Yerel seçimler ve hafızayı beşer..


 R. Ferhat VURAL    23-09-2018  


Millet olarak "balık hafızalı" olduğumuz söylenir.Çünkü,herşeyi çabuk unutuyoruz.Toplum olarak ne geçmişten ders almayı biliyoruz ne de geleceğe yönelik uzun vadeli planlarımız vardır, günübirlik yaşamayı tercih ediyoruz.

 1994 yılıydı, İstanbul'da Üniversite öğrencisiydim .O yıl yapılan mahalli idareler genel seçimlerinde Refah Partisi (R.P) seçimden zaferle çıkmıştı.Büyükşehirlerden Ankara, Bursa, Antalya,Konya,G.Antep,Diyarbakır başta olmak üzere bir çok İlde belediye başkanlığını kazanmıştı. Sayın Recep Tayyip Erdoğan ise İstanbul büyükşehir belediye başkanlığını.

O günlerde laik kesim derin bir hayal kırıklığına uğramıştı.Bugünkü gibi sosyal medya yoktu ama merkez medyanın tümü Refah partisi ve Erdoğan hakkında etik dışı bir kampanya başlatmışlardı..”Bunlar seçimle geldi ama seçimle gitmeyecek,hayatımızı değiştirecekler,şeriatı getirecekler,kadınlara kara çarşaf giydirecekler, Türkiye İran olacak.." vs.Bu tür kara propagandalar manşetleri ve köşe yazılarını süslüyordu..

Hiç unutmam o tarihlerde  Rahmetli Göngür Uras, Milliyet gazetesindeki köşesinde “Ağlama laik kardeş ağlama  “ başlıklı bir makale kaleme almıştı..

Uras, makalesinde Erdoğan ve Refah partisinin başarısını layık kesimin başarısızlığına bağlıyordu..Laik kesim ve özellikle CHP' li belediyeler halka adam gibi hizmet etmiş olsalardı, yolsuzluğa (İSKİ-ASKİ skandalları) bulaşmamış olsalardı ne Erdoğan kazanır ne de Refah partisi seçimde zaferle çıkar diyordu..Çünkü İstanbul da susuzluk ve çöp yığınları bir yana üstüne üstlük İstanbul da İSKİ,Ankara da ASKİ  skandalları patlamıştı.

Bugün geldiğimiz nokta da, tablo bire bir aynı olmasa da benzer yönleri bayağı fazla.Özellikle 2010 yılından itibaren AK Parti içinde,bir kısım vekil ve belediye başkanının ismi şaibeli işlerle (yolsuzluk,hırsızlık,torpil, adam kayırma,imar-rant) anılır oldu. Bazılarının adı yolsuzlukta o kadar ayyuka çıktı ki halk tarafından kendilerine lakaplar bile takıldı.Bu iddiaları sağır sultan duydu ama, AK Partinin yetkili ve etkili isimleri duymadı.Hatta AK Parti, bu şaibeli isimlere yol vereceği yerde,tam tersine sahip çıkarak kul kanat gerdi,protokolde şeref tribününde yer aldı bu şahıslar. Bu konuda yapılan yapıcı eleştirilere bile tahammül göstermiyorlar,bu eleştirileri yapanlara "muhalif/hain" damgası vurmada sakınca görmüyorlar..

Zannediyorlar ki "Bu rüzgar hep böyle eser,bu makasta böyle biçer". Geçmişe bakmıyorlar.Bugün birer siyasi mevta olan ANAP, DYP, DSP vb  partilerin neden bu hale geldiğini iyi okumuyorlar.Okusalar, o partilerin de zamanla çok büyük oylarla iktidara geldiklerini, bugün esamisi okunmuyorsa, bunun en büyük sebebinin yolsuzluk/hırsızlık olduğunu görürlerdi. Bu partileri halkın gözünde düşüren olayların temelinde kul hakkı olduğunu unutmazlardı..

Önümüzde bir yerel seçim var.Bu seçiminde en büyük favorisi yine AK Parti görünüyor.Naçizane şunu hatırlatmak istiyoruz.AK Parti bir kitle partisidir.Bu partiden  seçilmiş vekil olsun belediye başkanı olsun, işini ibadet aşkıyla yapan olduğu gibi,partinin nüfuzunu sadece kendine ve  şürekasına devşirenlerde var.Şayet AK Parti şaibesiz isimlere sahip çıkıp,şaibeli isimlere yol verirse sıkıntı yok,tersi de olsa bunun karşılığını sandıkta mutlaka görecektir.

Türkiye,20 yıl öncesinin Türkiye'si değil. Bugün bilgi çağını yaşıyoruz.7 den 70'e herkesin elinde akıllı telefonları var, küçük bir olay bile dakikalar içinde tüm dünyaya yayılabiliyor.Halk,herşeyin farkında,yapılan haksızlıkları bazen gücü yetmediği için bazen korktuğu için ani tepki göstermiyorsa, bu yapılanları onaylıyor anlamına gelmez.Nitekim günü geldiğinde tepkisini ortaya koyar.Milletin ferasetinden şüphe etmemek lazım..Bizden söylemesi.