‘Kent Meydanı Projesi’nde Düğüm Çözülemiyor!


6 Şubat depremlerinden sonra Adıyaman’da başta Atatürk Bulvarı olmak üzere birçok nokta rezerv alan ilan edildi. Rezerv alanda inşaat çalışmaları ve tartışmalar gündemdeki sıcaklığını kururken şimdi de ‘Kent Meydanı ve Çevresi Kentsel Düzenleme Projesi’ kentin gündemini meşgul etmeye devam ediyor.

post

 Haberde insan     05.08.2024 08:56:39  


Çarşı esnafının oluşturduğu komisyonun sözcüsü olarak konu ile ilgili gazetemize önemli açıklamalarda bulunan Av. Ali Murat Bilgiç, öncelikle esnaf, Adıyaman çarşısının veya Adıyaman’ın yenilenmesine kesinlikle karşı değil. Yapılmak istenilen projenin yürütülüş şekline, ortaya sürülen taslağın Anayasal mülkiyet hakkı çiğnenmeden gerçekleştirilme olanağının bulunmamasına, sürecin şeffaf yürütülmemesine, kiracı ve mülk sahiplerinin malları adeta gasp edilerek yürütülmek istenmesine karşı olduğunu söyledi.

Konu ile ilgili gazetemize önemli açıklamalarda bulunan Av. Ali Murat Bilgiç şunları dile getirdi:

ESNAFIMIZ, ADIYAMAN ÇARŞISININ YENİLENMESİNE KARŞI DEĞİL

                “Öncelikle esnafımız, Adıyaman çarşısının veya Adıyaman’ın yenilenmesine kesinlikle karşı değil. Yapılmak istenilen projenin yürütülüş şekline, ortaya sürülen taslağın Anayasal mülkiyet hakkı çiğnenmeden gerçekleştirilme olanağının bulunmamasına, kiracı ve mülk sahiplerinin malları adeta gasp edilerek yürütülmek istenmesine karşı. Biz mevcut ticari alanları ve projedeki ticari alanları ölçtürdük. En iyimser yaklaşımla bile proje alanında halen 96.000 m2 ticari oturum alanı mevcut. Proje notlarına göre ise 23.000 m2 ticari alan, 27.000 m2 konut alanı var. Bu konut alanlarının altının dükkân olacağını varsaysak bile mevcut dükkanlar % 50 oranında küçültülmeden projenin gerçekleşmesi imkansız.

                Sayın Vali bir basın toplantısı yaptı. Birinci etap için toplantı yapılacağını, birinci etap bitmeden diğer etaplara başlanmayacağını, 2., 3. ve 4. Etaplarda bulunan malikler istemezse bu etaplara başlanılmayacağını söyledi. Ayrıca maket üzerinde kime nerenin düşeceğinin önceden belirleneceğini söyledi.

                Öncelikle bu beyanların ortadaki gerçeklikle uyumlu olmadığını belirtmek isteriz. Sayın Vali bürokratlar tarafından yanıltılmıştır.

                Adı üstünde “Çarşı projesi”. Dolayısıyla bütün etaplar birbiriyle bağlantılı. Zaten sayın vali de yaptığı basın açıklamasında “Bütüncül kent merkezi” planlandığından bahsederek sadece meydan yapmaya çalışmadıklarını, çarşıyı bir bütün olarak değiştirmeyi planladıklarını belirtmektedir. Yani bu durumda mevcut projede 1. etaba başlanırsa diğer etapların yapılmama olasılığı yok. Caddeler, dükkân ve iş yeri sayıları, çarşının olmazsa olmazları hep 4 etaba göre hesaplanmış. Üstelik bu 4 etap birlikte hayata geçse bile mevcut projeye göre yüzölçümleri ve bağımsız bölüm sayısını karşılamıyor.

                Birinci etap daha çok park, kültür merkezi, meydan vb. alanlara ayrılmış. Bu durumda 2. Etaptakiler istemezse 2.etaba başlanılmayacak ise 1. Etapta bulunan 56’ların, Akbaş Apartmanının, Öncellerin, İnanların, Gürsoyların, Gülterlerin ve isimlerini sayamayacağımız birçok bina sahibinin, meslek odalarının iş yeri ve dükkanları nereden karşılanacak? Bunların karşılığında dağdaki TOKİ’ konutları mı önerilecek? Ne yapılacak? Mevcut proje hayata geçerse biz 2., 3.,  4., etaplara kaydırılabileceğini öngörüyoruz. Bu etapların malikleri hayır der ve Bakanlık bu karara uyarsa 1. etaptaki bina sahiplerine ne verilecek?

