'Şaibeli Dosyaları Kim Kaçırdı?'
AK Parti Adıyaman İl Başkanı Faruk Bülent Kablan, Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere’yi hedef aldı. Kablan; Yörem A.Ş.’deki dosya kaçırma iddialarından kilise ruhsatlarına, Mimar Sinan Parkı’ndan sosyal medya belediyeciliğine kadar birçok konuda gazetemize çarpıcı açıklamalarda bulundu. “Adıyaman’ın algıya değil hizmete ihtiyacı var” diyen Kablan, “Susuzluğun nedeni eksiklik değil, adaletsizliktir” sözleriyle belediyeyi sert şekilde eleştirdi.

Haberde insan 01.09.2025 12:45:33
Şaibeli dosyaları kim kaçırdı?
AK Parti Adıyaman İl Başkanı Faruk Bülent Kablan, son günlerde kentin gündemini meşgul eden konularla ilgili gazetemize çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Kablan, “Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere’nin gözaltına alınma sürecinde, Yörem A.Ş.’de giriş çıkışların kapatıldığı, hiçbir ziyaretçi kabul edilmediği, hatta belediye çalışanlarının anne ve babalarının dahi içeri alınmadığı, bazı dosyaların da kaçırıldığına yönelik ciddi ihbarlar bize geliyor. Kimden neyi gizlemeye çalışıyorsunuz? Neyi kaçırmaya çalışıyorsunuz? Bunlar kamera görüntüleri ve yapılacak ciddi bir çalışmayla ortaya çıkar” dedi.
“Mevcut kilisemiz ihtiyaca fazlasıyla cevap veriyor”
Kilise ruhsatlarıyla ilgili tartışmaları da değerlendiren Kablan, “Adıyaman kamuoyu bu konuyu ciddiyetle takip ediyor. Önce 6 kilise ruhsatından bahsedildi, sonra 4 denildi. Son olarak belediye, Yunus Emre Mahallesi’nde Diyarbakır Protestan Kilisesi’ne mesken ruhsatı verildiğini açıkladı. Adıyaman’da Hristiyan vatandaşlarımızın zaten mevcut bir kilisesi var ve bu kilise ihtiyaçlarını fazlasıyla karşılıyor. Hatta paskalya bayramlarında gelen vatandaşlarla dolup taşacak derecede yeterli. Normalde böyle bir ihtiyaç yok. Böyle bir ihtiyaç olmadığına göre burada başka bir kasıt var. Acaba gençlerimizin zihnini bulandırıp farklı yönlere mi çekilmek isteniyor?” ifadelerini kullandı.
“Hizmet değil, sosyal medya belediyeciliği yapıyorlar”
CHP’li belediyeciliğin hizmet yerine algı siyaseti yaptığını savunan Kablan, “Başından beri ifade ettim; CHP yapmayan, sürekli bozan, sürekli sıkıntılı ortamlar oluşturan bir yönetim tarzı sergiler. Adıyaman’da da hizmet değil, sosyal medya belediyeciliği yapıyorlar. Yapmadıkları şeyi yapmış gibi sosyal medyadan paylaşıyorlar. Daha da komiği, önceden hazırladıkları videoları burada değilken yayınlayıp sanki Adıyaman’daymış gibi algı yapıyorlar.
Adıyaman’ın en sıkıntılı zamanında tatile çıktılar. Seçim sürecinde vaat ettikleri ‘şunu yapacağız, bunu yapacağız’ dedikleri tüm sözler fos çıktı. Hiçbir hizmet yapmıyorlar.
Biliyorsunuz, bakanlarımız deprem nedeniyle hizmetler aksamasın diye yoğun geziler yapıyor, eksikleri tespit edip yerine getiriyorlar. Devlet, belediye CHP’li mi değil mi bakmıyor. Ama Tutdere sürekli, ‘Biz bunu yapamayız, gücümüz yetmez, paramız yok’ diyor. Oysa belediyeyi borçsuz teslim aldı, hatta kasasında ciddi parayla. Neredeyse iki yıl geçti, bugün müteahhit ödemelerinde, personel maaşlarında sıkıntı yaşandığını duyuyoruz. Kaybolan paraların bahanesini şimdiden üretiyorlar. Kesinti diyorlar, o kesintiler AK Partili belediyeler dahil tüm belediyelerden yapılan SGK borçlarıdır. Devlet bir yıl boyunca bu borçları ücretsiz erteledi, parayı da belediyeye göndermeye devam etti” diye konuştu.
