Eğitim ve Türkiye

Eğitime, bilime ve araştırmaya yapılan yatırım, insan beynine yapılan yatırımdır.
İnsan beynine yatırım yapmayanlar, insan beynine yatırım yapanlar tarafından sömürülürler.

Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'ni akla ve bilime dayalı kurdu.

Atatürk’ün yönetiminde Bütçede en fazla pay eğitime ayrıldı.

Türkiye Cumhuriyeti akla ve bilgiye dayalı inşa edildi.

Eğitime ve bilime önem veren,

Eğitimi, toplumun geleceğine yapılan yatırım olarak gören,

Bütçeden en çok payı eğitime ayıran Atatürk, Aklı ve bilimi miras bıraktı.

Atatürk'ten sonra eğitime önem verilmedi.

Bütçeden eğitime yeterli pay ayrılmadı.

Eğitime yatırım (toplumun geleceğine) yapmayan Türkiye’de, bilim gelişmedi.

Zenginleşmedi ve kalkınamadı.

Aş ve iş sorununu çözemedi.

Toplumsal huzur ve barışa kavuşamadı.

Daha da kötü olanı, eğitime ve bilime önem veren, bütçelerinde eğitime yeterli payı ayıran,

Nitelikli insan gücüne sahip olan,

İleri teknolojiye dayalı üretim yapan,

Ülkelerin, ekonomik sömürüsü ve siyasi nüfuzu altında yaşamak zorunda kaldı.

Gelinen noktada Türkiye, eğim ve bilimde gelişmiş olan,

İleri teknolojiye dayalı üretim yapan ülkelerden bağımsız karar alamıyor.
Bu ülkelerden bağımsız davranmıyor.

Sonuç olarak eğitime önem vermeyen,

Bütçelerinde eğitime yeterli kaynağı ayırmayan,

Geleceğini düşünmeyen ve geleceğine yatırım yapmayan ülkeler, öngörüsüz ülkelerdir.

Kendi öngörüsü olmayanlar, başkasının öngörüsünde yaşamak zorundadırlar.

AKP iktidarında eğitim sitemi değiştirildi

Yeniden yapılandırılan eğitim sisteminin planlama, yönetim, örgütlenme ve finansmanı ile bağımlılık kültürü ve öğretilmiş ezberlerle hareket eden neslin yetiştirilmesi hedeflendi.

Gelinen noktada Türkiye'nin içeride toplumsal, ekonomik, siyasal ve kültürel alanlarda yaşadığı sorunlar,

Dışarıda yaşadığı sorunlar:

Türkiye’yi yönetenlerin, eğitime önem vermemiş olmalarından, toplumun geleceğine yatırım yapmamış olmalarından kaynaklanmaktadır.