Siyaset mi Zorbalık mı?


 R. Ferhat VURAL    11-11-2018  


Çevremizde gelişen bazı olaylara şahit oluyoruz. Bazı insanların üzerine vazife olmadığı halde herşeye nasıl müdahil olduklarını içimiz kanarak izliyoruz.Sonradan görme bazı yeni yetme zenginler,adaylar çıkartarak siyaseti dizayn etmeye çalışıyorlar.

Önce siyasetin anlamına bir bakalım.

Siyaset: Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayıştır.Kısacası halka hizmet yoludur.Projesi olan,bilgisine güvenen halka hizmet etmek isteyen insanlar siyasette girer, bu argümanlarını halka sunarlar,halkta karşılık bulduğunda milletvekili belediye başkanı olurlar.

Siyasetin normali budur.Burada zorbalık yoktur,dayatma yoktur,kapalı kapılar ardında Bizans oyunları hiç yoktur..

Ancak çevremize baktığımız da bunun pek de böyle yürümediğini görüyoruz.

Özellikle eğitim ve kültürde tekamülünü tamamlamayan toplumlar da feodal ve gerici zihniyet her zaman baskın çıkıyor.O koltuğa sadece kendisi değil de,sanki yedi sülalesi başkan/vekil olmuş gibi halkın üzerinde mahalle baskısı kuruyorlar..

İşte bu fosilleşmiş feodal yapının özellikleri;

Bu zihniyet,seçmenler üzerinde baskı kuruyor

Bu zihniyet, medya üzerinde baskı kuruyor

Bu zihniyet,kitleleri korkutuyor/ürkütüyor  

Halkın ve medyanın hatta içinde adaylık geçen insanların üzerinde psikolojik terör estiriyor.

Hele bir iki dönem başkanlık yapmışsa etrafındaki çapulcu diye tabir edilen çevresiyle herkese gözdağı vermeye çalışırlar.

 Birincisi siyasetin yolu ve dili bu değildir.

İkincisi,siyaset bir rant kapısı değildir

Üçüncüsü,siyaset toplumun ve medyanın üzerinde psikolojik terör estirip zorbalık yapmak hiç değildir.

Eğer bunlar geçerli ise siyasi partilere ne gerek var? Elinde gücü bulunduran gider o koltuklara oturur.

Ne yazık ki siyasette olmaması gereken bu kirli saltanat siyaset kurumunun tümünü değilse bile,en azından bazı beldelerde hala geçerliliğini sürdürmektedir.Mal varlıklarına bakın yeter. 

Diğer bir önemli gerçek ise,beldemizde halkın değil de bir takım para babaları güç odaklarının kaderimizi çizdiği gerçeğidir. Bu zatlar Belediye Başkanlarından tutunda hangi vekilin listeye hatta kimlerin parti yönetimine gireceğine kadar müdahil olmaktadır..

Demokrasi, dünyadaki tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir tür yönetim biçimidir.

Ne yazık ki demokrasinin bu tarifi beldemizde pek işlemiyor gibi..!