Aklımızla alay edenler


 R. Ferhat VURAL    27-01-2019  


Bu köşenin müdavimleri, lafımı hiç eğip bükmeden, ambalaja sarmadan içimden geldiği gibi konuştuğumu/yazdığımı bilirler.Bundan dolayı gücenen/küsen olursa da paşa gönülleri bilir.

Malum önümüzde bir seçim süreci var.31 Martta Belediye Başkanlarımızı, muhtarlarımızı, meclis üyelerimizi beş yıllığına seçeceğiz. Adaylar görücüye çıktı,her aday kendince çeşitli vaatlerde bulunuyor.Hani muhalefet  adaylarının vaatlerde bulunmalarını anlarım da, bu kenti ve ilçeleri neredeyse 20 yıldır yönetenlerin vaatlerde bulunmasını gerçekten yadırgıyor ve anlamakta güçlük çekiyorum.Hele gariban biriyle ile sahte gülücüklü resim çekip paylaşmaları riyakarlıktan öte başka şey olsa gerek.

Ve o adaylara sormak istiyorum. Koalisyon hükümeti değil,tek başına bir iktidarın Belediye Başkanları oldunuz.Bu millet size sonuna kadar kredi açtı-ki bu kredinin yüzde 90’nı Ankara’nın hatırına olduğunu sizde biliyorsunuz- Hizmet etmek istediniz de  sizi engelleyen mi oldu? Eğer engelleyen birileri varsa o da bu halk değil,parti içindeki bir takım hizipleşmelerden ve ayak oyunlarından kaynaklandığını da  siz bizden daha iyi biliyorsunuz.Doğrusu gerek İl merkezinde gerekse ilçelerde öyle ciddi, ahım şahım projesi olan adaylara da pek rastlamadım,sadece muhalefet partilerinden aday olan bir iki kişinin ciddiye alınacak projeleri olduğunu sosyal medya da öğrendik o kadar.

Tevazu mu,kibir mi?

Bazı parti mensuplarının açıklamalarını,paylaşımlarını ibretle,hayretle okuyoruz.Ağızlarından bal damlıyor mübareklerin.Tevazu ve  alçakgönüllülüğün faziletinden dem vurup kibri böbürlenmeyi yeriyorlar.Ama pratik ise bunun tam tersi.Kibirden burunlarının önünü göremiyorlar. Öyle bir havalılar ki;bilmeyen de bu memleketin seçilmiş özel insanları,kendilerinin  dışında hiç kimse muhtarlığa bile layık değil.Verdikleri mesajlarda mutlaka dini argümanları kullanırlar,bunları da kendilerine yontarlar.Kendilerini eleştiren, biat etmeyen,yanlarında durmayanlara da rahatlıkla iftira atıp Cizvit papazları gibi aforoz ediyorlar,bu yetkiyi kimden alıyorlarsa artık . Bazıları şimdiden etraflarındaki 3.5 şakşakçının gazıyla başkanlık havasına girmiş bile.

Yedi kocalı Hürmüz

Kimisi de geldiği yeri çabuk unutuyor. Menfaati icabı girmediği kalıp, değiştirmediği gömlek kalmayan bu yedi kocalı Hürmüzler resmen ve alenen zekamızla alay ediyorlar. Zikzaklığını, zübüklüğünü, rakkaseliğini çabuk unutuyorlar. Malum “ hafıza-i beşer nisyan ile maluldür” ya. Cukkayı dolduran bu tiplerde, kendilerinden olmayan herkesi “hain” ilan ediyorlar.Ne de olsa dilin kemiği yok!

Uzun lafın kısası, her ne kadar “balık hafızalı bir toplum” olduğumuz söylense de bu herkes için geçerli değildir. Bu şehrin gelişip gelişmediğini rakamlara bakarak anlayabilirsiniz. Bundan 13 yıl önce organize sanayideki işletmelerde yaklaşık 7 bin 500 kişi çalışıyordu. Bugün 5 beş bin civarına düşmüş. Sadece İŞKUR’a kayıtlı işsiz sayısı 70 bin kişi. Bunların çoğu genç ve dinamik nüfus. İl ve ilçe merkezlerinde birkaç kamu binası hariç gözle görülür bir yatırım yok.Mevcut sulama projeleri vb yatırımlarda ekonomik krizden dolayı hepsi durdurulmuş.Çiftçilik zaten bitmiş,masraflarını bile kurtarmıyor.Ama birileri ısrarla yatırım diye yeni valilik,kaymakamlık,kamu binalarını gözümüzün içine sokmaya çalışıyor.Bu binaları küçümsemiyorum,sadece bu kentin öncelliği bu binalar değildir diyorum.Öncelik aş,iş ve yaşanılabilir bir kent diyorum.

Tüm bu çıplak gerçekler ortada iken birileri hala vaatler de bulunuyorsa, bu zekâmızla alay etmek değil de nedir?

“Bu dünyаdа insаnlаr bir kere аldаtılıncа, gerçekten bile şüphe duyаrlаr. “