Prof. Sakarya: Her 100 kişiden 24'ü hepatit taşıyıcısı

Dünya Hepatit Günü'nde önemli uyarılarda bulunan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhan Sakarya, Türkiye'de her 100 kişiden 24'ünün hepatit taşıdığını belirtti. Sakarya, Hepatit B ve C'nin siroz ve karaciğer kanseri riski taşıdığını vurgularken, aşının önemi ve erken teşhisin hayati rolüne dikkat çekti.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından belirlenen 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü kapsamında önemli açıklamalarda bulunan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhan Sakarya, hepatit hastalığının toplum tarafından iyi tanınması gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Sakarya, Türkiye'deki çarpıcı tabloyu gözler önüne sererek, her 100 kişiden 24'ünün hepatit taşıdığını belirtti.

HEPATİT SADECE ENFEKSİYON DEĞİL, KARACİĞER HASARIDIR

Prof. Dr. Sakarya, hepatitin sadece bir enfeksiyon olmadığını, karaciğer hücrelerinin hasarı sonucu oluşan bir tablo olduğunu ifade etti. "Otoimmün hastalıklar, toksinler, ilaçlar ve enfeksiyonlar hepatite neden olabilir. Ancak toplumda en çok bilinen hepatit türü, mikrobik olanlardır. Bu yüzden viral hepatitleri iyi tanımak büyük önem taşıyor" dedi.

HEPATİT VİRÜSLERİ NASIL BULAŞIYOR?

Hepatit virüslerinin bulaşma yollarına dikkat çeken Sakarya, "Hepatit A ve E ağız yoluyla; B, C ve D ise kan ve cinsel temas yoluyla bulaşır" açıklamasında bulundu. Özellikle A ve E hepatitlerinin çocuklarda hafif seyretse de yetişkinlerde daha ağır ilerleyebileceği ve bağışıklık sistemi güçlü bireylerde karaciğer tahribatının daha belirgin olabileceği belirtildi. Bu tür hepatitlerin kronikleşme riski taşımazken, Hepatit B ve C türlerinde siroz ve karaciğer kanseri riskinin yüksek olduğu uyarısı yapıldı.

HEPATİT C TEDAVİSİNDE YÜZDE 100 BAŞARI, HEPATİT B'DE AŞILAMANIN ÖNEMİ

Prof. Dr. Sakarya, Hepatit C'ye karşı henüz bir aşı bulunmadığını ancak yeni geliştirilen antiviral ilaçlarla yüzde 100'e yakın başarıyla tedavi edilebildiğini müjdeledi. Hepatit B için ise mevcut tedavilerin virüsü tamamen temizleme oranının %8-12 civarında olduğunu belirten Sakarya, bu nedenle çoğu hastada ömür boyu ilaç tedavisi gerekebileceğini ifade etti.

Hepatit B'ye karşı geliştirilen aşının D tipi hepatite karşı da koruma sağladığını aktaran Prof. Dr. Sakarya, "Çocukluk döneminde yapılan bu aşılar Türkiye'de hepatit oranını ciddi şekilde düşürdü. Kronik karaciğer hastalıklarının tedavi maliyetiyle karşılaştırıldığında, aşılama çok daha ekonomik ve etkili bir yöntemdir. Küba, 2012 yılından beri hepatit vakası görülmeyen örnek bir ülke konumunda" dedi.

GEÇ TEŞHİS ORGAN YETMEZLİĞİNE GÖTÜREBİLİR: TOPLUMSAL FARKINDALIK ŞART

Prof. Dr. Sakarya, Türkiye'de her 100 kişiden 24'ünde görülen Hepatit B'nin belirtilerinin bazen fark edilemeyebileceği konusunda uyardı. "Halsizlik, ateş, kusma, sarılık, idrar renginde koyulaşma gibi belirtiler olsa da, hasta genellikle kendini iyi hissettiği için doktora başvurmuyor. Bu durum hastalığın hızla ilerlemesine, karaciğer yetmezliğine, siroza ve kansere neden olabilir" uyarısında bulundu.

Birçok hastanın hepatit olduğunu ameliyat öncesi testlerde veya check-up sırasında tesadüfen öğrendiğini belirten Prof. Dr. Sakarya, toplumun hepatit farkındalığının artırılması gerektiğini sözlerine ekledi. Erken teşhis ve düzenli kontrollerin, hastalığın ilerlemesini önlemede kritik rol oynadığı vurgulandı. İHA