HESAP VERECEK BİRİLERİ VAR MI?
KÂHTA’NIN KAYA’SI DA, TOPRAĞI DA “SORUNLU” MU? BAŞKAN ABDURRAHMAN TOPRAK’IN KIZININ İŞE GİREBİLMESİ İÇİN MÜLAKAT ŞARTLARI MI DEĞİŞTİRİLDİ? KÂHTA KAYMAKAMI AHMET GAZİ KAYA, SINAV ÖNCESİ VE SINAV SÜRESİNCE TELEFONLA TALİMAT ALARAK SINAV SONUCUNA ETKİ Mİ ETTİ? KAYMAKAMI TELEFONLA ARAYARAK TALİMAT VEREN KİM?
Güncel 2016-05-16
Eğer bu iddialar gerçekse, Kâhta kaymakamı Ahmet Gazi Kaya ve Kâhta belediye başkanı Abdurrahman Toprak, insanların karşısına nasıl çıkacak? Onlardan bir daha nasıl destek isteyecek? Kendi yakınları ve talimat aldıkları kişilerin çocukları için asıl hak sahiplerini mağdur ettikleri gerçeğiyle nasıl yüzleşecekler? Adıyaman ve Kâhta halkı şimdi bu soruların yanıtlarını bekliyor. İşte göz göre göre planlanmış bir mülakat ve sonuçları .
İddia–1: Kâhta kaymakamı Kaya, sınav öncesi ve sınav sırasında cep telefonundan talimat mı aldı?
İddia–2: Kâhta kaymakamı Kaya, sınav sırasında “tamam efendim, tamam başkanım,Tabi ki başkanım” diye kiminle konuştu?
İddia–3: kpss’de en düşük puanı alan iki kişi nasıl oldu da mülakat sınavında en yüksek puanı aldı?
İddia–4: mütevelli heyeti, sınavda kamera neden kullanılmadı?
İddia–5: sınav şartları içerisinde işe alınacak sayının en fazla 3 katı kişi davet edilir denirken sınava neden alınacak kişi sayısının tam 5 katı isim çağrıldı?
İddia–6: sınav şartları göz önüne alınsaydı ilk iki sırayı alanlar mülakata giremeyecekti. Yoksa başkanın kızı için şartlar mı değiştirildi?
İddia–7: kamu vicdanı açısından Kahta kaymakamı Kaya, sınava giren kişilere “Ben istediğimi alırım, birinin yürüyüşünü beğenmedim, birinin konuşmasını beğenmedim” diye sözler söyleyebilir mi?
İŞTE HABERİMİZİN AYRINTILARI…
Adıyaman’ın Kâhta ilçesinde Kâhta kaymakamlığı sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfına alınacak iki personel için mülakat sınavı düzenlendi. Sınava kpss’de belli bir puan barajı ve belirlenmiş şartları tutan 10 kişi davet edildi. Normal şartlarda alınacak kişi sayısının en fazla 3 katı oranında isim çağrılırken bu sınava alınacak kişi sayısının tam 5 katı oranında isim davet edildi. Ekstradan davet edilen iki kişiden birisi Kâhta belediye başkanı Abdurrahman Toprak’ın kızı, diğeri ise bir milletvekiline yakın bir ismin çocuğu. Diğer 8 kişi ise bilgi ve donanımları sayesinde kpss’de yüksek puan alarak mülakata kanuni olarak girmeğe hak kazanan kişiler. Ancak mülakat sınavının kazananları ekstra davetle mülakata davet edilen o iki kişi olunca diğer 8 isim, haklarını aramak amacıyla büyün yasal girişimleri başlattı.
Adıyaman’ın Kâhta ilçesinde yaşanan bir mülakat sınavında ortaya atılan “torpil” iddiaları, atanmış ve seçilmişlerin kendi yakınları için inanılmaz yöntemler ve kurgular oluşturduğunu açıkça ortaya koydu. İddialara göre Kâhta kaymakamlığı sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfına alınacak iki kişilik kadro için önceden belirlenen isimleri ön plana çıkartmak amacıyla çeşitli senaryolar hazırlandı. Kâhta Belediye başkanının kızı ve bir başka isim, önceden oluşturulan listeye göre ilk iki sıraya yerleşti. İddia sahiplerine göre, KPSS puanlarının esas alınarak oluşturulan listede yüksek puan almalarına rağmen kendilerini elemek amacıyla her şey yapıldı. Sınav mütevelli heyeti başkanı olan Kâhta kaymakamı, hem sınav öncesi hem de sınav sırasında cep telefonundan sürekli talimatlar alarak, “tamam efendim, tamam başkanım,” diye konuşmalar yaptı. Sınav listesinin açıklanmasının ardından KPSS’de en düşük notu alan ve aralarında Kâhta belediye başkanının kızının da olduğu iki kişi, mülakat sınavında en yüksek notu alarak işe girmeye hak kazandı. Haklarının yenildiğini savunan diğer adaylar ise savcılığa itiraz dilekçesi vererek soruşturma açılmasını istediler.
