Başkan Demir: Depremin yedinci ayında sorunlar hala devam ediyor
Adıyaman Demokrasi Parkında KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik’in katılımıyla basın açıklaması yapan Eğitim Sen Adıyaman şube Başkanı Abdullah Demir, Depremin üzerinden 7 ay geçmesine rağmen sorun ve sıkıntıların devam ettiğini söyledi.

Güncel 06.09.2023 19:10:40
Eğitim Sen Adıyaman Şube Başkanı Abdullah Demir ve Eğitim Sen üyeleri Adıyaman Demokrasi Parkında basın açıklaması yaptı. KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik’in de katıldığı basın açıklamasını okuyan Başkan Demir şunları dile getirdi.
“Öncelikle KESK olarak depremde hayatını kaybeden tüm insanlarımızın yakınlarına bir kez daha baş sağlığı diliyor, hala tedavi görmekte olanlara acil şifalar diliyoruz.
6 Şubat 2023 tarihinde Pazarcık ve Elbistan merkezli depremler 11 ilimizde tarifsiz yıkımlar getirdi ve tüm ülkeyi büyük bir yasa boğdu. Resmi rakamlara göre Türkiye'de göre en az 50 bin 783, Suriye'de ise en az 8 bin 476 kişi hayatını kaybetti ve yüzbinlerce kişi ise yaralandı. Yerleşim yerleri yerle bir oldu.
Deprem ve iktidar politikaları binlerce yıllık tarihi hafızayı, kültürel dokuyu da önemli oranda etkiledi. Bu nedenle rakamların, verilerin çok ötesinde bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu en iyi bilenler depremzede yurttaşlarımız, arkadaşlarımız, üyelerimizdir.
Depremler doğa olayıdır, yaşanıyor, yaşanacaktır. Dünyanın diğer ülkelerinde de yaşanıyor. Kaldı ki, ülkemizde de bilim insanları ve çevreleri yıllardır uyarılar yapmakta, alınması gereken tedbirleri sıralamaktadırlar. Marmara depremi sonrasında bu uyarılar daha sık yapılmış, alınacak tedbirlerle sonuçların minimalize edilebileceği ısrarla vurgulanmıştır.
Ancak bırakalım tedbirler almayı toplanan deprem vergilerinin akibeti dahi bugüne kadar açıklanmış değildir. Deprem devlet kurumlarının, organlarının nasıl da işlevsizleştirildiği, nitelikten uzaklaştırıldığı, güvenlikçi devlet anlayışının sosyal devleti nasıl da ortadan kaldırdığı, kamu hizmetlerinin piyasa açılmasının nasıl ölümcül sonuçlar doğurduğu deprem sonrasında en acı haliyle görüldü.
Yıllardır tedbir almamanın sonucu olarak 6 Şubat’tan hemen sonra iktidar adeta üç gün ortalıkta görünmedi ve sonrasında büyük algı operasyonuyla sonucun bu denli ağır olmasına yol açan politikalarını sorgulanmasının önüne geçmek istedi. Bugünlerde teker teker salıverilen bazı müteahhitleri tutuklayıp tepkileri onlara yönlendirerek kendini sıyırmaya çalıştı.
Bir acımız bitmeden, yasımızı dahi tutamadan yenisi ile karşı karşıya kalıyoruz. Bu topraklar o kadar acı ve o kadar zulüm gördü ki, ne yazık ki en olmadık felaketler dahi bir süre sonra unutulmaya yüz tutuyor.
Yüzyılın İhmali üzerinden yedi ay geçti. Depremzedeler için bu yedi ayın ömürlerinden ömür götürdüğünü, acılarının tazeliğini koruduğunun farkındayız. Amacımız acıları deşmek, yeniden hatırlatmak değil.
Bugün depremin üzerinden yedinci ay geçmiş olması vesilesiyle, yaşanan en acil hususlara dair kamuoyunun dikkatini çekmek, ülkenin yoğun gündemi içerisinde geri plana düşmemesi için bazı uyarılarda ve tespitlerde bulunmak üzere toplandık.
Halktan ve depremin yaşandığı bölgelerdeki KESK Şubeler Platformlarından aldığımız bilgiler çerçevesinde son duruma dair tespitlerimizi ve atılması gereken adımları sizler vasıtasıyla başlıklar halinde paylaşmak istiyoruz.
Deprem bölgesinin genelinde Sağlık Bakanlığına ait 27, üniversitelere ait 6 ve özel sektöre ait 9 olmak üzere bölgedeki toplam 42 hastane binası ağır ve orta hasarlı durumdadır. Az hasarlı hastane binalarının sayısı ise Sağlık Bakanlığında 75, üniversitelerde 12 ve özel sektörde 7 olmak üzere toplam 94'tür (Strateji ve Bütçe Başkanlığı-2023 Kahramanmaraş ve Hatay Depremleri Raporu, Mart 2023). Felaketin büyüklüğü karşısında sağlık kurumları koruyucu sağlık hizmetleri ve tedavide yetersiz kalmaktadır. Özellikle Yenidoğan, Kadın Doğum ve Acil, Çocuk Hastanesi ve Kardiyoloji gibi branşlarda sıkıntılar yaşanmaktadır.
