Muvafakat-ı Ömer: 2


 Mustafa ÇATLI    11-11-2018  


Hz. Ömer’in hakkında hüküm bulunmadığı halde Kur’an’la uyumlu olan görüşleri:

7.)Allah’ın ve elçisinin verdiği hükme razı olmak: Medine’de yaşadıkları bir sorundan dolayı peygamberimizin hakemliğine müracaat eden bir münafık ve Yahudi ikilisinden münafık olan kişi hüküm aleyhine olunca peygamberimizin verdiği kararı kabul etmeyip muhakeme olmak üzere peygamberimizden sonra Hz. Ebubekir’e e aynı şekilde daha sonra da Hz. Ömer’e müracaat ederler. Hz. Ömer Allah elçisinin verdiği hükmü kabul etmeyen bu Münafık’ın boynunu vurur bunun üzerine Nisa suresi 60-65.ci ayetleri iner. Bu olaydan sonra Resulullah (a.s) Hz. Ömer’e “ sen FARUK’sun” (hak ile batılı ayırt eden kişi) demiştir.

8.)Oruç tutma vaktinin tayini: Oruç ibadetinin başlangıcında önceleri şayet iftardan sonra kişi uyur veya yatsı namazı kılarsa haram olduğu inancıyla gece boyunca yemez, içmez ve eşiyle ilişki de bulunmazdı. Hz. Ömer’in yaşadığı bu durumlardan biri için Resulullah bu işin Hz. Ömer’e yakışmadığını ifade edince, Hz. Ömer dua ve niyaz da bulundu. Bunun üzerine Bakara suresi 187.ci ayet inerek bu durumlar da oruçluya geceleri izin verildi.

9.)Sonraki nesillerden cennetlik olanların kemiyeti: Vakıa suresi 13-14.ayetlerinde cennete girecek olanların çoğunun önceki nesillerden ve birazının da sonrakilerden olacağını ayetler ifade edince Hz. Ömer ağlamış, istiğfar ve dua da bulunmuştu. Daha sonradan inen aynı surenin 39-40.cı ayetlerinde “…birçoğu öncekilerden, birçoğu da sonrakilerdendir.” müjdesi müminlere duyurulmuştur.

10.)Münafıkların ölüsüne rahmet okumamak, namazını kılmamak ve kabrinde bulunmamak: Medine münafıklarının lideri olan Abdullah b. Ubey b. Selul öldüğünde samimi bir Müslüman olan oğlu Abdullah, peygamberimizden babasının cenazesini yıkamasını ve namazını kıldırmasını ister. Rahmet peygamberi olan Resulullah Abdullah’ı üzmemek için bu isteğini kabul etme temayülünü gösterince Hz. Ömer “bu adam münafıktır” diyerek peygamberimizden cenazeye katılmamasını ister. Bunun üzerine nazil olan Tevbe suresi 84.cü ayeti ile daha sonradan inen Münafikun suresi 6.cı ayeti Hz. Ömer’in görüşünü destekler.

11.)Cebrail (a.s)ye düşmanlık beslemek: Hz. Ömer ile Yahudiler arasında geçen bir tartışma sonucunda Hz. Ömer, Cebrail’e düşmanlığın Allah’a düşmanlık olduğunu ifade eden konuşmasının ardından inen Bakara 97.ci ayeti Hz. Ömer’in konuşmasını aynı ifadelerle destekler.

12.)Hz. Ömer, Cenabı hakkın ilahi kudretine karşılık olan hayranlığının ifadesi olarak “fe tebarekellahu ahsen’ül halikin” demiştir. Daha sonradan inen Müminun suresi 14.cü ayette aynı ifade kullanılmıştır.

13.)Münafıkların Hz. Aişe validemiz hakkında iftiralarını konu edinen İfk hadisesi sonucunda peygamberimiz Zeyneb b. Cahş, Zeyd, Usame b. Zeyd, Hz. Ali, Osman ve Ömer gibi bazı sahabilerle istişarede bulunmuştur. Bu konu ile ilgili olarak Hz. Ömer : “ Onu senin ile evlendiren Rabbinin seni aldatmış olacağını düşünür müsün? Haşa! bu çok büyük bir bühtandır (iftiradır) der. Bunun üzerine nazil olan Nur suresi 11-20.ayetlerinde gerçekten de bu hadisenin Hz. Aişe hakkında bir iftira olduğu bildirilerek münafıkların komploları deşifre edilmiş ve Hz. Ömer’in görüşü de desteklenmiştir.   

   Verilen örneklerde görüldüğü gibi Hz. Ömer’e bu basireti ve görüşlerindeki isabeti kazandıran İslam dini fikir ve düşünce özgürlüğüne son derece önem vermiş olmasına rağmen günümüzde Müslümanlar bu özelliklerini yitirmiş olup kendilerini kör bir bağnazlığa kaptırmış olup fikir ve düşünce üretiminden uzak kalmışlardır. Hz. Ömer gibi geniş ufuklu ve özgür düşünceli şahsiyetlere ne kadar da çok ihtiyacımız var…