Seçim Ayı Yalan Ayı (mı?)


 R. Ferhat VURAL    24-02-2019  


Her  seçim döneminde vaatler havada uçuşur.El etek öpenden tutunda nerdeyse marsta yaşam vaat edenlere kadar.Seçimler bittikten sonra da seçilen koltuğuna gariban halkta evine döner.Vaatler de buzdolabına kaldırılır.Ta ki  gelecek seçimlere kadar.

31 Mart seçimlerine 34 gün gibi bir süre kaldı.Her ne kadar halkın genelinde bir heyecan yoksa da adaylar ve etrafındaki  kişiler için bu geçerli değildir.Adaylarda bunun farkında olacak ki insanları ikna etmek için akla hayale gelmedik vaatlerde bulunuyorlar.Neredeyse her hafta bir aday projelerini açıklıyor.Hadi muhalefet partilerinin vaatlerini anlarımda iktidar mensubu adayların vaatlerini hakikatten anlamakta güçlük çekiyorum.Ve sormak istiyorum.Sizler 17 senedir bu ülkeyi tek başına yönettiniz,belediye başkanları deseniz 20.25 yıldır yine partinize mensup  adaylar yönetti.Hizmet yapmak istediniz de uzaylılar mı engel oldu?

Bazı adaylar desteksiz atıyor, öyle böyle değil.Bilmeyende bu zatı muhterem seçimi kazanırsa 1 Nisan sabahı şehrimiz Paris olacağını sanacak.Nede olsa, “bu kadar yatırımı hangi kaynakla yapacaksınız” diye soran olmuyor..Birlerinin bu arkadaşlara etmeyin eylemeyin,insanların hayalleriyle oynamayın,yalan söylemeyin, yerine getiremeyeceğiniz vaatlerde bulunmayın demesi gerekiyor.

Kaldı ki sizler gerçekten milleti seviyorsanız siyasetin dışında da hizmet yapabilirsiniz.Ama yapmadığınızı biliyoruz.Kibirden burnunuzun önünü görmediğiniz halde bugünlerde sahte bir tebessümle dolaşmanız sadece sizi riyakar yapar bizi inandırmaz.Ve sizler o koltuğa gelmek için kimlerin el eteğini öptüğünüzü  feraset sahibi herkes biliyor ve bende o bilenlerden biriyim.,hani bir laf vardır ,”Atma Recep din kardeşiyiz..” diye

Yazımın başlığı bende tatlı bir anısı var sizinle paylaşmak istiyorum

Yıl 1999 mahalli idareler seçimleri için  Kahta da seçim çalışmaları yapıyoruz. Kendisine dayı dediğimiz bizimde uzaktan akrabamız olan hoca dayımız bizimle birlikte ev ve mahalle ziyaretlerine katılıyor.Gittiğimiz her yerde yaşça bizden büyük olduğu için dayımız önce sözü alıyor.”Bakınız yeğenimiz genç ve yakışıklıdır,bilgilidir gelin bu sefer oylarınızı bu delikanlıya verin bu şehrin kaderi değişsin ..” diyor

Birkaç aile ziyaretinden sonra Dayımız “yeğen ben yaşlıyım fazla yorgunluğa gelemiyorum beni eve bırakın siz çalışmalarınıza devam edin,yarın akşam tekrar beni alırsınız “diyor

Bizde, tamam dayım sizi evinize bırakalım.Yalnız bişey dikkatimi çekti.Dayımızı her evine  götürdüğümüzde başka adayların resimleriyle süslü araçların  evinin  önünde beklediğini görüyorum.Bir, iki, üç gece..Bir gece köşeyi biraz  dönünce bekledim, hele bu adamlar dayıma mı gidiyor dayım mı bunlara gidiyor diye merak ettim.Bir de ne göreyim baktım dayımız bu sefer karşı adayın aracına binip gitti.

Ertesi gece kendisini aldım ve hemen sordum.Dedim ki; dayım sen bizim için milletten oy istiyorsun ama,seni eve bırakıyoruz bu sefer karşı tarafın aracına binip gidip onlar için oy istiyorsun biraz ayıp olmuyor mu? Ya doğru düzgün bizimle çalış yada karşı tarafla..

Dayımız,”  “Yeğen bu ay yalan ayıdır,normal karşılayacaksın” dedi.

Peki dayım,sen en iyisi onlarla çalış dedim bizimle değil dedim..

Bugün seçimi kazanmak için kılıktan kılığa giren,kendisinin bile inanmadığı sözde projeler açıklayan “hizmet sevdalısı,dava adamcıklarını “gördükçe dayıma hak veriyorum.Hakikaten seçim ayı yalan ayıymış..