BÜYÜKŞAHİN; ALEVİLİĞİN ÖZÜ İNSAN SEVGİSİDİR..!


ALEVİLİK; Aleviliğin temel anlayışında en başta insan sevgisi, eşitlik, paylaşımcılık ve hoşgörü yer alır. İslam inancı içinde Ehl-i Beyt’in dünyaya ve insana bakışını referans olarak alır ve onu mezhep olarak kabul eder. Kur-an’ı akıl ve mantık çerçevesi dahilinde yorumlayarak değerlendirir.

post

 17    2016-03-14  


Alevilik nedir? Bir inanç mı? İdeoloji mi? Felsefe mi?

-Alevilik, insan sevgisini ön planda tutan, İslam’ın tasavvufi ve batıni(içsel) yorumu olan toplumsal, sosyal, dinsel bir inanç sistemidir.

İslam inancı içinde bir mezhep ise referansı nedir? Kur-an mı? Sünnet mi? Diğeri ise nedir?

-İslam inancı içinde Ehl-i Beyt’in dünyaya ve insana bakışını referans olarak alır ve onu mezhep olarak kabul eder. Kur-an’ı akıl ve mantık çerçevesi dahilinde yorumlayarak değerlendirir.

Aleviliği Sünni İslam anlayışından ayıran noktalar nedir?

İslam’ı ve Kur-an’ı anlayış ve algılayış konusunda farklılıklar vardır. İbadette, dünyaya özgürce bakışta, Kabe’yi insan gönlünde görmekle farklı bir inanç sergiler.

Temelde Alevilik anlayışı nedir?

Aleviliğin temel anlayışında en başta insan sevgisi, eşitlik, paylaşımcılık ve hoşgörü yer alır.

Alevilerin çoğunluğu genelde sol parti ve düşüncelere yakındır neden?

Alevilik inancı gelişmeye, çağdaşlaşmaya ve yenileşmeye yöneliktir. İlerici görüşlere açıktır. O bakımdan sola biraz daha eğilimlidir. Çünkü genel anlayışa göre sol düşünce; özgürlükçü, bağımsızlıkçı, eşitlikçi, fakir ve ezilenlerden yana olduğu kabul edilir.

Toplumun her kesimi gibi Aleviler de zaman, zaman baskı ve şiddete maruz kalmıştır. En acı örneği de Dersim'dir. Buna rağmen Atatürk resimlerinin cem evinde bulunması bir tezat değil midir?

Dersim olayı Türkiye Cumhuriyet’inde çok acı ve hüzün verici bir olay olarak yaşanmıştır. Orada katledilen insanlar çok acımasız bir zihniyetin kurbanlarıdır.

       Atatürk resimlerinin cem evinde bulunması durumuna gelince şunu söylemekte yarar var diye düşünüyorum; Aleviler Atatürk’ü emperyalist güçlere karşı savaşmış, cumhuriyeti kurmuş ve yenilikler yapmış bir devlet adamı olarak kabul eder ve önemserler. Atatürk’ün resimlerini cem evinde bulundurarak onun önünde ibadet etmek gibi bir koşul yoktur. O dinsel bir sembol değil, sosyal, siyasal ve toplumsal bir devlet adamıdır. Cem evlerinde (ibadetin yapıldığı bölümde) Ehl-i Beyt’in ve dinsel alanda hizmet edenlerin resimleri bulunur ve buna göre de hassasiyet göstermek gerekir.

Aleviliğin referans aldığı kitap, kişi veya filozof kimdir?

Aleviliğin referans aldığı kitaplar şunlardır: Kur-an’ı Kerim, İmam Cafer Buyruğu, Şeyh Safiyeddin, Erkan nameler, Kumru, Bektaşiliğin iç yüzü, Saadete Ermişlerin Bahçesi, Makalat, Velayetname… vb.

      Aleviler, Hz. Muhammed, Peygamberler, On İki İmamlar, ve Hz. Hızır… gibi büyük kişileri referans olarak alırlar. Dünyada hizmet veren ve emek çeken filozof ve ilim adamlarına da önem verirler.

Hızır kimdir? Hızır cemi niçin yapılır?

Hızır; nebi, veli, kullardan bir kul(Kur-an’da böyle tanımlanır), yol gösterici, yardım edici ve kurtarıcı olan kutsal bir kişidir. Ölümsüzlük suyu(Ab-ı Hayat)  içmiştir. Hz. Nuh’tan bu yana vardır ve dünyanın sonuna kadar da yaşayacaktır.

       Aleviler Hızır orucunu bitirdikten sonra Hızır lokması yaparlar. Yaptıkları ceme de Hızır cemi derler.

Cem nedir? Cem evi neresidir? İlk cem evini kim nerede inşa etmiştir?

