Partilerden peş peşe suç duyurusu


CHP, DEVA Partisi ve Zafer Partisi, Sedat Peker’in, aralarında Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu’nun da bulunduğu bazı kişilerin rüşvet aldığı iddialarına ilişkin yaptığı açıklamalarla ilgili suç duyurusunda bulundu.

post

 Güncel    29.08.2022 18:52:22  


Sosyal medyadaki açıklamalarıyla gündemden düşmeyen organize suç örgütü lideri suçlamasıyla hakkında yakalama kararı olan Sedat Peker, “Deli Çavuş” adlı Twitter hesabından AK Partili Zehra Taşkesenlioğlu, eski SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu ve Serkan Taranoğlu'nun Marka Yatırım Holding’in sahibi Mine Tozlu Sineren’den 12 milyon TL rüşvet istediğini iddia etmişti.

Öte yandan iddialarda Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu ve Berat Albayrak'ın ağabeyi Turkuvaz Medya Grubu Başkanvekili Serhat Albayrak da yer alıyordu.

CHP'DEN SUÇ DUYURUSU

CHP Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek başkanlığındaki CHP heyeti, Ankara Adliyesi'ne gelerek iddialara ilişkin suç duyurusunda bulundu. Erkek, adliye önünde yaptığı açıklamada savcıları göreve çağırdı.

Suç duyurusu sırasında Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması düzenleyen Erkek, AKP’ye yüklendi. Erkek açıklamasında “İktidar olduklarında ‘3Y’ ile; yolsuzlukla, yoksullukla ve yasaklarla mücadele edeceğiz diyenler yeni ‘Y’ler eklediler; yozlaşma, yalan, yüzsüzlük. Çürüme ve yozlaşma o kadar büyüdü ki gerçek bir beka sorunu haline geldi. Cesaretle bu yolsuzluk ve rüşvet çarkının üzerine gitmek zorundayız. Yargı yürütmenin ağır tahakkümü altındadır. Cumhuriyet savcıları resen harekete geçemediği için buradayız. İlk seçimde iktidar olacağız ve bağımsız yargıyı tesis edeceğiz.” dedi.

 

"HALKIN VE YATIRIMCININ GÜVENİNİ YENİDEN TESİS ETME BAKIMINDAN ÖNEM ARZ ETMEKTEDİR"

Diğer yandan CHP tarafından yayınlanan ve "Resen bir soruşturma başlatılmamış olması nedeniyle işbu başvuruyu yapma zorunluluğu doğmuştur" denilen suç duyurusu metni şöyle:

"Ülkemiz son dönemde tarihinin en derin ekonomik ve siyasi kriziyle karşı karşıyadır. Yanlış ekonomi politikalarının yanında son dönemde ortaya dökülen yolsuzluklar, usulsüzlükler ve rüşvet çarkı tam bir yozlaşmanın ve çürümenin açık göstergesidir. Siyasi iktidarın hukuk devletinden uzaklaştıkça suç organizasyonlarına yakınlaştığı artık gün ışığı gibi ortadadır.

Sermaye Piyasası Kurulu, Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulmuş bulunan; sermaye piyasasının güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda işleyişi ve gelişmesi, yatırımcıların hak ve menfaatlerinin korunması için sermaye piyasasını düzenlemek ve denetlemek amacıyla kurulmuş bir kamu kuruluşudur.

Bir dönem iktidara yakın yasa dışı yapıların içinde yer alan Sedat Peker, 27/08/2022 ve 28/08/2022 tarihlerinde sosyal medya sitesi Twitter’da çok ciddi iddialarda bulunmuştur.

Sedat Peker’in bu paylaşımlarında yukarıda adı geçen kişilerin suç işlediklerine dair iddialar bulunmaktadır.

 

 

İddialarda adı geçen iş insanı da 27/08/2022 tarihinde bağlandığı canlı yayında (Asıl Mesele adlı program) iddiaları doğrulamıştır. Yine paylaşımlarda geçen milletvekiline ait videodaki ifadeler iddiaları doğrular nitelikte konuşmalar içermektedir.

