Hz. Ömer’in Kur’an’a uygun düşen görüşleri( muvafakat-ı ömer)


 Mustafa ÇATLI    04-11-2018  


Günümüzde Müslümanların önemli eksikliklerinden biri de eleştirel düşünebilen, bağımsız davranabilen kişilikli şahsiyetlerin yetiştirilmemesi kusurudur. Bu kusur da Kur’an’ın ve Peygamberimizin rehberliğinin bütüncül olarak eğitimde referans alınmamasından kaynaklanmaktadır. “ Ey iman edenler! Allah’a kullukta samimi olursanız Allah da size hak ile batılı ayırt edici bir anlayış ( Furkan ) verir. Kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar çünkü Allah büyük lütuf sahibidir.”(Enfal-29) İslam insanın sahip olduğu yetenek ve maharetlerini üst düzeye çıkaran ve insan şahsiyetine olumlu katkı sunan bir dindir. İslam öncesi kişiliğinde cevher olan bir insanın bu özelliğini en üst seviyeye çıkarır asla ket vurmaz. Bunun en somut örneklerinden biri ikinci halife Hz. Ömer (r.a)dır. Hattab’ın oğlu olan Ömer Müslüman olduktan sonra Faruk ve Adil olmuştur. Bütün dünya onu adaletiyle ve de ferasetindeki isabetiyle (Furkan-Faruk olmakla) tanımıştır.

       Allah ve elçisine tam bir sadakatle ve itaatle bağlanan Hz. Ömer’e yukarıdaki ayette de ifade edildiği gibi İslam ona doğru ile yanlışı, erdem ile kötülüğü ve hak ile batılı ayırıp değerlendirme ölçüsünü, kriterini yani Furkan’ı kazandırmıştır. Özellikle hilafeti dönemindeki sorunlara Kur’an ve Sünnet ışığında yeni çözümler, içtihatlar getiren Hz. Ömer günümüz İslam hukukçuları için özgün bir örnektir. Hz. Ömer’in İslam terbiyesinden kazandığı kriter-ölçü olan Furkan özelliğini ifade eden görüşlerinden Kur’an’ın daha sonradan onayladıklarına İslam hukukunda Muvafakat-ı Ömer denir. Hz. Ömer’in daha sonradan Kur’an’ca desteklenen birçok görüşleri (muvafakatları) olmasına rağmen genellikle İslam bilginlerince ortak kabul edilenleri şunlardır: 

    1.)Hz. Ömer peygamber efendimize ”makam-ı İbrahim de namaz kılsak” diye istekte bulunur. Bu isteği daha sonradan inen “… bundan böyle İbrahim’in makamını ibadet mahalli edinin…”(bakara-125) ayetiyle uyumludur.

    2.)Peygamberimize eşlerinin evlerinde yabancı misafirler varken perde arkasında durmalarını teklif eder. Bunun üzerine Ahzab-53 ayeti iner. “ Ey iman edenler! Peygamberin evlerine rast gele girmeyin; eğer yemek için davet edilirseniz erkenden gidip de yemeğin hazırlanmasını beklemeye kalkmayın. Sadece çağırıldığınız vakitte varın; yemeği yiyince de hemen oradan ayrılın, lafa dalmayın. Çünkü bu durum peygamberi üzüyor ama bunu size söylemeye de utanıyor. Oysa Allah gerçeği söylemekten çekinmez. Peygamberin eşlerine gelince; onlardan bir şey istediğiniz vakit perde arkasından isteyin…”

    3.)Bedir savaşı esirleri: İslam tarihinde ilk savaş olan Bedir Savaşı sonucunda Mekkeli müşriklerden oluşan yetmiş esire ne yapılacağı konusunda istişare yapan peygamberimize Hz. Ömer bunların öldürülmesini teklif etmiştir ancak teklifi uygun görülmemiştir. Konu ile ilgili açıklamayı getiren Enfal-67.ci ayeti Hz. Ömer’in teklifini desteklemiştir.

    4.)Hz. Peygamberin bazı eşlerinin kıskançlıklarının peygamberi üzmesi sonucunda Hz. Ömer onlara: “peygamber sizi boşayacak olursa Rabbi ona sizden daha iyi eşler lütfeder”der. Onun bu görüşünü Tahrim suresi 1-5.ci ayetleri doğrular.

     5.)Peygamberimizden üç vakitte evlere girerken Müslümanların izin istemelerini emretmesini diler. Bunun üzerine Nur suresi 58.ci ayet onun bu isteğini doğrular: “Ey iman edenler! Köleleriniz ve hizmetçileriniz ile çocuklarınız günün şu üç vaktinde: sabah namazından önce, gün ortasında soyunup dinlenmeye çekildiğiniz zaman ve yatsı namazından sonra odanıza girmeden önce izin istesinler…”

     6.)İçkinin haram kılınması ile ilgili olarak Hz. Ömer: “Ey Allah’ım bize içki hakkında sadra şifa olacak bir beyanda bulun” diye niyazda bulunur. Bunun üzerine Maide 90-95 ayetleri nazil olur.