Yerel Medya Can çekişiyor!


 R. Ferhat VURAL    15.09.2019 11:12:39  


Can çekişen sadece yerel medya değil ulusal medya da bitiyor.Hayatım boyunca medyanın saygınlığının bu kadar yerlerde süründüğüne ve gazetecilerin bu kadar itibarsızlaştığına şahit olmadım.

Yasama,yürütme ve yargıdan sonra 4.kuvvet olan medya bu durumda mı olmalıydı?

Yerel Medya can çekişiyor dedik,aslında can çekişen halkın haber alma hakkıdır,can çekişen kuvvetler ayrılığıdır,can çekişen haklının sesidir.Can çekişen sesi  çıkmayan sessiz çoğunluğun sesidir..Belki de  birileri böyle istiyor ne bileyim!

Medya bir baskı unsurudur.Kimin üzerinde baskı unsurudur diye sorarsanız , bürokrasinin üzerinde,gücü elinde bulunduranların üzerinde bir baskı unsurudur.Onlara  bu gücü istediğiniz gibi kullanamazsınız der.Bir nevi araçlardaki fren görevini görür.

İşte bu baskı unsuru bugün yerelde can çekişiyor.

Gerek dijital medya yüzünden , gerekse bir gazetenin baskı maliyetleri bu işe gönül vermiş insanları ciddi derecede yol ayrımına getirmiştir.Resmi ilan alan günlük gazeteleri saymazsak haftalık gazeteler ve sosyal medya da (Web) habercilik yapanlar mali darboğazla karşı karşıya..

Yeri gelmişken konunun daha iyi anlaşılması için gazetemizden bir iki örnek verelim.Atalarımız “bir insanı tanımak için onunla ya ticaret yapın ya da yol arkadaşlığı yapın “ demişler.Çok doğru ve yerinde bir tespit.

Doğrusu bu gazeteyi çıkarmayıncaya kadar insanların bu kadar duyarsız olduklarını tahmin etmiyordum.Ahaliyi kestiriyordum da,koca koca üniversite okumuş,statü sahibi insanların bu kadar bilgiye,kültüre  fransız kalmalarını anlamakta güçlük çekiyorum.Bugün beldemin de ülkemin de neden kültürel anlamda geri kaldığını daha iyi anlıyorum.

Adıyaman da 700’ün üzerinde STK,vakıf, dernek var.İyi niyetli duyarlı olanları tenzih ederim.Maalesef çoğu bireysel menfaat ve reklam peşinde.Bunların bir kısmı yerel ve ulusal medyaya haber değeri bile olmayan sözde haberler servis ederler yayınlayın diye.Bu haber değeri olmayan, zat-ı muhteremlerin haberlerini yayınlarsınız ,kendilerine de bari bir gazeteye abone olarak katkıda bulunun dediğinizde yüz ifadesinin nasıl değiştiğini görmeniz lazım..

Bir kısmı da her şeyden şikayet eder,"şu haksızlığı yayınlayın şu yolsuzluğu yayınlayın "diye kendince talimat verir,ona da tamam konuş ben yayınlayım dediğinizde kaçacak delik arar..hele gazete aboneliğinden konuştuğunuzda mevzuyu değiştirirler.” E, biz zaten sosyal medya da sizi takip ediyoruz” derler.Ne kadar büyük bir lütuf.

Asıl insanı üzende emeğe,muhalif bir sese ihtiyacı olan muhalefet partilerinin duyarsızlığı.Başta CHP olmak üzere hiç bir muhalefet partisinden yerel medyaya desteğini görmedik,sadece bize mi başka medya organlarına da mı bilmiyorum, biz zerre kadar katkıları olmadı.AK Partinin -vekiller hariç-hakkını verelim,az ama çok yereldeki medyaya "çam sakızı çoban armağanı" abonelik anlamında desteği olmuştur.

Emeğe saygı dedik,muhalefet partilerine,yerel yönetimlere,STK'lara  sormak lazım,her hafta servis ettiğiniz haberler bedava mı basılıyor?  Baskı,dizgi,dağıtım,büro,internet,ajans,web hizmetleri bedava mı sunuluyor? Bunların hepsi birer maliyet değil mi?

Halbuki tüm dünyada yerel medyanın ayakta kalması o  beldede yaşayan sakinlerin desteğiyle olur.Başta yerel yönetimler olmak üzere, siyasi partiler,STK’lar,duyarlı bireyler abone, ilan reklam vb desteklerle o medya organlarının ayakta kalmasına/yaşamasına katkıda bulunurlar. Çünkü bu ses onların sesidir.Ne yazık ki bizde –istisnalar hariç-tam tersidir.

Bir anekdotla bu haftaki yazımızı bitirelim.Bize, " bu işte para kazanıyor musunuz? diye sorduklarında,hayır kazanmıyoruz hatta cebimizden amorti ediyoruz dediğimizde,"o zaman yaptığınız enayiliktir" diyorlar.Aslında doğrudur(?).Günümüzde para kazandırmayan her uğraş,Ahlak,adalet,erdem,bilgi "enayilik" olarak görülüyor! Ama para kazanıyorsan,sahtekarlık,dolandırıcılık,yolsuzluk,hırsızlık yapmışsın ne önemi var sen sonuca bak! İşte yozlaşmanın,çürümenin geldiği noktada burası,herşeye para gözüyle bakmak..

Sonuç olarak ,iyi niyetle çıktığımız bu yolda,tehditler,hakaretler,mahkemeler bizi yıldırmıyor,cebimizden çıkan üç beş kuruşa da yanmıyoruz ama Aliya İzzetbegoviç'in dediği gibi,

“Ve her şey bittiğinde; hatırlayacağımız düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacak”

Sağlıcakla kalınız