KESK’ten ‘21 Şubat Dünya Anadili Günü ‘ Mesajı
KESK Adıyaman şubeler platformu, ‘21 Şubat Dünya Anadili Günü ‘nedeniyle demokrasi parkında basın açıklamasında bulundular.

Güncel 22.02.2022 09:18:07
Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) Adıyaman şubeler platformu Adına basın açıklamasını Eğitim Sen Şube Sekreteri Zeynal POLAT yaptı.
Polat’ın açıklamasından satır başları:
“Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Genel Kurulu, 1999 yılında, 21 Şubat gününü “Uluslararası Anadili Günü” olarak kabul etmiştir. 2000 yılından itibaren de kültürel çeşitliliği ve çok dilliliği desteklemek amacıyla anadilinde eğitim hakkı güvence altına alınarak “21 Şubat Dünya Anadili Günü” kutlanmaya başlanmıştır.
UNESCO verilerine göre dünyada yaklaşık 5 bini yerli dili olmak üzere yaklaşık 7 bin dil konuşulmakta ve bunlardan 2000’i tehlike altındadır. BM verilerine göre dünyada her iki haftada bir dil, içinde geliştiği kültürel ortamıyla birlikte yok olmaktadır. 1950 yılından bu yana 230 dil kaybolmuş, kaybolan her dille birlikte bir kültür de yitip gitmiştir.
UNESCO’nun “Tehlike Altındaki Diller Atlası”na göre, Türkiye’de 18 dil yok olmuş veya yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır. “Medeniyetler Coğrafyası” denilen Anadolu ve Mezopotamya topraklarında artık Birçok Dil konuşulmuyor. Hatta Bazı diller ise kaybolma tehlikesi ile yüz yüze kalmışlardır. Anadili Kürtçe, Arapça, Lazca, Ermenice, Hemşince, Çerkezce, Çeçence, Süryanice gibi dillerden olan milyonlarca çocuk anadillerinin olmadığı bir ortamda eğitim görüyorlar.
Oysa çocukların kimliklerinin ve kişiliklerinin bir parçası olarak anadilinde eğitimin önemi bilimsel verilerle de tartışma götürmez şekilde defalarca kanıtlanmıştır. Yapılan bütün araştırmalar anadilinde eğitim gören çocukların pedagojik olarak daha başarılı olduklarını göstermektedir. Kişinin kendi anadili dışındaki dillerde eğitim almak durumunda kalması pedagojik açıdan kalıcı sorunlara yol açtığı gibi buna bağlı olarak eşitsizlikleri de derinleştirmektedir.
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde de açıkça belirtildiği gibi, bireyin anadilinde eğitim alması en temel insan haklarından birisi olduğu kadar, bireylerin kendi anadillerinde eğitim almasının engellenmesi en büyük insan hakkı ihlallerindendir. Bu gerçeklikten de hareketle anadilinde eğitim hakkını hangi gerekçe ile olursa olsun yok sayarak eğitim hakkının karşılandığını ileri sürmek güneşi balçıkla sıvamaya benzemektedir. Kaldı ki, eğitim hakkı diğer hakları da içeren, bütünlüklü kullanılması durumunda gerçek özüne kavuşan temel haklardandır.
Anadil birleştirir, paylaşımı artırır, sosyal içerme, yenilikçi düşünme ve hayal gücünün gelişimini sağlar. Hayal gücü ile somut gerçekliği buluşturur, özgüveni, özsaygıyı artırır. Empati kurma gücünde belirgin fark yaratır.
Dil; sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda düşünme biçimi, edebiyat, sanat, felsefe, tarih, kısacası bir kültür, bir yaşayış biçimidir. Dolaysıyla anadilinde eğitimin yokluğu tüm bunlardan mahrum kalmak, sağlıksız bir kişiliğin, toplumsal ve kültürel gelişmenin yaşanması demektir. Daha da ötesi o dili konuşan halkın yok oluşu, toplumsal hafızanın silinmesidir.
Konfederasyonumuz kurulduğu ilk günden bu yana bütün halkların dillerini özgürce kullanmalarının önündeki engellerin kaldırılması ve anadilinde eğitimin yasal güvenceye kavuşturulmasını savunmakta, talep etmektedir. Çocuk haklarını düzenleyen ilgili uluslararası sözleşmelerdeki maddelere Türkiye adına konulan çekincelerin bir an önce kaldırılması gerektiğini ifade ediyoruz.
Buna paralel olarak ivedilikle gerekli anayasal düzenlemeler yapılmalıdır. Eğitim sistemimiz gerçekliğimize ve insanlık değerlerine uygun olarak çok dilli ve çok kültürlülük esasında yeniden düzenlenmelidir.
Başta eğitim ve sağlık olmak üzere kamusal hizmetler nitelikli, parasız, ulaşılabilir, bilimsel olmasının yanı sıra anadil esaslı çok dilli sunulmalıdır “ifadelerine yer verildi. Polisin yoğun güvenlik aldığı basın açıklaması,bildirinin okunmasında sona erdi. ŞEHİRDE BU HAFTA