Pandemi sürecinde olumsuzluktan kaçmanın 6 yolu
Psikoloji Uzmanı Doç. Dr. Neslim Güvendeğer Doksat, pandeminin geride bırakmış olduğumuz birinci fazında, ruhsal hastalık oranlarında ciddi bir artış olduğuna dikkat çekerek, ''Ruh sağlığı bozulan kişiler, gerek mesleki, gerek sosyal faaliyetlerinde işlev kaybı yaşar. Üretemez, tüketemez, çalışamaz hale gelir ve etrafına olumsuzluk aşılar'' dedi. Doksat, olumsuzluk girdabından kaçınan bireylere 6 özel tavsiyede bulundu.

Sağlık 09.06.2020 10:53:40
Beykent Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Neslim Güvendeğer Doksat, covid-19 (korona virüs) pandemi sürecinde birinci fazın geride kaldığını hatırlatarak, ''1 Haziran itibarıyla, hayatımıza her alanda ‘yeni normal’ standartlar girdi.
6 özel tavsiye
1. Sürekli haber takip etmeyi bırakalım. Günde bir veya iki kez haberleri takip edelim ve covid-19 ile ilgili olarak ülkemizdeki ve dünyadaki son durum hakkında bilgi edinelim.
2. Kendimize pandeminin ikinci fazına uygun şekilde yeni bir hayat düzeni kuralım. Bunun içine, yeni normalleşme süreciyle ilgili gerçekleri, olağan hayatımıza en yakınını elde edecek şekilde uyarlayalım.
3. Asılsız bilgi kaynaklarından gelen gerçek dışı, bilim dışı olumsuz verilere itibar etmeyelim. Haberin kaynağını daima sorgulayalım.
4. Resmi otoritelerin verilerini ve bilgilerini takip edelim.
5. Geride bıraktığımız günlerdeki ülke başarımızın farkında olalım. Bu süreçte, Sağlık Bakanlığımız kısa sürede çok iyi bir organizasyon ve eylem planı oluşturup bunu aktif olarak uyguladı. Bilim kurulumuz bu hastalıkla ilgili en güncel bilimsel verileri toparlayarak en uygun tedavi protokollerinin devreye sokulmasını sağladı. Salgının başından itibaren ülkemize özgü denilebilecek bir tedavi algoritması oluşturularak başarıyla uygulandı. O nedenle de sağlık sistemimizin başarısının bilincinde olmak ve güvenmek kendimizi çok daha iyi, güçlü ve olumlu hissettirecektir.
6. COVID-19 pandemisinin kısa soluklu bir süreç olmadığını bilimsel verilere dayalı olarak biliyoruz. Unutmamalıyız ki “hayat eve sığar” ama “hayatın tümü evde geçmez”. Hayata adapte olabilen ayakta kalır prensibinden yola çıkarak, şimdi de olumluyu düşünerek ikinci faza adapte olmamız gerekiyor. Çocuklarımızın eğitime, ülkemizin üretime, insanların yeni normalleşmeye ve yeni sosyalleşmeye ihtiyaçları var. O nedenle, temel tedbir kurallarımız olan maske takılması, kişiler arası mesafe kuralları ve hijyen kurallarına dikkat ettikten sonra, olabildiğince olağan hayatımıza, yeni normalleşme kurallarına uyarak devam etmemiz, kişisel ve toplumsal ruh sağlığımız için en olumlusu olacaktır." İHA