Gazetemizden haberler..


 R. Ferhat VURAL    14-10-2018  


Sevgili dostlar,Malumunuz gazetemiz kazasız belasız üçüncü yılı geride bırakıp dördüncü yıla girdi,hatta dördüncü yıldan da iki ayı geride bıraktık.Elbet madden ve manen epey zayiatımız oldu bu süre boyunca , olsun o da bu mesleği adam gibi yapmanın cilveleridir.  

Bu üç yıla neler sığdırmadık ki

Sadece memleketimizde değil,dünyanın her tarafında objektif gazeteciliği icra etmek  zordur.Zordur çünkü "fincancı katırlarını ürküten " bir meslektir.Son dönemde araştırmacı gazeteciliğin yerini maalesef- İstisnalar hariç -sahibinin sesi,yıkama-yağlama,tetikçilik,bilgi kirliliği,dezenformasyon almıştır.

Adam gibi gazetecilik yapayım derseniz başınız beladan kurtulmaz.Hele herkesin herkesi tanıdığı,kimin kaç karat geldiği,ne senaryolar yazıp oynadığı küçük yerlerde daha da zordur..

 Eskiden Cumhurbaşkanı,Başbakan,bakanları kıyasıya eleştirmek vakayı adiyedendi.Hatta rahmetli Özal'ın kendisini eleştiren karikatürleri duvara asıp bakınca tebessüm ettiği söylenir.  Ya bugün? Değil bunları eleştirmek, iktidar partisine mensup bir vekili bile eleştiremesin.Partinin içinde belli bir süre görev almış tescilli bir hırsızı,partide zurnanın son deliği bile olmayan bir arsızı,hatta partili birinin yakınını bile eleştirmek "vatan haini" damgasını yemen için yeterli bir sebeptir..Ne de olsa her dönem epey etiket vardır birini yapıştırlar..!

Sadece bu kadar mı? Keşke bu kadar olsa.

 Diyelim ki adam bir STK'nın başına gelmiş,geldikten sonra da zamk gibi koltuğa yapışmış ve kalkmak istemiyor,tekrar seçilmek için de envai türlü fırıldaklık çeviriyor..Asıl işi o oda üyelerinin işini kolaylaştırmak, sıkıntı ve sorunlarını dile getirmek olan bu adam bunu yapmıyor.Bunun yerine üyelerin parasıyla değeri milyon liraya yakın arabaya binip saltanat sürüyor. Şu vekil bu bakanla resimler çekip arkasının kuvvetli olduğu mesajını vermeye çalışıyor.Gelde bu adamın egoistliğini ve iliklerine kadar işlenmiş aşağılık kompleksini yaz, yazabilirsen tabi.!

Ya torpille makam işgal eden bürokratlar?mide bulandırıcı cinsten.Sırf yalakalığını ve yerini tescil ettirmek için, lavaboya bile girip çıktıktan sonra " sayın vekilime çok teşekkür ederim " diye paylaşım yaptığını görürsünüz.Bazıları da haber diye bize gönderdikleri yağlama/güzelleme metinlerin sonuna mutlaka o vekil olan zatın ismini zikrederek teşekkür ederler.Çünkü yavanlığın,yağcılığın nirvana yaptığı bir dönemden geçiyoruz.

 Lenin'i sevmesem de güzel bir sözü var. “Şimdi iktidardayız ve bütün alçaklar bizden yana...” demişti.İşte bu alçakları bile yazamıyoruz!

Ya sürekli bizi gulyabani ile korkutanlar? Onları hiç yazamıyoruz!

İşte böyle dostlar,bu şartlar altında gazetecilik yapmaya çalışıyoruz.Elimizden geldiğince objektif, tarafsız,doğruları dile getirmeye alışıyoruz.Bir taraftan suratı haktan görünen şeytanlarla uğraşırken,diğer taraftan da bu mesleğin itibarını ayaklar altına alan dilencilerle uğraşıyoruz.Hakkımızda açılan 20 den fazla davadan dolayı mahkemeler arasında mekik dokuyoruz adeta.Pişman mıyız diye sorarsanız? Asla..

 Sadık kimse, kendisine zarar getirecek bile olsa, doğruyu söyleyendir.

Cüneyd-i Bağdadi