Cem; toplama, topluluk(sözcük anlamı)

       Alevi Bektaşilere göre de cem; ibadet(tapınma) olarak yapılan eylem, törendir. Cem evi Alevi-Bektaşilerin, ibadet yaptığı yerin adıdır. İlk cem evleri Anadolu’da 12-13. yüzyıllarda Malatya Onarlı köyünde , Eskişehir’ de ve Sivas’ta yapılmıştır. Ayrıca, daha önceden bu yana Alevi-Bektaşi dergahları cem evi olarak kullanılmıştır ve kullanılmaktadır.

        İlk cem Kırklar Cemi’dir. Mürşit’i Hz. Muhammed, piri veya rehberi de Hz. Ali’dir. Şimdiki cem evleri Hz. Muhammed’in yaptırdığı mescitleri sembolize etmektedir.

Tanrı, peygamber, İslam, din kavramları size neyi çağrıştırıyor?

Tanrı; esirgeyen, bağışlayan, her şeye muktedir olan, yaratıcı bir nurdur.

         Peygamber; Tanrı’nın insanlığa emirlerini tebliğ etmesi için görevlendirdiği yüksek vasıflı kişidir(kişilerdir.)

         İslam; Barış, sevgi ve hoşgörüyü içeren toplumsal, sosyal ve dinsel bir inanç sistemidir.

      Din; bir kutsala inanıp ona yönelmek ve yapılan ibadetlerin kurallarına göre hareket etmektir.

Alevilikte Üçler, Beşler, Yediler, On İki İmamlar ve Kırklar kimdir?

Üçler; Allah(Hakk), Hz. Muhammed, Hz. Ali.

         Beşler; Hz. Muhammed, Hz. Ali, Hz. Fatma, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin.

         Yediler; Hz. Muhammed, Hz. Ali, Hz. Hatice, Hz. Fatma, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin ve Hz. Salman-ı Farisi. Yediler yedi ulu kişiden oluşmuştur.

          On İki İmamlar; Hz.(İmam) Ali, İmam Hasan, İmam Hüseyin, İmam Zeynel Abidin, İmam Muhammed Bakır, İmam Cafer Sadık, İmam Musa-i Kazım, İmam Ali Rıza, İmam Muhammed Taki, İmam Aliyyül Naki, İmam Hasan-ül Asker, İmam Muhammed Mehdi.

          Kırklar; Ermişlik makamında yer alanlar. Varlıklarına ve kutsallıklarına inanılan kişilerdir. 17 kadın ve 23 erkekten oluşmuştur. Orada Mürşid Hz. Muhammed, Pir(rehber) Hz. Ali’dir. Hz. Muhammed sonradan kırklara dahil olmuştur. Orada cem yapılmıştır, semah dönülmüştür.

Pratikte neden bunlar gibi yaşanılmaz?

Onlar ulu kişilerdir. Onlar gibi yaşamak olanaksız. Ama onlar sembol olarak kabul edilerek izleri sürdürülür.

Anadolu Aleviliği ile Ortadoğu Şia’sı arasındaki fark nedir?İran ırak suriye.Bunlar ibadetlerini camide ifa ederken siz neden cem evinde?

Ortak özellikleri Ehl-i Beyt’i sevmektir. Şii, şeriatın kurallarına göre hareket eder. Alevi yol-erkan kurallarına göre hareket eder. Alevilikte mürşit, pir, rehber, talip, ikrar, musahiplik ve görgüden geçerek arınmak vardır. Alevilikte Muharrem yası, Muharrem orucu ve Hızır orucu vardır. Şiilikte Muharrem orucu ve Hızır orucu yoktur.

         Alevi ibadetini cem evinde saz eşliğinde yapar, Şii ibadetini camide yapar.

Hz. Ali nasıl yaşardı?

-Hz. Ali, halifelik gibi yüce kabul edilecek makamlara geldiği  halde, alçak gönüllü davranarak yaşamı süresi içinde geçirdiği fakirlik yaşamından vazgeçmedi. Fakir yaşadı ve fakir olarak Hakk’a yürüdü. O fakirin dostuydu ve onlardan farklı yaşamadı. Yiyecek ve giyeceğini onlarla paylaştı.

Hallac-ı Mansur, Nesimi, Pir Sultan, H. Bektaşi Veli, Yunus isimleri sizde neyi çağrıştırıyor?

-Alevi-Bektaşi inancının temelini oluşturan ululardan sayılarak büyük bir saygıyla örnek alınırlar. Bu büyük kişiler inancın esin kaynaklarıdır.

Bölgemize dönersek özellikle doğuda acı olaylar yaşanmakta,bu olayları nasıl görmek lazım?

Egemen güçler Ortadoğu’yu  paylaşmak ve ülkeleri kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmeye çalışıyorlar. Oyunlara gelmemek için içimizde birlik ve beraberliği sağlamamız gerekiyor. Dinin siyasete alet edilmemesi, hak ve özgürlükler konusunda eşit davranılması ve ülkenin bağımsızlığı konusunda ödün verilmemesi gerekiyor. Laik ve demokrat olmak birliğimizi güçlendirir. Özellikle İslam ülkeleri bu konuda hassasiyet göstermelidir. İnsanlar yok yere katlediliyor. Allah’ın verdiği her can değerlidir. Onu kollamak ve korumak en kutsal görevimizdir.Savaşlara son vermek ve insanları huzur ve mutluluğa kavuşturmak için çaba gösterilmelidir.

