Küresel Emperyalizm..


 R. Ferhat VURAL    04-11-2018  


Teknolojinin insanoğlunu esir aldığı bu iletişim çağında toplum olarak olan bitenden etkilenmemek mümkün değildir. Mcluhan’ın  dediği gibi “küresel bir köyde yaşıyoruz ve sayımız her gün artıyor.” Dünyanın bir ucunda olan bir gelişme, Adıyaman’ın en ücra köyündeki bir sakini rahatlıkla etkileyebilmektedir.

Küreselleşme bizi belli bir kalıba sokmaya zorluyor. Bunun da iki boyutu vardır.

 Birinci boyutu, maddelerin (giyim- kuşam, fast- food, Cola, McDanald’s,Adidas,Marlboro, GSM teknolojisi, internet, cep telefonu, İngilizce ve ABD Doları vb.) yaygınlaşmasıdır.Bu örnekler, popüler kültür olarak ifade edilen medya bağımlılığının, tüketim nöbetinin doğurduğu gündelik hayatın ortaya çıkardığı yapay kültürün unsurlarıdır. Bu unsurlar genelde ABD kaynaklıdır ve ABD’nin değer ve kültür kodlarını yansıtır.

 İkinci boyut, değerlerin yaygınlaşmasıdır. Bu değerler, daha çok hâkim ekonomi ve kültürün maddeci ve faydacı değer hükümleridir.

Böyle rızaya dayanan denetim, zor kullanarak yapılan denetimden çok daha etkili olmaktadır. Sosyologlara göre; kültür endüstrisi çağında düzen, bedenleri serbest bırakır ve ruhlara saldırır. Artık düzen “benim gibi düşün ya da yok ol” demek yerine “benim gibi düşünmemekte serbestsin. Hayatını ve tüm sana ait olanları da koruyabilirsin. Ancak o andan itibaren aramızda bir yabancısın” demektedir. Bu dışlanma tehdidine maruz kalan insan, biyolojik bir canlı olarak hayatını sürdürmektedir. 

Ülkemiz de ise küreselleşmenin etkisiyle: “Minderler, şilteler, divanlar, sedirler gözden düştü; yerlerine ‘kanepe’ geldi, ‘koltuk’ geldi. Dolaplar ‘büfe’ oldu, konsol oldu, ‘gardırop’ oldu. Ocaklar ‘şömine’ye dönüştü. ‘Dö-piyes’ler yetmedi, ‘tayyör’ler geldi”.

Genç kuşak maddi olarak Amerikan hayat tarzını taklit edemeyecek durumda bile olsa, taklit ürünler satın alarak bu isteklerini tatmin etmeye ve gençler aç kalmak pahasına Amerikan markalarını satın almaya çalışmaktadır. Modacılar, bir kıyafeti oluştururken kıyafetin sunduğu imajın mevcut dünya görüşüne denk düşmesine dikkat ederler..

Küreselleşme, sadece giyim tarzında değil yeme içme alışkanlıklarında da görülmektedir. Günümüzde, McDonald’s ve Cola tüketimin küreselleşmesinin tipik örneğidir. Bu ürünleri tüketmek veya McDonald’s  gibi mekanlara gitmek çağdaşlıkla eş değer görülür. Küreselleşme, ekonomik olduğu kadar siyasi, teknolojik ve ihmal edilen yanıyla kültürel bir olgudur. Toplumlar, küreselleşme ile şaşkın sürüler hâline sokulmak istenmektedir. Anneler günü, babalar günü veya sevgililer günü gibi günlerin toplumumuzda birden ortaya çıkması ve büyük bir kabul ve coşkuyla kutlanmaları bunun bir örneğidir..

Günümüzde Küresel emperyalizm öyle bir boyut kazandı ki, bu saydıklarımız kendilerini tatmin etmiyor.Ürettikleri silahları satmak için yapay örgütler kurup fakir ülkelerde kargaşa ve anarşi çıkartıp terörü ihraç eder oldular.Bugün dünya çapında yaşanılan terörün baş mimarları bu küresel emperyalistlerdir..Bundan korunmanın tek çaresi,bilgiye sarılıp kendi değerlerimize sahip çıkmaktır..

*Bu makale de kısmen “gündelik hayatın sosyolojisi “ ders notlarından yararlanılmıştır.