KİRACILAR MAĞDUR OLACAK

                                Kiracılar ne olacak? İnsanlar tuttukları dükkanlara göre yatırım yaptılar. Kimisi yeni dolaplar, raflar yaptırdı, kimisi giyotin cam yaptırdı, kimisi kış balkonu yaptırdı. Bu malzemeler o iş yerine uygun olarak yaptırıldı, başka yerde işe yaramaz. Kiralarını ödedi, yeni mal getirdiler. Bu insanlar ne olacak? Depremden sonra uzun süre iş yapamayan, borçlanan, yeni yeni bir şeyler elde etmeye başlayan bu insanların iş yerleri ellerinden alınırsa iflas etmeleri kaçınılmaz olacak.

İnsanlar tuttukları dükkanlara göre yatırım yaptılar. Kimisi yeni dolaplar, raflar yaptırdı, kimisi giyotin cam yaptırdı, kimisi kış balkonu yaptırdı. Bu malzemeler o iş yerine uygun olarak yaptırıldı, başka yerde işe yaramaz. Kiralarını ödedi, yeni mal getirdiler. Bu insanlar ne olacak? Depremden sonra uzun süre iş yapamayan, borçlanan, yeni yeni bir şeyler elde etmeye başlayan bu insanların iş yerleri ellerinden alınırsa iflas etmeleri kaçınılmaz olacak.

Bu işyerlerinde çalışan yüzlerce çalışan var. Bunlar ne olacak?

İnsanların üst haklarına “uzay boşluğu devletindir” denilerek el konulmak isteniyor.

Tek bir aileye ait binaların karşılığında yine tek bir binada mı yer verilecek? Belirsiz.

SÜREÇ ŞEFFAF YÜRÜTÜLMÜYOR.

 Etap etap gidileceği söylenmesine rağmen, 4.etapta bulunan işyerlerine, meskenlere bile su abonesi verilmediği gibi açılış ruhsatı da verilmiyor. Burada bir çelişki yok mu?

                Birinci etaba başlanırsa, 2., 3. Etapta yer alan işyerleri de çalışamayacak. Çünkü çarşı şantiye alanına dönecek. Gölebatmaz caddesinin kuzeyi yıkılırsa, güneyindeki esnaf nasıl iş yapacak?

                Esnafımız geçici çarşı yerine başka ile taşınacağını, aksi halde malının heder olacağını, bir daha da bu tozun, toprağın içine dönmeyeceğini söylüyor. Yani bu proje şehrin demografik yapısını da değiştirecek.

                İnsanlara Vali beyin söylediği gibi projeden sonra nerenin düşeceği söylenmiyor. Bulvarda süren projeler var. Üstelik oralarda binaların yerine yeni bina yapılacak olmasına rağmen kime nerenin verileceği konusunda söz verilemiyor.

                Konut yapılan alanlarda, farklı yerden konut verilirse de belki vatandaşın ihtiyacı karşılanır. Aynı şey çarşı için söz konusu değil. Bir sokaktan diğerine ciddi farklılık ortaya çıkıyor. Söz konusu alan Adıyaman’ın can damarı. Yerine göre dükkân m2 fiyatları 100.000 ile 1.500.000 TL arasında değişiyor. İnsanlar buraları alabilmek için ömürlerini vermişler. Şimdi bir belirsizliğe itilmek isteniyorlar. Açık yüreklilikle söyleyelim. Biz bu projelerle Adıyaman halkının değil, müteahhitlerin düşünüldüğünü düşünüyoruz.

                                               Bizim önerimiz, proje oldu bittiye getirilmesin. Halkın katılımıyla, gerekirse uzun bir proje planlama sürecinde mülkiyet hakkı ve şehrimizin çarşı kültürü korunarak bir çalışma yürütülmesi. İnsanlara deprem sonrasında nefes alabilecekleri sürenin tanınması. Hafif hasarlı binalara dokunulmaması. Müteahhitler zenginleştirileceğine, belirlenecek projeyle uyumlu yerinde dönüşüm olanağının sağlanması. Mülkiyet sahiplerine ve kiracılara gerekli ekonomik destek sağlanarak çarşının yenilenmesi.

                Proje süreci sağlıklı yürütülürse belki bütün çarşının (Eskisaray vs.) yenilenmesi söz konusu olabilecek. Öncelikle bu proje ertelenmeli ve şeffaf bir süreç yürütülmelidir. Yazılı güvenceler, somut teklifler yapılmadan esnafımız tatmin olması mümkün değil. Bu konuda kararlılıkla mücadele edeceğiz. Malımıza zorla el koyacaklarsa da koysunlar, ona gücümüz yetmez. Ama demokratik, yasal bütün haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Bu işten müteahhitler karlı, devlet hukuksal süreç sonunda zararlı çıkar. Biz herkesi halktan ve devletten yana olmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı. ŞEHİRDE BU HAFTA

#ali murat bilgiç,kent meydanı projesi,adıyaman,şehirde bu hafta