Toplumsal barış adına ne yapmak lazım?

-Toplumsal barış adına din, dil, ırk, mezhep, düşünce ve inanç farkı gözetmeden paylaşımcı, eşitlikçi, hoşgörülü ve sevgi dolu bir ortam yaratmamız gerekir. Bu da demokrasiyi tam anlamı ile yerleştirmekle mümkün olur.

Nasıl bir toplum arzuluyorsunuz? Adıyaman’da bir kanaat önderi olarak, alevi kesim ile devlet arasında bir nevi köprü görevi görüyorsunuz. İlişkileriniz ne durumda?

-Demokrasiyi özümsemiş bir toplum istiyorum. Haklara ve kul hakkına saygı göstermek büyük bir erdemliktir. Bu konuda herkes çaba göstermeli. Devlet yurttaşını eşit biçimde kollayacak, yurttaş ise devlete karşı olan sorumluluğunu yerine getirmeye çalışacak.

Adıyaman’ımıza baktığımızda her ne kadar yüzeysel anlamda Alevi Sünni söylemi varsa da pratikte insanlar sözde değil özde bir birliktelik var. Ticarette, sanatta, iyi günde kötü günde kız alıp verme belirgin bir  ayrımcılık yok bu güzelliği neye bağlıyorsunuz?

-Adıyaman halkı yüzyıllardan bu yana birlikte yaşıyor. Her mezhepten ve her ırktan insanlar var bu birlikteliğin içinde. Akraba olmuşlar, dost olmuşlar, kirve olmuşlar ve birlikte resmi ve sivil olarak yaşamışlar. Bunun sonucu olarak adeta kaynaşarak birlikteliklerini sürdürmüşler. Umarım, hep böyle barış içinde olurlar.

Adıyaman’ın ekonomik anlamda da gelişmesi için ne yapmak lazım? Siyasiler, STKlar seçilmiş ve atanmışlar olarak?

-Adıyaman’ın gelişmesi için turizme, tarıma, sanayiye, endüstriye, eğitime, yollara ve barajlara önem vermemiz gerekir.

Adıyaman sizce nerede olmalı? Kurtuluşu nerede?

-Adıyaman, Ortadoğu’nun en güzel yerlerinden birisidir. Ekonomik, sosyal, tarihsel, kültürel ve toplumsal alanda geliştirilmeli ve çağdaş bir kent kimliğine kavuşturulmalıdır.

KISA KISA

  Aşk : Yürekten gelen sevgi ve bağlılık içeren duygu.

Ahlak: Gelenek, örf ve adetlerin sınırını aşmama, sevgi ve saygı göstermek. İyi davranış sergilemek.

Günah: Dince ve ahlakça konulan kuraların dışına çıkmak.

Din: Bir varlığı kutsal görüp ona bağlanmak ve onun için yapılan ibadetlerin kurallar bütününe denir. Bir fikri benimseyip ona bağlanmak.

Hayat: Yaşam, ömür.

Kıyamet: İslam inancına göre dünyanın sonu. Gürültü, karışıklık.

Cennet: İslam inancına göre iyilerin öbür dünyada ödüllendirildikleri yer. Güzel, hoş olan yer. Uçmak.

Cehennem: Dinsel inanca göre kötülerin öbür dünyada cezalandırılacakları yer. Ateşin yandığı yer.

Huzur: Rahatlık, mutluluk duyma. Ön, yan gibi anlamlar da yüklenir.

Nefret: Şiddetli bir biçimde tiksinmek, iğrenmek.

Pir: Yaşlı, koca, ihtiyar. Deneyimli. Tarikat kurucusu. Alevi inancına göre de üst makamda olan, evlad-ı Resul torunu, alevi yol erkanında ikrar alan kimse.

Can: Ruh. Alevi inancına göre ikrar veren, bağlı olan, dost olan.

Canan: Canın sevdiği, sevgili anlamında kullanılır. Tasavvufta Tanrı anlamında kullanılır.

Bu keyifli mülakat ve sorularımıza içtenlikle cevaplarınız için çok teşekkür ediyoruz..

 ‘‘ Şehirde BUHAFTA ’’ Gazetesine iyi yayınlar diliyorum. Gazeteye emeği geçenlerin yüreğine, diline, ve ellerine sağlık diyorum. Başarılı olmanız Adıyaman’ın başarılı olması demektir.

Sağlıkla, dostça ve hoşça kalın.

ÖZEL RÖPORTAJ: R.FERHAT VURAL

ali büyüşahin,r.ferhat vural,şehirde bu hafta,adıyaman