İşte iddia sahiplerinden Dengir Dündar’ın açıklamaları: Kâhta Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfı mütevelli heyeti tarafından yapılan Mülakata 79. 200 KPSS puanı ile girdim. Yani sınavda puan barajında birinciydim. Ancak ne hikmetse mülakatta düşük puan alarak elendim. Mülakat sonrası açıklanan listede 1 ve 2 yerine 8 ve 9. Sırada yer alan birisinin alınması yanlıştı. Zaten 8. Sıradaki ismin Kâhta belediye başkanının kızı olması, diğerinin ise bir milletvekili aracılığıyla bizim önümüzde yer alması ve işe yerleşmesi hiç doğru değil. Yani bunların liyakatta, mülakatta veya yetenekle değil de torpille bizim önümüzde yer alması göz önündeki bir şey. Herhangi bir kamera kaydı yapılmadı. Ben KPSS’de Türkiye geneli yapılan bir sınavda 80 puan alıyorum, ama nasıl oluyor da mülakatta 15 puan alıyorum. Tam tersi KPSS’de 70 bile alamayan birisi, 5 kişiden oluşan mütevelli heyeti tarafından yapılan mülakatta her birinden ayrı ayrı 100 puan alıyor. Bu bir tesadüf müdür? Ondan sonra kaymakam beyin telefon görüşmesi yapması mülakatta doğrumudur? Bu neyin nesidir? Kaymakam bey mülakat öncesi dışarı çıktı. Orada bekleyen yaklaşık 10 kişilik bir gruba giderek telefonda; “tamam efendim, tamam başkanım," böyle önünü ilikleyerek konuşuyordu. Sonra mülakat esnasında yine bir-iki defa daha telefonu çaldı. Bunlar nasıl mülakat sınavı yapıyor anlamadık. Kaymakamlığa itiraz dilekçesi verdik.
Diğer sınav mağduru isim Mustafa Atabağ ise şunları söyledi: Ben Muğla üniversitesi sosyoloji mezunuyum. Bende Dengir’in söylediklerine katılıyorum. O mülakatta yüzde yüz torpil olduğunu düşünüyorum. Zaten her şey göz önündeydi. Aşikârdı yani. Şimdi bu mütevelli heyeti bizi toplum nezdinde geri zekâlı yerine koydu. Bize 35–40 puan veriyor, diğerlerine 95 veriyor. Aradaki uçurum bu kadar olmamalı. Ha bize 65–70 verse belki yine bu kadar zorumuza gitmez. Çünkü kapasitemiz var. Zaten sınavda kameranın olmaması ayrı bir sıkıntı. Bizim Cihan Karataş isminde. Kaymakam beyle görüşmeye gitti. Demiş ki; kaymakam bey siz bana 3–4 tane soru sordunuz, bende bütün sorulara cevap verdim. Ancak siz neye göre beni elediniz? Kaymakam bey de ona; Ben istediğimi alırım, birinin yürüyüşünü beğenmedim, birinin konuşmasını beğenmedim demiş. Yani bu işler bu kadar basit mi? Herkese neden eşit davranılmıyor? Biz mükalata girenler arasında işe girecekler önceden belliydi sanki. Neden? Çünkü birisi belediye başkanının kızı. Bu bir tesadüf mü dür? Bilmiyoruz. Daha önceki mülakatlarda alınacak kişilerin 3 katı kadar insan sınava çağrılıyordu. Bu sınavda iki kişi alınacaksa neden 5 katı insan çağrıldı? Bu sistem mutlaka bu iki kişiyi gözetilerek yapılmıştır. Bunun başka açıklaması yok bize göre. Çünkü Türkiye’de emsali yoktur. 5 katı kişinin sınava çağrılması gibi."dedi. HABER MERKEZİ