SÜNNETİ ANLAMADA YÖNTEM 3


 Mustafa ÇATLI    09-09-2018  


Sünneti doğru anlayabilmek için gerekli olan işaret ve kurallar şunlardır:

1.)Sünnet Kur’an-ı Kerim’in ışığında anlaşılmalıdır. Aksi takdirde  peygamberimizin Kur’an’a ters düştüğü zehabına kapılabiliriz.

2.)Bir konuda gelen bütün hadislerin toplanması ile o konuda hüküm verilebilir.

3.)Çelişen hadisler arasında cem veya tercih yapılmalıdır. Cem, tercih üzerine takdim edilir.

4.)Hadislerin vürud sebepleri ve maksatları ışığında anlaşılmasına dikkat edilmelidir. Nebevi sünnetin doğru bir şekilde anlaşılması için, üzerine bina edildikleri özel sebeplere ve belirli bir illete (gaye ve gerekçeye) bağlı olup olmadığına bakılmalıdır. Hadis varlığıyla hükmün var olacağı, yokluğuyla da yine hükmün kalkacağı bir illet üzerine bina edilmiştir. Örnek olarak hurma aşılama ile ilgili peygamberimizin yapmasanız…sözüne binaen ashap aşılamayı terk edince, meyveyi olumsuz etkileyince peygamber efendimiz: “Ben ancak zannım ile daha iyi olacağını sandım. Dolayısıyla beni zannım sebebiyle eleştirmeyin. Siz dünya işlerini daha iyi bilirsiniz.” Hadisini verebiliriz. Yine kadının mahremi ile beraber yolculuk yapması ile ilgili: “Bir kadın ancak beraberinde mahremi olduğu halde yolculuk yapabilir.” Hadisini şöyle anlamalıyız: Asrımızda bir uçak veya trende yapılan yolculuk konusunda korkmaya gerek olmadığı gibi şer ’en de bir günah yoktur ve hadise muhalefette sayılmaz.

    “İmamlar Küreyiştendir” hadisini İbn Haldun: Nebi’nin yaşadığı dönemde Kureyş’in sahip olduğu halifelik ve krallığın üzerine kurulacağı “kuvvet ve asabiyeti dikkate alma” şeklinde yorumlar. Hadislerin ilgili bulundukları durumların ve illetlerinin göz önünde bulundurulması metodunu ilk uygulayanlar sahabe ve tabiindir. Sahabe bazı hadislerin Resullullah devrindeki özel bir durumu ele aldığını ve sonradan bu durumun değiştiğini görür görmez bu tür hadislerle amel etmeyi terk etmişlerdir. Örneğin peygamberimiz Hayber ganimetini taksim ederken Hz. Ömer Irak topraklarını taksim etmemiş bunun yerine haraç (vergi) koymayı uygun bulmuştur.

     Değişen bir örf üzerine bina edilmiş nasların hükmü örfün değişmesiyle birlikte değişir. Örneğin peygamber efendimiz döneminde zekat için nisap olarak tedavülde bulunan iki para cinsi (altın ve gümüş) takdir edilmiştir. O dönemde her ikisi birbirine tamamen eşit iken zamanla gümüş fiyatları korkunç bir düşüş göstermiş ve günümüzde tek nisap olarak altın belirlenmiştir.

5.)Hadisteki değişken vasıta ile sabit hedefin birbirinden ayırt edilmesi gerekir. Misvak değişken vasıta iken sabit hedef ağzın temizlenmesidir. At yetiştirip bulundurmanın fazileti ile ilgili hadisleri atın yerine geçen her araç için uygulayabiliriz. Ay’ın tespiti için hilalin gözetlenmesini emreden hadisi şu şekilde anlamalıyız: Hilalin gözler ile gözlenmesi o asırda insanların geneli için yapılabilen kolay bir araç olduğu için bu tespit yapılmıştır. Ümmi bir toplum astronomi hesabı ile sorumlu tutulmuş olsaydı iş zorlaşacaktı. Çıplak gözle izleme gibi kendisinde vehim ve şüphe ihtimali bulunan en basit bir vesileyi meşru kılan sünnet, kesin hesap gibi daha mükemmel ve uygun bir aracı neden reddetsin?

      Ümmilik illeti gidince, sabit olan yakine müracaat etmeleri ve ayların ispatında sadece hesabı almaları vacip olur. Hadisin sonundaki “Onu takdir edin” buyruğunun manası: Menzillerine göre takdir edin olup hitap bilim adamlarınadır. “Sayıyı tamamlayın” ise genel olarak bütün insanlara hitaptır.

6.)Hadisin anlaşılmasında hakikat ile mecazın birbirinden ayrılması: Hayvanlara, kuşlara, cansızlara ve çeşitli varlıklara nispet edilen söz ve konuşmalar bu cümledendir. Yani ibret alınması için mesel olarak söylenmişlerdir. Resullullah’ın hanımlarına: “Bana en çabuk kavuşacak olanınız sizden kolu en uzun olanınızdır.” Hadisinde kolu uzun ifadesinden maksat cömertlik, hayır ve iyilik yapmaktır.