“Mimar Sinan Parkı: Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu”
Kablan, Mimar Sinan Kültür Parkı üzerinden belediyeyi eleştirdi:
“CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, CHP’li vekiller hep birlikte temel attılar. Çarşaf çarşaf reklam yaptılar. Dediler ki, Mimar Sinan Parkı’nı İzmir Büyükşehir yapacak. Aradan bir yıl geçti, bir çivi çakılmadı. Şimdi de meclisten karar çıkarttılar; Mimar Sinan’daki kültür merkezi ve nikah salonu için belediyenin 100 milyon TL’ye kadar borçlanması onaylandı. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu. Bu nasıl bir yalan. Halkımız bu yalanları görüyor. Bu, klasik CHP belediyeciliğinin halkı kandırma politikasıdır.”
Bağış bilgisayarlar belediyeye mi faturalandırıldı?
Kablan, bağışlanan bilgisayarların belediyeye faturalandırıldığı iddialarına da değindi:
“Biz de bu iddiaları duyduk. Hatta aktaranlar konunun çok ciddi boyutta olduğunu söylüyor. Burada belediyeye görev düşüyor. Hem gelen yardımı hem de ihaleyi nasıl yaptıklarını kamuoyuna açıklamalılar. Şeffaf belediyecilik bunu gerektirir.”
Yörem A.Ş.’de 100 milyonluk tartışma
Yörem A.Ş.’ye aktarılan 100 milyon TL’yi de sorgulayan Kablan, “Tutuklama sürecinden sonra şirketin girişlerini kapattılar, çalışanların ailelerini dahi sokmadılar, başına bir avukat getirdiler. İddialara göre o gün bazı dosyalar kaçırıldı. Kamera görüntüleriyle bunlar ortaya çıkar.
Geçenlerde de meclis kararıyla Yörem’e 100 milyon TL aktardılar. Biz AK Partili meclis üyeleri itiraz ettik. Bu parayı niye aktarıyorsunuz? Hangi amaçla? Belediyenin açıklaması gerekir. Daha önce bu şirketin genel müdürlüğünü yaptım. Şirketin gelirini, giderini en iyi bilenlerdenim. Eğer düzgün idare ettilerse bir TL’ye bile ihtiyaçları yoktur. Ama belediyeyi yönettikleri gibi yönettilerse, içini boşalttılarsa, işlevsiz hale getirdilerse, o da ortaya çıkacaktır. Muhasebe kayıtları, mali belgeler, ihaleler ortadadır. Madem şeffaflıktan bahsediyorlar, o halde bunları açıklasınlar” dedi.
“Eleştiriye tehdit ve troll ordusuyla cevap veriyorlar”
Kablan, belediyenin medyaya yönelik tavrını da sert dille eleştirdi:
“Basit bir eleştirel habere tehdit ve hakaretle karşılık veriyorlar. Bazı gazetecilere ‘gününüzü göreceksiniz, bunun hesabını vereceksiniz’ diyerek saldırıyorlar. Bize gelen bilgilere göre bir oda sadece trollere tahsis edilmiş, hatta il dışında olup maaş alanlar var. Ama Tutdere hiçbirine cevap vermiyor. Niye? Çünkü verecek cevabı yok.
Kendilerine en ufak eleştiride troll ordusuyla saldırıya geçiyorlar. Bu suçluluk psikolojisidir. Suçlu olanlar yüksek sesle bağırarak suçsuz olduklarını sanırlar. Bu da aslında yanlış işlerin içinde olduklarını gösteriyor. Sağda solda buluşup para vererek haber yaptırıyorlar, algı operasyonu yapıyorlar. Adıyaman’ın troll ordusuna değil hizmete ihtiyacı var. Şehir, bozuk yollarından, tozundan, çukurlarından kurtulmalı. Parası devlet tarafından karşılanmasına rağmen rutin işleri bile beceremiyorlar. Bir yeri kazıp kapatmıyorlar, asfalt yapamıyorlar, susuz bırakıyorlar.”
“Suyu adil dağıtamıyorlar”
Su kesintilerine de değinen Kablan, “Bizi su içinde susuz bıraktılar. Sanki sorun kendileriyle ilgili değilmiş gibi algı yaratıyorlar. Ben sadece tek bir soru soruyorum: Eğer bir mahalleye su gidiyor, diğerine hiç gitmiyorsa, bu susuzluk değil adaletsizliktir. Su eksilmiş olabilir ama siz bu suyu her mahalleye adil şekilde dağıtmak zorundasınız. Bazı mahallelerde hiç kesinti yokken, bazıları on gün boyunca susuz kalıyor. Bu durumda siz suyun eksikliğinden değil, yanlış yönetimden bahsedersiniz. Devlet zaten her şeyi yapmış. Sen A Mahallesi’ne su veriyorsun, Bahçelievler’e vermiyorsun, Alitaş’a günlerce su gitmiyor. Bir mahallede sürekli su varken öbüründe niye yok? Bunun izahını yapsınlar, ben de merak ediyorum nasıl açıklayacaklar” dedi. ŞEHİRDE BU HAFTA