Bahçeli: 'Terör bitsin isterse sonumuz darağacı olsun'
MHP Lideri Bahçeli, İmralı’da terör örgütü lideri Öcalan ile görüşülmesine yönelik eleştirilere sert tepki gösterdi. Bahçeli, "Yeter ki terör hayatımızdan kalıcı olarak sökülüp atılsın. Bizim sonumuz da varsın dar ağacı olsun" diyerek, terörle mücadelede atılan adımları eleştirenleri "suikastçı" olarak nitelendirdi ve muhalefete "yargılama" iddiaları üzerinden yüklendi.

Siyaset 25.11.2025 15:18:00
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İmralı Adası'nda terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelere yönelik eleştirilere ve terörle mücadeleye ilişkin sert bir açıklama yaptı. Bahçeli, Türkiye'nin terörden tamamen arındırılması hedefi için 'bedel ödemeye hazır olduklarını' vurguladı ve muhalefete yönelik ağır ithamlarda bulundu.
MHP Lideri, terörle mücadele sürecinde atılan adımları eleştiren ve "Beni alakadar etmez" diyen çevrelerin "suikastçı" olduğunu öne sürdü. Eleştirileri, 'yargılanma' ve 'hesap sorma' söylemleri üzerinden yanıtlayan Bahçeli, muhalefeti hedef aldı.
"Neymiş, bizi yargılayacaklarmış. Neymiş, bizden hesap soracaklarmış. Neymiş, anayasa ve kanunlara göre suç işliyormuşuz. Siz yargılasanız yargılasanız, çantacı pesbahiyelinizi ve cukka düşkünlüğünüzü yargılarsınız."
"BEDEL ÖDEMEYE HAZIRIZ" MESAJI
Bahçeli, konuşmasının en dikkat çekici kısmında, terörle mücadeledeki kararlılıklarının sınırını çizdi ve şahsi sonuçları önemsemediklerini belirtti. Türkiye'nin huzur ve barışı için her türlü riski alacaklarını ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti:
"Bakınız, şu yaşımda mertçe ve dürüstçe haykırıyorum: Yeter ki Türkiye ve Türk milleti barış, huzur ve sükunet bulsun. Yeter ki terör hayatımızdan kalıcı olarak sökülüp atılsın. Bizim sonumuz da varsın dar ağacı olsun. İşte, bu korktuğu durum efendim."
Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları şöyle:
“20. yüzyılın parlak düşünce insanlarından birisi aynen şöyle demiştir: “Hareket hâlindeki cehaletten daha korkunç bir şey yoktur.”
Ülkemiz bir yandan yeni yüzyıla barış, huzur ve kardeşlikle ihata etmenin haklı ve şanlı mücadelesini sürdürüyorken, diğer yandan hareket hâlindeki cehalet, dalâlet ve melânetle biteviye meşgul olmakta, daha doğrusu meşgul edilmektedir.
Siyasi hayatları boyunca devamlı istasyon değiştirerek ne kemiksiz ne de vaat düşkünü olduklarını belgeleyenler, fitnenin silahına sarılmışlardır. Terörsüz Türkiye hedefine cephe açan düzenbaz, fitnebaz ve matrabaz siyaset cambazlarının haysiyetlerindeki zaafı, hüviyetlerindeki zayıflığı görüyor; bunların alayının beş para etmez ciğerini yakından biliyoruz.
"BÖLÜCÜLÜĞÜN KAYNAĞI KURUYOR; BUNDAN KORKUYORLAR"
Tahakkümün zincirleri kırılıyor; bundan ürküyorlar. Bölücülüğün kaynağı kuruyor; bundan korkuyorlar. Terörün bir dişiyleş zamanı olarak, barış ve huzur kuşağının iç cephemizi saracak olmasından da aşırı derecede rahatsızlık duyuyorlar. Türk ile Kürt’ü düşman etmek üzerine kurulmuş bir buçuk asırlık emperyalist komplo yerle yeksan ediliyor. Bundan dolayı uyuşmuş vicdanlarıyla son kozlarını oynuyorlar.
Yurdunu alçaklara uğratmamak uğruna göğüslerini siper eden bütün şehitlerimizle övünüyoruz. Hiç kimse şehitlerimiz üzerinden istismar parantezi açmaya kalkışmasın. Türk milletinin bağımsız ve onurlu yaşaması için, bir gül bahçesine girercesine kara toprağa düşmüş kahramanlarımıza minnet duyuyoruz. Hiç kimse minnet duygumuzla boy ölçüşmeye yeltenmesin.
Terörsüz Türkiye, Türk milletinin ve Türk devletinin tavizsiz kararıdır. Bu karar ve kararlılığı sekteye uğratmaya, sabote etmeye hiçbir hayasız hamâkat ve hamaset siyasetçisinin takati yetmeyecektir.
Merhum hocamız Prof. Dr. Ahmet Süheyl Ünver diyor ki: “‘Bu beni alakadar etmez’ dediğiniz gün, bu ülkeye en büyük suikastı yapmış olursunuz. Aksini vatana ve millete hizmet sayarım.”
YETER Kİ TERÖR HAYATIMIZDAN KALICI OLARAK SÖKÜLÜP ATILSIN, BİZİM SONUMUZ DA VARSIN DAR AĞACI OLSUN
Türkiye’nin terörden arınması ve arındırılması konusunda “Beni alakadar etmez” diyenlerin alayı birden suikastçıdır. Neymiş, bizi yargılayacaklarmış. Neymiş, bizden hesap soracaklarmış. Neymiş, anayasa ve kanunlara göre suç işliyormuşuz. Siz yargılasanız yargılarsanız, çantacı pespayeliğinizi ve cukka düşkünlüğünüzü yargılarsınız.
Bakınız, şu yaşımda mertçe ve dürüstçe haykırıyorum: Yeter ki Türkiye ve Türk milleti barış, huzur ve sükunet bulsun. Yeter ki terör hayatımızdan kalıcı olarak sökülüp atılsın. Bizim sonumuz da varsın dar ağacı olsun. İşte, bu korktuğu durum efendim.” İHA
