Sendikamız SES ve TTB başta Adıyaman ve Hatay olmak üzere depremin yaşandığı illerde koruyucu sağlık hizmetleri, kadın sağlığı ve psikososyal destek çalışmaları gibi alanlarda çalışmalar yürütmektedirler. Ancak iktidarın merkeziyetçi ve tekçi politikaları çalışmaları zorlaştırmaktadır.
Hatay, İskenderun, Adıyaman gibi yerler başta olmak üzere su sorunu diğer bir acil sorundur. Temiz içme suyu, genellikle ve halen şişe suyu ile karşılanmaktadır. Bununla birlikte dağıtılan miktarlarda ciddi bir azalma söz konusudur. Küçük pet şişelerin dağıtımı durdurulmuş, bunun yerine 5lt pet şişeler dağıtılmaktadır. Bu durum özellikle çocukların günlük su alımlarını olumsuz etkilemektedir. Çözülmemesi durumunda başta salgınlar olmak üzere kartopu gibi çok sayıda sorunu da beraberinde getirerek büyüyecektir.
Okulların açılmasına çok az bir zaman kala eğitime ayrılan bütçenin çok düşük seviyede olması, okulların eğitim öğretime hazır olmaması, telafi edici somut bir müfredatın hazırlanmaması, barınma ve beslenme sorunlarının devam etmesi vb. parametreler eğitim açısından da karanlık ve belirsiz bir tabloya sahip olduğumuzu göstermektedir.
Deprem illerinde binlerce bina yıkılmayı bekliyor. TMMOB verilerine göre sadece Hatay’da Temmuz 2023 itibariyle yıkım ve enkaz kaldırma işlemi bekleyen bina sayısı 58 bindir. Adıyaman'da depremde yıkılmamış olmakla birlikte, daha sonradan yıkılan binaların oranı, yıkılmayı bekleyenlerin ancak yüzde 25'ini oluşturmaktadır. Malatya merkezde, ağır hasarlı binaların yıkımı henüz %50 oranına bile ulaşamamış ve yıkım işlerinin daha aylarca devam edeceği düşünülmektedir. Adana'da depremde 16 bina yıkılmasına rağmen ağır hasarlı bina sayısı 2 bindir ve yıkım ve enkaz kaldırma çalışmalarına kısa süre önce başlanmıştır. Bu verilerden de anlaşılacağı üzere yıkımlar daha uzun süre devam edecektir.
İvedilikle atılması gereken adımlara ve alınması gereken tedbirlere yönelik sık sık dile getirdiğimiz öneri ve taleplerimizi bu vesileyle bir kez daha paylaşmak istiyoruz.
1- Ayrımcı politikalar derhal sonlandırılmalı; toplumu, emek ve meslek örgütlerini görmeyen, gerçekliği karartan algı yönetiminden bir an önce vaz geçilmeli, emek ve meslek örgütlerinin, STK ve siyasi partilerin sürece dahil olmaları, yapılacakların birlikte planlanması, koordineli çalışmaları sağlanmalıdır.
2- Kalıcı konutlara geçiş için tüm olanaklar seferber edilmeli, depreme dayanıklı okul ve hastane inşaatlarına öncelik verilmelidir.
3- Temiz ve ulaşılabilir su sorunu ivedilikle çözülmelidir. İnsan ve hayvanların kullanımı için zarar görmüş su kaynakları onarılmalı, akan suların tahlilleri yapılmalıdır. Tarımsal sulamada kullanılan su kaynakları ve sulama yapıları onarılarak çiftçinin geçim kaynağı olan tarımsal üretimin sürmesi sağlanmalıdır.
4- Salgın hastalıklara karşı tedbir alınmalıdır.
5- Depremden kaynaklı sorunların ağırlıklı olarak devam ettiği yerler özel afet bölgesi ilan edilmelidir.
6- Piyasada bulunmayan ilaçların tedariki için ivedilikle adımlar atılmalıdır. Kronik hastalıkları olanlar, bakıma muhtaç ve engelli olanların tedaviye erişimleri için tedbirler alınmalıdır.
7- Okullar sağlıklı ve güvenli şekilde bir an önce eğitim ve öğretime hazır hale getirilmelidir.
8- Öğrencilerin ve eğitim emekçilerinin ulaşımları ücretsiz karşılanmalı, öğrencilere ücretsiz bir öğün yemek verilmeli, öğrencilere eğitim desteği ödemesi yapılmalıdır. Üniversiteyi başka şehirlerde okuyanlara burs ayrıcalığı tanınmalıdır.
9- Dönem başından itibaren öğretmen, öğrenci ve velilere yönelik psiko-sosyal destek çalışmaları yapılmalıdır.
10- Deprem bölgesinde çalışan emekçilerin barınma ve çalışma koşulları iyileştirilmelidir.
Bu çerçevede bundan sonra da tedbirler ve yapılması gerekenlere dair görüş, düşünce ve önerilerimizi ifade etmekle kalmayacak gereği yapılıncaya kadar takipçisi olmaya, mücadele etmeye ve dayanışmayı büyütmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı basın açıklaması bildirinin okunmasından sonra erdi.ŞEHİRDE BU HAFTA