KESK:OHAL'E HAYIR
Adıyaman Demokrasi meydanında bir araya gelen Adıyaman KESK şubeler platformu üyeleri OHAL'in uzatılmasına karşı çıkarak basın bildirisi yayınladılar.
Güncel 2018-01-20
Adıyaman Demokrasi meydanında bir araya gelen Adıyaman KESK şubeler platformu üyeleri OHAL'in uzatılmasına karşı çıkarak basın bildirisi yayınladılar.Bildiriyi okuyan KSEK ADIYAMAN "PLATFORMU dönem sözcüsü Mehmet Dağdeviren şunları söyledi.
17 Ocak 2018 tarihinde toplanan MGK’da OHAL’in 3 ay daha uzatılması tavsiye kararı alındı. Ve 18 OCAK itibariyle OHAL’in 3 ay daha uzatılmasına dair Başbakanlık tezkeresi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda kabul edilerek OHAL altıncı kez uzatıldı. Böylece 20 Temmuz 2016’da OHAL’i ilan eden iktidarın 45 gün, hatta bir ay içinde sona erebileceği yönündeki açıklamalarının koca bir yalandan ibaret olduğu da altıncı kez teyit edilmiş oldu.
Bu süreçte 1.190’ı eğitim işkolu olmak üzere toplamda 1.267 KESK’li Çorum, Yozgat, Erzurum, Osmaniye gibi milliyetçi, muhafazakâr nüfusun ağırlıkta olduğu illere sürgün edilmiştir. Bazı üyeler eşleriyle birlikte ve farklı farklı illere sürgün edilmişlerdir; aile bütünlükleri bozulmuştur. Toplu sürgünler sonrası EĞİTİM SEN ve KESK’in yoğun uğraşları sonucu sürgünlerin bir kısmı son görev yerlerine yakın il ve ilçelere gönderilirken bakıma muhtaç yakınları olan sınırlı sayıda üye ise görev yerlerinde kalmışlardır.
Halen en az 77 KESK’li hala değişik illere sürgün edilmiş durumdadır.
OHAL sürecinde en az 1.267 KESK’li gözaltına alınmıştır. Siyasi iktidar 2017 yılının son günlerinde dahi gözaltılara ara vermemiştir. KESK Ankara Şubeler Platformu tarafından 30 Aralık 2017 tarihinde Sakarya Caddesi’nde yapılmak istenen basın açıklamasına yönelik polis saldırısı yaşanmış, Eş Genel Başkanımız Aysun Gezen ve bazı şube yöneticisi arkadaşlarımız hiçbir uyarı yapılmadan, plastik mermi ve biber gazının kullanılarak, ters kelepçe ile gözaltına alınmışlardır.
OHAL sürecinde sendikal faaliyetler, toplantı, yürüyüş ve gösteri, düşünce ve ifade özgürlükleri gibi temel hak ve özgürlükleri kullandıkları gerekçesiyle 200’den fazla KESK’li tutuklanmıştır. Halen 66 KESK’li çeşitli cezaevlerinde tutuklu olarak bulunmaktadır. Hukuki olmayan, büyük çoğunluğu sendikal hak ve özgürlükler kapsamındaki eylem ve etkinliklere katılmaları gerekçesiyle yapılan tutuklamalar toplumsal korku yaratmaya dönük olup gözdağı niteliğindedir.
OHAL sürecinde ihraç olduktan sonra intihar ederek yaşamını yitirenlerin yanı sıra travmalar ve yoğun stres nedeniyle de yaşamını yitirenler vardır. Açık kaynak taraması ve sendikalarımızdan gelen bilgilerin derlemesi sonucu elde ettiğimiz bilgilere göre toplamda intihar edenlerin 43 kişi olduğu tahmin edilmektedir. Bir yakını ihraç ya da açığa alınmış olup intihar eden 4 kişi bu rakama dahil edilmemiştir. Konuya ilişkin ayrıntılar raporumuzda belirtilmiştir.
Sağlık sisteminin yapboz haline getirilmesi, sağlık hizmetlerinin kamu hizmeti olmaktan çıkarılarak piyasaya açılması, güvencesiz, sözleşmeli ve taşeron çalıştırmanın yaygınlaşması AKP’nin temel politikalarından olmakla birlikte OHAL sonrası on binlerce kamu emekçisinin ihraç edilmesiyle iş yükünün artması sonucu kamu emekçileri nefes alamaz duruma gelmiştir. OHAL fırsatçılığıyla performans sisteminin yaygınlaştırılmasıyla birlikte özellikle sağlık ve büro emekçilerinden bazıları intihar noktasına gelmiştir.
11 Ocak 2016 tarihinde Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi’nin yayınladığı bildiri sonrasında Cumhurbaşkanından hükümete, YÖK’ten ulusal ve yerel medya organlarına kadar imzacı akademisyenlere nefret ve tehdit dolu tepkiler gelmiş, Barış İçin Akademisyenler (BAK), üniversitelerdeki odalarına asılan afişlerle, telefonla, notlarla ya da yerel, ulusal medya aracılığıyla can güvenlikleri hedef alınmıştır.
OHAL uygulaması kapsamında grev yasaklamaları gerçekleştirilmiş, her türlü hak arama eylem ve etkinliği kısıtlanmıştır. Genel olarak kamu alanında ve özel sektörde güvencesizlik derinleştirilmiş ve çalışma yaşamı kuralsızlaştırılmaya çalışılmıştır.
OHAL’de TİS görüşmeleri Konfederasyonumuz sürecin dışında tutularak yandaş konfederasyonla birlikte, 2017 yılı için %3 + %4, yıllık ortalama %5,06’ ile sonuçlandırılmıştır. 2017 yılını %11,92 gibi (ki gerçek enflasyonun bunun çok üzerindedir) son 14 yılın en yüksek enflasyonuyla kapattığımız göz önüne alınırsa OHAL’in kamu emekçileri aleyhine de nasıl kullanıldığı daha iyi anlaşılacaktır.
OHAL’de 696 sayılı KHK ile taşeron çalışmaya ilişkin yeni sorun alanları ve mağduriyetler yaratılmıştır. Tüm taşeron işçilere koşulsuz kadro sözü verilmesine rağmen, 696 sayılı KHK ile taşeron işçilerin büyük çoğunluğu kadro hakkından yoksun bırakılmıştır.
AKP iktidarının yasaklarına, faşizan tutumuna karşı fiili ve meşru mücadele hakkımızı sonuna kadar kullanacağız. Emekçilerin yüzyıllardır süren mücadelesi sonucu ortaya çıkan temel hak ve özgürlükleri AKP’nin sivil darbesine, OHAL’ine, Başkanlık hevesine terk etmeyeceğiz
İşlerimize dönünceye kadar direnmeye, mücadele etmeye devam edeceğiz.
Darbe hukukuna karşı fiili, meşru ve demokratik direnişimizi ve hukuki mücadelemizi her ne pahasına olursa olsun, tüm zorlukları göğüsleyerek sürdüreceğiz.
Bu vesileyle bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; OHAL kaldırılmalı, KHK’ler geri çekilmeli, hukuksuzca ihraç edilen/açığa alınan tüm kamu emekçilerinin işlerine geri dönmeleri sağlanmalıdır. İçeride ve dışarıda barışçıl, laik ve demokratik ortamı sağlayacak adımlar atılmalıdır" dedi.
Basın bildirisinin ardından grup olaysız dağıldı.ŞEHİRDE BU HAFTA