Mevsimlik dram..!
Mevsimlik işçi olarak başka şehirlere çalışmaya giden ailelerin yaşadığı ortam utandırıyor.
YEREL 2016-11-02
Ş.Urfa Sürüce'den, Besni'nin bir köyüne pamuk toplamaya gelmişler yanlarına gidiyoruz.Anne ve büyük kızı saçta öğlen yemeği hazırlıyor,yemek dediysek tencere tavada pişen yemek değil,saçta kızartılan bir iki patlıcan ve domates.Küçük çocukların ayağında ayakkabı yok,üst başları perişan belli ki uzun süredir banyo yapmamışlar çünkü banyo yok,derme çatma çadırlarda kalıyorlar..
Ne zamandan beri burada olduklarını ve ne kadar yevmiye aldıklarını soruyoruz.Önce konuşmak istemiyorlar hatta evin annesi utana sıkıla " çocukların üstü başı çok kirli böyle çekmeyin .." diyor.Rızasını alarak bir kaç kare resim çekiyoruz.Anne bir yandan saçtaki patlıcanları kızartırken bir yandan da konuşuyor. " Emmi keder reşin,(bizim kaderimiz kara yazılmıştır) kendimi bildim bileli bu şartlarda yaşıyoruz.Her mevsim bir şehre gidiyoruz.Yaşadığımız şartları görüyorsun ne bir tuvalet ne de banyo var.Yemeğimiz, tarlada biten domates ve patlıcan biber,başka bişey yok,bazen tarla sahibi bize yiyecek bişeyler getirir o kadar.Sabah gün doğmadan pamuk toplamaya başlarız akşama kadar, günlük kazancımız 20.30 lira.Çalışmaya mecburuz,memur değiliz ki maaşımız olsun. Bizim de hayatımız böyle geçiyor.." diyor.Tabi bu yaşantıya hayat denilse..Konuşurken hep önüne bakıyor sıkıldığını hissediyorum,daha fazla zorlamadan kolaylıklar dileyip ayrılıyoruz oradan..HABER MERKEZİ