YANIKDERELİ BİR ŞEHİT, TUNCER DOĞAN


 Mustafa ÇATLI    26-08-2018  


   16 Ağustos 2018 Perşembe günü ilimiz Kuyucak-Kömür beldesinde meydana gelen dört şehidimizin şahadete yürüdüğü elim olaydan dolayı ilimizin terörle anılmasına neden olan olayın faillerini şiddet ve nefret ile kınıyoruz. Terör saldırısı sonrasında olay mahalline giden araçta bulunan ve daha önceden yola tuzaklanmış EYP ( El Yapımı Patlayıcı) ile şehit olan genç fidanımızdı Tuncer Doğan.

   Komşum, cami cemaatinden yoldaşım ve manevi evladım mesabesinde bulunan arkadaşım Tuncer Doğan Ağrı ilimizin Eleşkirt ilçesinin Yanık Dere köyü nüfusuna kayıtlı ve hala kış aylarında yakıt olarak Tezekle ısınan beş çocuklu gariban Kürt bir ailenin evladıydı. Üniversite eğitiminden sonra işsizlik sorununu Uzman olarak çalışmakla çözmeye çalışmış böylece ailesine katkı sunmaya başlamış iken maalesef güya Kürtler adına ama emperyalist ülkeler tarafından ortaya çıkarılmış uluslararası destek gören, bu ülkelerin emperyalist amaçlarına gerçekleştirmeye çalışan hainler tarafından şehit edilerek daha hayatının baharında iken yaşam hakkı elinden alınan bir gencimizdi.

   Başta ABD, Rusya, İsrail ve diğer bazı Avrupa ülkeleri olmak üzere işgal ve sömürü sistemiyle gelişmiş emperyalist ülkeler ürettikleri silahlara Pazar oluşturmak için ve yine bu silahların denenmesi için canlı laboratuvar oluşturmak amacıyla başta Müslüman ülkeler olmak üzere zayıf bırakılmış diğer ülkelerde terör grupları oluşturmakta, bu örgütlerle istedikleri ülkelerde anarşi ve kaos ortamları oluşturarak sömürülerine sürgit devam etmektedirler. Terörün emperyalizm bir oyunu olduğunu en somut göstergelerinden biride terör saldırılarında vuranında vurulanında Kürt, aynı medeniyet ve aynı inancın insanı olmasıdır. Böyle bir garabeti Müslüman ülkelerin dışında terör destekçisi olan bu ülkelerde göremezsiniz. Ötekileştirilenleri biri birine kırdırarak, potansiyellerini yok ederek, her iki hasıma da silah satarak ekonomik sömürü ve çıkarlarını gözetmektedirler. Bu oyunu bozmak, oyunun farkına vararak oyuna gelmemekle, emperyalizme karşı birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederek karşı koymakla olur.

   Bir başkasının yaşama hakkı elinden alınarak kan ve gözyaşı üzerine yeni bir hayat bina edilemez. Öldürerek, yok ederek, zor ve güç kullanarak silahlı mücadele ile toplumsal dönüşümler sağlanamaz, devlet oluşturulamaz. Özelliklede gençlerimizin bu emperyalist tuzağa ve siyasi ayağına karşı çok dikkatli ve uyanık olması gerekmektedir.

    Daha öncede Diyarbakır Hendek olaylarında yine tuzaklanmış bir EYP ile ağır yaralanmış, gazi olmuş olan Tuncer kişilik olarak samimi, iyimser ruhlu, sevecen, dost canlısı, cömert, Anadolu’nun saf ve masum delikanlılarından biriydi. Dünya hayatını pek önemsemeyen dervişane yaşayan, mümkün mertebe namazlarını camide cemaatle kılmaya çalışan, inancını yaşayarak temsil eden, incinmeyen ve incitmeyen, hakkın şahidi ve şehidi bir kişilikti… Rabbim Şahadetini Kabul Etsin, bizde onun Hakkın şehidi olduğuna şahidiz…

      Sözü bağlarken benzer olayların tekrar yaşanmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını, olayda varsa ihmal, kusur ve tedbirsizliklerin soruşturularak gereğinin yapılmasını umuyorum. Şehitlerimize Rahim olan Allah’tan rahmet, ailelerine özelliklede Tuncer’imin ailesine ve Yanık Dere Köyüne sabrı cemiller diler hüzünle karışık taziyelerimi iletirim. Allah’ın Rahmet, Mağfiret ve Bereketi üzerinize-üzerimize olsun…