Kayıp Yakınları: Öldüğünü bilsek yasımızı tutarız!
6 Şubat felaketinde on binlerce insan hayatını kaybederken yüzlercesi de hala kayıp. Ne hastanede ne enkazda yakınlarını bulamayan aileler çaresizce arayışlarına devam ediyor. Acılı aileler 'Yaşıyorlar mı, öldüler mi, bilmiyoruz. Hastane hastane geziyoruz. Kimsesizler mezarlığına bakıyoruz. Öldüklerini bilsek yasımızı tutarız. Bazı insanlar enkazla birlikte kaldırılmış böyle bir ihtimal var ancak biz bu ihtimali düşünmek istemiyoruz" diyerek yaşadıkları çaresizliği anlattı.

YEREL 02.04.2023 10:56:43
'ÖLDÜĞÜNÜ BİLSEK YASIMIZI TUTARIZ'
Milliyet'ten Çiğdem Yılmaz'ın haberine göre, Adıyaman’ın Merkez ilçesinde bulunan Eskisaray Mahallesi’ndeki Maşallah Apartmanı’ndan sağ çıkarılan 30 yaşındaki Ayşegül Karlı’dan da haber alınamıyor. Depremin ilk saatlerinde mahallelinin çabalarıyla enkazdan çıkarılan Karlı’nın oradan geçen bir ambulansa bindirildiği daha sonrasında da kendisinden bir daha haber alınamadığı öğrenildi. Kardeşi Ali Karlı, “Ablamın ambulansta hiç uyanmamış olabileceğini ve vefat etmiş olabileceğini ya da herhangi bir hastanenin yoğun bakımında isimsiz bir şekilde tedavi görüyor olabileceğini ya da sevk edildiği hastanede vefat edip, kimsesizler mezarlığına gömüldüğünü düşünüyoruz. Hastanelere bakmaya devam ediyoruz, DNA örneği de verdik ama iki ay olacak herhangi bir gelişme yok. Öldü mü yaşıyor mu bilmiyoruz. Öldüğünü bilsek yasımızı tutarız” dedi.
'OĞLUM NEREDE?'
Uğur Alsan da 6 kişilik ailesiyle birlikte depreme Adıyaman Merkez’de yakalandı. Aslan, depremde büyük oğlunu ve eşini kaybetti. Diğer üç oğlu da ise enkazdan sağ çıkartıldı ancak küçük oğlu enkazdan çıkarıldıktan sonra kayıplara karıştı. Baba Uğur Alsan kayıp oğlu ilgili şunları aktardı:
En küçük oğlum Furkan Alp (3.5) depremin ilk gününden beri kayıp. Depremden sonra hemen çıkartıldı ve Adıyaman Üniversitesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’ne götürüldü. Ancak yaşanan ikinci depremde orası da tahliye edilince nereye götürüldü bilmiyoruz. Oğlumun depremden çıkartıldıktan sonra beyaz bir araca bindirildiği ve o şekilde hastaneye götürüldüğünü sonradan öğrendik. Araca alan adama ulaştık. Adam araca aldığını ve hastaneye bıraktığını söylüyor, bıraktığı hastanedeki hemşire de oğlumu hastanede gördüğünü söylüyor ancak ortada yok. İki aydır ne ölümlerim acısını yaşayabiliyorum ne de oğlumu bulmuş değilim. Oğlumun beyaz bir araca bindirildiğini söylediğim için de, bunun asılsız olduğunu söylediler. Oysa aracına alan adam bunu kabul etti. Her gün Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan oğlumu kimlik bilgileriyle aratıyorum. ‘İşleminiz devam ediyor’ uyarısıyla karşılaşıyorum. Benim tek istediğim oğlumu bulmak, oğlum nerede? “ ifadelerin kullandı. Alıntı: KARAR