Okullar açılıyor kırtasiye cep yakıyor!
Okulların açılmasına sayılı günler kala kırtasiye masrafı cep yakıyor. Geçen yıldan bu yana yüzde 300’lere varan oranlarda zamlanan kırtasiye fiyatları ailelerin bütçelerini sarsmaya devam ediyor.

Eğitim 06.09.2022 10:33:20
12 Eylül’de açılacak olan okullar öncesinde çocuklarının eğitim ihtiyaçlarını tamamlaya çalışan veliler alışverişe başladı. Ancak çanta, kalem, defter, silgi gibi harcamaların 400 ile 1.500 lira arasında olması velilerin cebini yakıyor.
“Fiyat vermeye utanıyoruz”
Kırtasiyeciler, müşteriye fiyat vermekten utandıklarını söyleyerek, “Geçen sene yaklaşık 15 liraya sattığımız bir A 4 kâğıdı bugün 100 liraya dayanmış, neredeyse 10 katına çıkmış. 100 liraya sattığımız bir çanta 300-400 liraya çıkmış, 7 liralık bir defter 22 liraya çıkmış, inanın bu fiyatları müşteriye söylemeye utanıyoruz” dediler.
(1).jpg)
Konu ile ilgili Adıyaman’daki kırtasiyecilerle konuştuk
Kelebek Kırtasiye sahibi Mehmet Küçük: “Müşteriye fiyat söylemeye utanıyoruz”
Zamlardan ve döviz artışında en çok kâğıt sektörünün etkilendiğini söyleyen Mehmet Küçük şunları dile getirdi.
“Fiyatların artışından dolayı müşterilerinin de alım gücü olmadığından bir esnaf olarak müşteriye fiyat söylemekten utanıyoruz. Utandığımız için bu yıl fiyat değişikliğe çok gitmedik, elimizdeki stokları çok az bir karla satıp müşteriyi memnun etmeye çalışıyoruz. Fiyat artışları aldı başını gitti. Özellikle kâğıt grubu, örneğin geçen yıl 15 liraya sattığımız A 4 kâğıdı bugün 90 lira, yani 6 kat artmış. Geçen yıl 100 lira olan bir okul çantası bu yıl 400 lira olmuş. Onun için ben bu yıl çanta getirmedim. Bu fiyatları müşteriye söyleyip utanacağıma getirmemeyi tercih ettim. Elimizdekileri geçen yılki fiyattan vereceğiz önümüzdeki sezon nasıl bir manzarayla karışılacağımızı da bilmiyorum.
Bugün bir öğrencinin kırtasiye ihtiyacı çanta hariç 500 lirayı bulur, çanta dahil 750-800 lira, marka ürünler tercih edilse fiyat daha da artar.
Ders kitaplarını zaten devlet veriyor bu yıl yardımcı ders kitaplarını da verecek. Ders kitapları konusunda öğrencinin bir sıkıntısı yok ama, kırtasiye malzemelerinde geçen yıla oranla yüzde 200’den fazla fiyat artışı var” İfadelerini kullandı.
(2).jpg)
Yaşar Kırtasiyeden Mehmet Yaşar
Sıkıntının dışa bağımlılıktan kaynaklandığını söyleyen Mehmet Yaşar, sözlerine şöyle devam etti.
“Şimdi olayın özü şudur. Türkiye birçok üründe olduğu gibi kırtasiyeyi de kendisinin ürettiği bir ülke değil. Ürettiğinin de çoğunun hammaddesini yurt dışında ithal ediyor. Bununla beraber sattığımız ürünlerden direk ithal edilen kalemlerin sayısı da çok fazla. Yani kendi markamızı oluşturamamışız, 1,2 tane firma sektörü alıp götürüyor. Defter satıyoruz defter Türkiye’de üretiliyor, peki defterin hammaddesi selüloz nerden geliyor, dışarıdan. SEKA’yı kapattık, kâğıtta da dışarıya bağımlı hale geldik. Onun için bizim sektörde diğer sektörler gibi dışa bağımlı, en ufak bir döviz kıpırdanışında fiyatlara zam olarak yansıyor.
“Rekabet sıkıntısı var”
Bu mesleğin diğer bir sıkıntısı da her önüne gelenin kırtasiye dükkânı açmasıdır. Emekli öğretmen kırtasiye dükkânı açıyor, emekli, imam, memur kırtasiye dükkânı açıyor, bu da sıkıntılı bir durum. Böyle olunca da rekabet had safhada. Yeri gelmişken şunu söyleyeyim. Bana 23 TL’ye mal olan bir defteri ben 23,5 liraya satıyorum, yani 50 kuruş karla. Geçen sene aynı defteri 5 lira 25 kuruşa alıp 7,5 TL’ye satıyordum. Hem ben hem de vatandaş kazanıyordu. Bir ilkokul öğrencisinin orta düzeyde kırtasiye malzemesi en az 700-800 TL tutuyor. En ucuz okul çantası 150 TL’dir. Öğrenci ortaokul veya sanat lisesine gidiyorsa maliyet daha da artar.
Bir de AVM faktörü var. Bunlardan bazıları bir iki kalem ürünü ucuza sepete koyup diğer ürünleri fahiş fiyatta satıyor. Tabi tüketici çoğu zaman bunun farkında olmuyor.Sezonda 26 liraya sattığımız A 4 Kağıdı bugün 95 TL.
Şu önemli konuyu da dile getirmem gerekiyor. Devlet ders kitabı dağıtıyor, dağıtsın ben kitap dağıtmasına karşı değilim. Ben okulda iken edebiyat kitabını bulamamıştım. Nihat Sami Banarlı’nın edebiyat kitabı. Babam o kitabı valizinden çıkarıp bana verdi. Yani ben babamın kitabını okudum. Dolayısıyla kitap heba olmazdı. Devlet çıktı dedi ki, “ben kitap dağıtacağım. “Almanya’daki modeli uygulamaya çalıştı. Şimdi bizler, okul müdürleri aldığımız tüm kitapları her yıl doğru kâğıt fabrikalarına gönderiyoruz. Müthiş bir kâğıt kaybı var.” İfadelerini kullandı. ŞEHİRDE BU HAFTA






























