GAZETECİLİK BİT-MİŞ-TİR!


 R. Ferhat VURAL    02-09-2018  


Evet yanlış duymadınız gazetecilik gerçekten bitmiştir.

Nasıl mı? Anlatayım..

Büyük bir hevesle başlamıştık İstanbul Üniversitesi İletişim fakültesine.. Okul ,arkadaş ortamı hocalarımız hepsi çok güzeldi.Çoğu hocamla hala konuşuyorum, bunlardan ikisi gazetemizde yazı yazıyor Prof. Nüket Güz ve Prof. Suat Gezgin hocalarım..

Okulu bitirdik artık gazetecilik yapabilirdik.Haksızlıkları, hukuksuzlukları ,iltimasları yazabilirdik ama evdeki hesap çarşıya uymadı.O dönem ('90'lı yıllar)kiminin merkez kiminin" kartel medyası "dediği medya  hakimiyeti vardı, hükümetler kurar hükümetler devirirdi.Derken 28 şubat süreci başladı,medyada "ismini açıklamak istemeyen generalin "diye başlayan tamamen algı kokan, asparagas haberlerin havada uçuştuğu dönem..İşte medyadan nefretimde o zaman başladı..

Bize, okulda öğretilen gazetecilikle gördüğümüz gazetecilik arasında dağlar kadar fark vardı. Basın meslek ilkeleri ayaklar altına alınmıştı.Tüm merkez medya ağız birliği etmişçesine topluma haber diye sundukları yalan,iftira şantajdan başka bişey değildi.Bırakın bir gazeteci, bir insan olarak tepki göstermemek hatta çıldırmamak elde değildi.O günlerde, bugünkü gibi  sosyal medya yoktu ne yalan söyleyeyim TV ve gazeteleri arar ağzıma geleni sayardım..O süreçten sonra gazetecilik bu ise ben almayım üstü kalsın demiştim..

Bugünkü medyaya baktığımda,yerel/ulusal, manzaranın hiç değişmediğini görüyoruz.Sadece medya patronları değişmiş,eski yazarların yerini yeni tetikçiler pardon yazarlar almış..Hatta hakkını yemeyelim eski yalama tetikçilerden bazıları da araziye çabucak uyum sağlamış,o dönemde küfrettiklerine bugün methiyeler diziyorlar.!

 O günkü medya, nasıl ki yalan/yanlış tamamen düzmece, masa başında  emirle habercilik yaptıysa, bugünkü medyada-istisnalar hariç- aynısını yapıyor...

Korsan gazeteciler..

Ulusal medya bunları yaparda yerel medya hiç geri kalır mı? Maalesef yerelde de aynı sıkıntılar var. Gazetecilik mesleğiyle ilgili bir düzenleme olmadığı için kafasına esen "ben gazeteciyim" diyor. Bu mesleğin arkasına sığınarak, bireysel menfaat temin edenden tutunda işi dilenciliğe,şantaja kadar götürenler var..Baktığınızda herifte gazetecilik hariç her türlü hüner var.Bir bakıyorsunuz mekanın birinde elinde bir bardak çay yada dürüm, sonra da sosyal medyada paylaşıyor, " Adıyaman'ın en kaliteli çayı/ dürümü "diye.Bir başkası matbaada 5-10 tane gazete bastırıp STK ve kurumların yolunu tutuyor."Biz gazete çıkardık,Adıyaman'ın en çok okunan gazetesi,hadi abone olun..." diye baskı yapıyor..!  Habercilik hariç,yalamalık,yavanlık,tetikçilik almış başını gitmiş.! Kamuoyunu ilgilendiren,merak uyandıran haberler zaten yok.Ne kadar gazete varsa,hepsinin yaptığı ajansa düşen kurum ya da asayiş haberlerini  kopyala yapıştır yapmak..

Uzun lafın kısası gazeteler haberle, gazetecilerde habercilikten ziyade,yalakalıkla/ tetikçilikle gündemde olduklarından, bu  mesleğin itibarına gölge düşmüştür.Gazetecilik gibi Yasama,yürütme,yargıdan sonra 4.Kuvvet olan medya,bu korsan sözde gazeteciler eliyle bitme noktasına gelmiştir..!

"Size zarar veren şeyleri, uzakta değil yakınızda aramalısınız."