindeki medya gücünü ihale,şantaj vb.şey'ler için kullanıyordu..Çok küçük bir kısmı ise varsa yoksa ideolojik şaklabanlık yapıyordu habercilik onlar için ikinci plandaydı..Bu iki grup dışında kalan medya yapıları da vardı ör.belli cemaat,tarikatların veya  bir siyasi partinin bülteni gibi..

Bugüne geldiğimizde yeni bir medya türevi zuhur etti.Bu yeni nesil medya,Sadece iktidarın sözcülüğünü yapıp",kayıtsız şartsız  biat eden" zerre kadar eleştirmeyen,"yolsuzluk,adam kayırma,hukuksuzlukları vb." görmeyen, diğer cenahlardan eleştiri geldiğinde de onları hainlikle etiketleyen nevi şahsına münhasır bir medya tipi ..Halbuki  tüm  iktidar dönemlerinde seçilmiş olsun atanmış olsun,işini adam gibi yapanlar olduğu gibi iktidarın nimetlerini sadece kendine ve şürekasına devşiren,adam kayıran ihaleye fesat karıştıranlarda vardır.Bu iktidar döneminde de vardır. .ancak bu yeni nesil medya, bunların hiç birini görmez,daha doğrusu görmek istemez..

Sevgili Dostlar;Eski tip habercilik ne kadar  yanlış  ise, yeni nesil habercilikte o kadar yanlış..Onun içindir ki 80 milyonluk ülkemizde en kral gazetenin tirajı 300.400 bini geçmemiştir.Bakmayın bazı gazetelerin   "mahalle baskısıyla "bir yerlere bırakılmasına ve "ben milyon tiraj basıyorum" demelerine hepsi külliyen yalandır.İnanmayan kağıtçılara ve fırınlara baksın,üstünde bandrolu  olduğu halde  balya halinde gazeteler göreceksiniz çünkü hiç biri okunmuyor.İnsanlarda şöyle bir algı oluşmuştur "şu gazete mi ?onun ne yazdığı belli zaten okumama gerek yok.. ".N e kadar acı değil mi?

Halbuki gazetede gazetecilikte bu kadar ayağa düşmemeli.Medya "yasama yürütme yargıdan sonra 4.kuvvettir."Kamuoyu adına haber yapan baskı unsuru olan,yerelde yerel yöneticilerin eksiğini kusurunu varsa yolsuzluğunu haber yapan,gerektiğinde yol gösteren  olmalıdır.Ulusal da iktidarlara yalakalık ve şantaj değil, gerçekten doğru habercilik yapan halkın dert ve sıkıntılarını dile getiren gündem belirleyen ,İktidar seçkinlerinin şımarıklığını frenleyen üçüncü bir göz gibi onları denetleyen olmalıdır..Üzülerek ifade edeyim ki bunlar olmadığı için beldemizde de ülkemizde de gazeteler okunmuyor.. Öncellikle "İğneyi kendimize batırmak gerekiyor.. "