Bu ciddi iddialar nedeniyle Kurul da güvenilirliği bakımından zan altındadır. İddiaların ciddiyetle araştırılması, halkın ve yatırımcının Kurula ve piyasaya olan güvenini yeniden tesis etmesi bakımından da önem arz etmektedir.

Sedat Peker’in daha önce de birçok yolsuzluk ve rüşvet iddiasınında bulunmuş, sonradan bu iddiaların gerçekliği ortaya çıkmıştır.

Ceza Muhakemesi Kanunu m 160 “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar” hükmünü haizdir. Buna göre cumhuriyet savcılarının suçtan haberdar olmalarını müteakip soruşturma başlatma görevleri bulunmaktadır.

Şu ana dek bu konuda herhangi bir soruşturma başlatıldığına dair kamuoyu bilgilendirilmemiştir. Resen bir soruşturma başlatılmamış olması nedeniyle işbu başvuruyu yapma zorunluluğu doğmuştur."

'ŞİMDİDEN UYARIYORUZ'

Suç duyurusu için adliyeye gelen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da yaptığı açıklamada “Şimdiden uyarıyoruz, kanunsuz emirler alıp soruşturmayı engellemeye çalışanlar, kulağının üzerine yatanlar olursa bunun hesabını da bağımsız Türk yargısının önünde kısa zaman içerisinde verirler” dedi.

DEVA PARTİSİ'NDEN SUÇ DUYURUSU

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi de iddialara ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

DEVA Partisi tarafından yayınlanan ve "Olayların, kişilerin, suçların araştırılması ve maddi gerçekliğe ulaşılması artık bir zaruret halini almıştır" denilen suç duyurusu metni ise şöyle:

"27.08.2022 ve 28.08.2022 tarihlerinde 'Deli Çavuş' kullanıcı isimli Tweeter hesabı tarafından bir kısım açıklamalarda bulunulmuştur. Bu açıklamalarda yukarıda isimleri geçen şüphelilerden üst düzey kamu görevlileri ile bu kişilerle birlikte hareket eden bazı şüpheli kişilerin sermaye piyasası ile ilgili olarak bu piyasanın araçlarını kullanmak suretiyle piyasa dolandırıcılığına sebep oldukları, aynı zamanda nüfuzlarını kullandıkları, bu nüfuzlarını kullanarak kişileri menfaat temin etmeye zorladıkları ve kişilerden menfaat temin ettikleri, sahte haciz işlemleri yaptıkları ve bu şekilde resmi belgede sahtecilik yaptıkları, söz konusu bu eylemleri belirli bir suç örgütü oluşturacak şekilde gerçekleştirdiklerine dair ayrıntılı anlatımlarda bulunulmaktadır.

Söz konusu açıklamalar açıkça işlenen suçları kimlerin, nerede, nasıl ve ne şekilde işlediğine dair somut deliller ve olaylar ileri sürülerek yapılmıştır.

 

SPK eski Başkanı şüpheli Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun, SPK Başkanı olduktan sonra bazı kişilerden menfaat temin ettiği, bu menfaat teminini de çevresinde olan şüpheli Zehra Taşkesenlioğlu, Diyarbakırlı Nedim Özbek, Ahmet ve Süleyman isimli şahısları kullanmak suretiyle gerçekleştirdiğini anlatmıştır.

