Okullar açılırken..


 R. Ferhat VURAL    09-09-2018  


Bir hafta sonra okullar açılacak.Kimisi anaokuluna,kimi  ilkokula,bir kısmı da lise ve üniversiteye başlayacak.Çocuklarımız kadar veliler de heyecanlı.

Birden çocukluğum, öğrencilik yıllarım geldi aklıma.Şu doyasıya yaşayamadığımız çocukluğumuz..

Fakirlikle,çileyle geçen çocukluğum.’70 li yıllardı,ilkokula başladığım ilk gün.Rahmetli Babam elimden tutup köydeki okula kaydetmişti beni.Ne kalem vardı ne de defter.Öğretmene “Eti senin kemiği benim” Bana da dönüp oğlum “öğretmeninin dediğinden sakın dışarı çıkma,öl dese öl, kal dese kal” demişti.

Defter ve kalemim yoktu.Ortaokulda okuyan rahmetli ağabeyim bana yarısı kullanılmış bir defter ve  bir kalem vermişti.Önlük ise eskimiş siyah saten bir önlüktü.Beş yıl boyunca o önlüğü giydim.Hep sökülüyordu,sökülmesi bişey değil beyaz iplikle dikilmesi zoruma gidiyordu.Deme ki siyah iplik bile yokmuş!

Beş sınıf bir derslikteydik ve bir öğretmen, sırasıyla ders verirdi hepimize.Beş yıl boyunca böyle devam etti.

Bir taraftan okula gidiyor,okul çıkışında ise hemen tarlaya çalışmaya gidiyorduk.Kışın ise tütün desteliyorduk anlayacağınız rahatça ders çalışma imkanımız bile yoktu.

Köyde elektrik yoktu,sadece bir gaz lambamız vardı.Ne dersimizi çalışacak bir masa ne de oturacağımız bir sandalyemiz vardı.Üç odalı toprak evimizde sadece bir odada soba vardı.Yedi kişilik aile o odada yatıp kalkıyorduk..Okulun kütüphanesinde bulunan lime lime olmuş bir kaç kitabı alır gaz lambasının ışığında zevkle okuyorduk.."Deli dumrul, Erzurum da Aziziye savaşı" unutamadığım kitaplardan bir kaç tanesi.

Ya bugün? El bebek gül bebek yetiştirdiğimiz çocuklarımız.Her imkanı önüne serdiğimiz, bir dediğini iki etmediğimiz çocuklarımız.Ve ona rağmen okumayan başarılı olmayan çocuklarımız.

Nerede hata yapıyoruz? Çocuklarımız neden kitaba yabancı?

 Hayatımıza ekranın girmesiyle tüm dengeler değişti. İnternet,akıllı cep telefonları,tabletler,çocuk kanalı sayısının onlarla ifade edildiği, enteraktif bilgisayarların, oyun konsollarının devreye girdiği günümüzde, kitap cazibesini giderek kaybetti çocukların nezdinde.Tıpkı büyüklerde olduğu gibi.

Kitap okumak kolay bir süreç değildir aslında, aktif çaba ve dikkat gerektirir. Zihninizi alıştırmanız gerekir kitap okumaya.

Çocukların sınırsız hayal dünyasını iyi kullanan oyun ve çizgi film yapımları, tek tuşla değiştirilen görsellik zengini ekranlar, haksız bir rekabet oluşturdu kitaplara karşı. Gözleri sürekli bilgisayar ve cep telefonu ekranında, sürekli bir şeyler okuyorlar, ancak okudukları kitap değil.

Sorun sadece çocuklarda değil aslında, artık çok az kişi kitap okuyor. Toplum giderek akademik ve entelektüel bilgiden uzaklaşıyor. Bilgiye kolay ulaşmanın şımarıklığı ile araştırmadan, sorgulamadan, kaynağı sağlam olmayan metinlere yöneliyorlar hemen.

Evde kitap okuyan anne babalar görüyor mu çocuklarımız? Kendileri ekran başında olan ebeveynlerin, odana git kitap oku önerisi ne kadar etkili olabilir ki..?

Okuyan,araştıran,sorgulayan bir neslin yetişmesi dileğiyle, yeni eğitim-öğretim yılının hayırlı olmasını diliyorum..