SUSMAK MI ZOR KONUŞMAK MI?
R. Ferhat VURAL 17-01-2016
Dünyaca ünlü bilim adamı Albert Einstein "“Önyargıları parçalamak, atomu parçalamaktan zordur " demişti.
Hele iradesini bir takım insan ve ideolojilerin emrine vermişse daha da zor.
Ülkemiz sıkıntılı günlerden geçiyor,bölgemiz adeta ateş çemberi.Bir yandan küresel emperyalistlerin Ortadoğuyu yeniden dizayn etme çabaları diğer yandan halk olarak birbirimizi bir kaşık suda boğma gayretleri.Adeta "at izi it izine karışmış" durumda.
Sağ duyulu bir ses'e neredeyse hasretiz,birisi şöyle veya böyle görüşünü açıklasa elimizdeki hazır etiketi yapıştırıp "hım sen şunun sözcülüğünü yapıyorsun "diyerek peşinen mahkum ediyoruz.
Yanı başımızda bölgemizde adı konulmamış bir savaş sürüyor.Kirli bir savaş.Aylardır sıkıyönetim dönemlerinde bile bu kadar uzun sürmeyen sokağa çıkma yasaklarına şahit oluyoruz.İnsanlar evlerinde hapis aç susuz, çocuklar okula gitmiyor vs.vs.Mangalda kül bırakmayan "rahat zamanın ucuz kahramanlarından" bir tık bile yok.Herkes dut yemiş bülbüle dönmüş.Konuşanlarda sahibinin sesi gibi..farklı bir ses yok..sanki insan haklarını savunmak belli bir kesimin güdümündeymiş gibi.Sanki Müslümanım diyen bir insanın Diyarbakır,Cizre Şırnak'ta ki bir olaya tepki göstermesi yanlış demesi günah-ı kebairdenmiş gibi !!!
Geçen hafta sayıları bini geçen bir kısım akademisyen ,bu savaşa tepki olarak bir bildiri yayınladılar.."Sen misin bildiri yayınlayan" denilerek adeta bu bilim insanlarına karşı "McCarthytizm "linç kampanyası başlatıldı.Şizofren mafya bozuntusu birileri daha da illeri gidip " oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve akan kanlarınızla duş alacağız!!! " diyerek tehditler savurdu.
Bildiri doğru veya yanlış bunun tartışmasını yapmıyoruz.Keşke o bildiriye şunlar da eklenseydi."Ey PKK ve uzantıları KCK,YDH,YPG bilmem ne;Sizler yanlış yoldasınız.Kadim şehirlere hendekler kazıyıp insanlara cehennem hayatı yaşatarak,masum gençlerin eline kalem yerine keleş vererek ,onları kitaptan defterden alıkoyup cahil bırakarak en büyük ihaneti o halka ve gençlerine yapıyorsunuz. Şiddet bir hak arama aracı olmamalıdır ,bu yönteminiz yanlış..Madem bu topraklarda birlikte yaşayacağız o halde sevgi ve kardeşlik bağlarını güçlendirelim, kin ve nefret tohumlarını ekmeyelim kan dökmeyelim.." denilseydi.Ama bunlar yoktu metin bildirisinde.Peki yok diye bu insanları hainlikle suçlamak görevden almak,soruşturmalara tabi tutmak doğru mu? Madem bildiriyi yanlış buldunuz başka bilim insanları da çıkar doğru olanı yayınlar.Kaldı ki bir bilim insanının kendi düşüncesini açıklaması kadar doğal ne var ?Demokrasi,ifade hürriyetti, hoşgörü farklı düşüncelere tahammül dedikleri de bu değil mi?Ya şu ilahi mesaj "Ey iman edenler; kendiniz, ana-babanız ve yakınlarınız aleyhinde de olsa Allah için şahid olarak adaleti gözetin. İster zengin, ister fakir olsun; onları Allah'ın koruması daha uygundur. Adaletinizde heveslere uymayın. Eğer dilinizi büker veya yüz çevirirseniz; Allah, yaptıklarınızdan haberdardır." Nisa 135) Başka söze gerek var mı?
Bir daha anladım ki bu topraklara demokrasinin gelmesi hayli zaman alacak.Çünkü herkes kendine Müslüman ve herkes kendine demokrat..
Ne diyor Voltaire " Söylediklerinize katılmıyorum, ama bunu söyleme hakkınızı sonuna kadar savunacağım. "