SPK eski Başkanı şüpheli Ali Fuat’ın SPK’da halka arz edilmiş şirketlerin çeşitli bahanelerle işlem görmesine yasak getirdiği ya da oynayan büyük yatırımcılara yasak getirdiği, yasak geldikten sonra da çevresinde bulunan diğer şüpheliler Diyarbakırlı Nedim Özbek olarak bilinen kişi ya da Ahmet ve Süleyman isimlerindeki yakınlarını devreye soktuğu, bu kişilerin “Biz işinizi hallederiz.” demek suretiyle ilgili kişilerden menfaat temin ettikleri aynı zamanda yine büyük meblâlar karşılığında bu yasakların kalkmasını sağladıkları, bu şekilde de ayrıca menfaat sağlamak suretiyle rüşvet aldıkları, rüşvet tarifesinde en küçük rakam olarak 500.000 dolar istedikleri, üst limit ise açık yani sınırsız olduğu, bu kapsamda Kütahya Şeker Hisse senetlerinde yasak yiyen Abdullah isimli şahıstan 1 milyon 250 bin dolar aldıkları ve bu şekilde rüşvet aldıkları izah edilmektedir.

Yine şüpheli Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun tüm bedelli şirketlerden sermaye artırımı kapsamında %6 oranında para almak suretiyle menfaat temin ettiği, bu işlemleri de diğer şüpheliler Nedim Özbek, Ahmet ve Süleyman ismindeki yakınları ile birlikte gerçekleştirdiği, AVOD Holdingin sahibi Nazım isimli kişiden % 100 bedelli istediğini bile aşıp %200 bedelli izni vermek suretiyle bu izin karşılığında 4 milyon 250 bin dolar para aldıkları, son 3 yılda pek çok şirkette bu şekilde görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla menfaat temin ettikleri, bununla birlikte %90’ı şüpheli Ak Parti Erzurum milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu’na %10 ise Burdur İl Milli Eğitim Müdürü Nesrin Kakırman’a ait olan Maya Eğitim Danışmanlık şirketi ile ilgili olarak şüpheli Ali Fuat’ın SPK eski Başkanı olduğu dönemde halka arz işlemleri yaparak halkın paralarını topladıkları ve bu şekilde menfaat temin ettikleri, şirketleri olan Maya Eğitim Danışmanlık şirketine bir demirci firmasından 1.5 milyon TL’lik hayali fatura kestirdikleri ve bu şekilde vergi kaçırdıkları daha sonra şirketi başkalarına devrettikleri anlatılmaktadır.

Yine şüpheli Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun rüşvet ile elde ettiği iddia edilen 180 milyon doları Bahçelievler’deki villasında ve Halkalı’da karşılıklı bulunan iki dairesinde tuttuğu, şüpheli Ali Fuat’ın rüşvet karşılığı aldığı 100’e yakın mal varlığı olduğu, bunların çoğunluğunu diğer şüpheliler Nedim Özbek ve Diyarbakırlı olarak bilinen Emin’in üzerinde ancak başka yakınlarının üzerine de yaptığı, QUA GRANITE ve GEZİNOMİ şirketleri ile ilgili olarak da bu şirketlere para yatıran küçük yatırımcıların paralarının 2/3 sini kaybettikleri ve bu kayıp da kazanç elde eden kişinin şüpheli Ali Fuat olduğu iddiaları ayrıntıları ile izah edilmiştir.

2018 yılında Marka Yatırım Holding’in sahibi Mina Tozlu Sineren’in öncelikle sermaye piyasasındaki bazı işlemler ve sorunların çözümü için haricen irtibat kurduğu bazı kişilerin yönlendirmesiyle şüpheli Ak Parti milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ile Erzurum ili Hınıs ilçesinde görüştüğü ve bunun üzerine şüpheli Zehra’nın ağabeyi olan SPK eski Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu ile görüşeceğini ve randevu talebi konusunda yardımcı olacağını söylediği, bu olayın akabinde de mağdurun Ankara ilinde bulunan Next Level binasındaki bir danışmanlık ofisinden arandığı ve bu ofiste mağdur Mina’ya sermaye piyasası işlemleri ve sorununun çözümü için yardımcı olabilecekleri ancak bunun için mağdur Mina’nın kendilerine 12.000.000 TL. vermeleri gerektiği ifade edilerek kendisinden açıkça rüşvet istenmiştir. Böylece bir suç örgütü kapsamında işlemlerin yapıldığı anlaşılmaktadır.

 

Bu paranın tahsil edilmesi için daha sonrasında Cumhurbaşkanlığı’nda danışman olarak görev yapan şüpheli Serkan Taranoğlu’nun mağdur Mina ile görüşmek istediği, bu istek üzerine öncelikle Ankara Sheraton Otelinde daha sonra da Next Level’deki danışmanlık ofisinde görüştükleri, bu görüşmede de şüpheli Serkan’ın, mağdur Mina’ya, yine Cumhurbaşkanlığı’nda danışman olarak görev yapan Korkmaz Karaca isimli şahsın sorunu çözmek için kendisiyle irtibat kurmak istediğini ancak mağdur Mina’nın bu kişi ile irtibata geçmemesini kendilerinin bu sorunu çözeceğini ifade ederek istenen 12.000.000 TL. için mağdur Mina’yı ikna etmeye çalıştığı ve bu şekilde mağduru icbar etmek suretiyle irtikap eyleminde bulunduklarının izah edildiği görülmektedir.

Yine şüpheli Serkan Taranoğlu’nun mağdur Mine’ye yönelik olarak İzmir ilinde bulunduğu esnada Whatsapp isimli programdan yazışma yaparak 200.000 TL’yi avans olarak istediği ve bu şekilde rüşvet eylemini gerçekleştirdiği ve aynı zamanda “SPK konusu bende rahat olun, Korkmaz Karaca ile görüşmeyin.” diyerek irtikâp eylemini pekiştirdiği anlatılmaktadır. Aynı zamanda şüpheli Serkan Taranoğlu’nun bir çift tarafından tuzağa düşürüldüğü ve cinsel içerikli bir kasetinin olduğu, bu kaseti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a göndereceklerini söyleyerek kendisine şantaj yaptıkları, göndermemeleri için de şüpheli Serkan’dan 4.000.000 TL istedikleri, şüpheli Serkan’ın da bu parayı bulmak ve kasetin Cumhurbaşkanına gönderilmesini engellemek için mağdur Mine’nin eşi olan İbrahim Sineren’den söz konusu 4.000.000 TL’yi istediği ve bu şekilde kendisine menfaat sağladığı da iddia edilmektedir.

Mağdur Mine’nin sermaye piyasası ile ilgili sorununu çözecek bir diğer kişi olarak şüpheli Salih Orakçı’nın olduğu ve bu kişi ile görüşmesi gerektiğinin mağdura ifade edildiği, mağdurun da şüpheli Salih Orakçı ile görüştüğü, bu görüşmede şüpheli Salih’in mağdur Mine’ye “ Ben bu sorunu hallederim. Ancak bu şartlarda rica edersem iş takipçisi durumuna düşerim. Sizin şirketlerden birine beni ortak edin ki bu benim kendi işim diye rica edebileyim. ” dediği ve aynı zamanda “Bu sorunu halletmek için Mine Hanımdan bazı hediyeler almamız gerekir.” diyerek bir sıfır kilometre Porsche ile bir de sıfır kilometre 7.40 BMW ücretini öncelikli olarak istediği, alınan bu araçları şüpheli Recep Dumangöz isimli kişi üzerine yaptığı, bununla birlikte 2.500.000 TL daha para istediği, mağdur Mine’nin bu parayı gönderdiği ve bu şekilde şüphelilerin irtikâp ve rüşvet suçlarını işledikleri ayrıntılı olarak ifade edilmektedir.

Şüphelilerden Borsa Gündem Gazetesi sahibi olan şüpheli Orhan Pala ile hem Borsa Gündem Gazetesi hem de Hürriyet Gazetesi yazarı olan şüpheli Burak Taşçı’nın, SPK eski Başkanı şüpheli Ali Fuat Taşkesenlioğlu ile birlikte istediklerini yapmayan şirketlerle alakalı olarak karalama yapmak suretiyle borsada, sermaye piyasasında manipülatif işlemler yaptıkları, küçük yatırımcılara bu hisselerin satılabilmesi için organizasyonlar yaptıkları ve bu yönde haberler çıkarmak suretiyle piyasa dolandırıcılığı yaptıklarının anlatıldığı görülmektedir. Yine şüpheliler Orhan Pala ve Burak Taşçı’nın, mağdur Mine’nin Adana ilinde sermaye artırımı ile satın aldığı Lider Adana ve Yeni Adana şirketleri ile ilgili olarak bazı kişiler tarafından 25.000.000 TL’lik haciz işlemi uygulandığı, bu işleme karşı mağdur Mine’nin itiraz da bulunduğu ve Ankara Jandarma Kriminal’den alınan bilirkişi raporunda işlem konusu evraklardaki imzanın mağdur Mine’ye ait olduğunun tespit edildiği şeklinde bilirkişi raporunun düzenlendiği ve bununla ilgili olarak şüpheliler Orhan Pala ve Burak Taşçı’nın manupülatif haberler yaptıkları, Adana Organize Şube’nin mağdurun itirazı üzerine başlatılan soruşturmada Adli Tıp’tan rapor aldırdığı ve bu rapora göre de senetlerdeki imzaların mağdur Mine’ye ait olmadığının tespit edildiği, alınan ikinci raporda da yine imzaların mağdur Mine’ye ait olmadığının tespit edildiğinin anlaşıldığı ve bunun üzerine Adana ilinde resmi belgede sahtecilik yapmak suretiyle haciz işlemlerinin yapıldığı gerekçesiyle adli soruşturmaların yapıldığı, böylece bir suç örgütü olarak çalışan şüphelilerin organize bir şekilde müsnet suçları işledikleri ayrıntısı ile izah edilmektedir.

İzah edilen bu olaylara ilişkin olarak mağdur Mine Tozlu Sineren 27.08.2022 tarihinde Halk Tv’de canlı olarak yayınlanan 'Asıl Mesele' isimli bir programa katılmak suretiyle ileri sürülen tüm iddiaları doğrulamıştır. Bu program süresince iddialara ilişkin söz konusu suçlara vücut verecek somut olayları ayrıntıları ile anlatmıştır.

Bu şekilde kamu görevlisi olan şüpheliler ile diğer şüphelilerin bir suç örgütüne vücut verecek tarzda birlikte hareket ettikleri, bu örgüt kapsamında sermaye piyasasında piyasa dolandırıcılığı yaptıkları, yine mağdurları zorlayarak menfaat temin ettikleri ve böylece irtikap ve rüşvet eylemlerini de gerçekleştirdikleri, resmi belgede sahtecilik yaptıkları anlaşıldığından yukarıda ayrıntısı ile belirtilen olayların, kişilerin, suçların araştırılması ve maddi gerçekliğe ulaşılması artık bir zaruret halini almıştır."

İDDALARDA YER ALAN İSİMLER

İddiaların odağında yer alan isimler şöyle:

1) Ali Fuat Taşkesenlioğlu - Bankasya eski yöneticisi, Halkbank eski genel müdürü, Sermaya Piyasası Kurulu eski Başkanı

2) Zehra Taşkesenlioğlu Ban - AKP Erzurum milletvekili

3) Ünsal Ban

4) Serkan Taranoğlu - Cumhurbaşkanı Danışmanı

5) Sahil Orakcı - TOBB Deniz Meclisi üyesi, Kıyı Emniyeti Eski Genel Müdürü

6) Orhan Pala - Borsa Gündem Gazetesi sahibi

7) Burak Taşçı - Hürriyet Gazetesi yazarı

8) Nesrin Kakırman – Burdur İl Milli Eğitim Eski Müdürü

9) Diyarbakırlı Nedim Özbek, Ahmet ve Süleyman isimli şahıslar

Kaynak: KARAR

#rüşvet,sedat peker,chp,deva partisi,suç duyurusu