Bir Darbe de Milli Eğitimden Müdürlüğünden!

Pandemi sürecinde zor günler geçiren Özel Eğitim Kurumlarına bir darbe de Adıyaman İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nden geldi. Milli Eğitim Müdürlüğü Adıyaman'da faaliyet gösteren bir çok Özel Eğitim Kurumuna 100 binlerce liralık cezalar kesti.

Eğitim,Sağlık,Kültür/ Sanat ,yatırım yapılabilir ve yaşanabilir kentler listesinde çevre illerin fersah fersah gerisinde olan Adıyaman'da cezai mevzuatın uygulanmasına her kesimden tepki yağdı.

Cezalara tepki gösteren Özel Eğitim kurumları," Bu mevzuat  bir çok ilde uygulanmıyor.Eğitim Kurumlarını kapama noktasına getirecek bu tür idari para cezalarını hakkedecek ne yaptık? Komşumuz Şanlıurfa'da da özel eğitim kursları var neden Adıyaman? " diyerek karara tepki gösterdiler.

Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkisi altına koronavirüs(COVİD-19) salgınının en çok etkilediği kesimlerin arasında Özel Eğitim Kurumları da yer alıyor.Çoğu kurum atanamayan öğretmenleri çalıştırdıklarından dolayı öğretmenlerin maaşını ve SGK primlerini bile ödeyemez duruma geldiler.

 MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜNDEN ÖZEL EĞİTİM KURUNLARINA 100 BİLERCE LİRALIK CEZA

Adıyaman İl Milli Eğitim Müdürlüğü,Özel Eğitim Kurumlarında yaptığı denetimde çeşitli eksiklikleri bulunan veya mevzuata aykırılık tespit edilen çok sayıda  kuruma 30 bin TL'den 120 bin TL'ye varan para cezaları kesti.Cezaya gerekçe olarak matematik bilim grubu dışında edebiyat,kimya  vs farklı bilim grubunda ders verilmesi,mevzuatta belirtilen sayıda personel çalıştırılmaması veya mevzuatta aykırı personel çalıştırılması vb nedenler gösterildi. Pandemiden dolayı zaten zor günler geçiren Özel Eğitim Kurumları bu cezalarla birlikte kapanma noktasına geldi.

ÖZEL EĞİTİM KURUMLARINDAN CEZAYA TEPKİ

Gazetemize tepkilerini dile getiren ve isimlerinin açıklanmasını istemeyen Özel Eğitim Kurumu sahipleri,özellikle pandemiden dolayı zaten ayakta duramadıklarını bu cezalarla birlikte kurumlarının ciddi derecede etkileneceğini ve kapama noktasına geldiklerini söylediler.

" Bizler etik dışı bir iş yapmıyoruz. Pandemi sürecinde devlet çalışanlara  kısa çalışma  ödeneği veriyor.Çevre iller arasında en fakir il Adıyaman yer alırken ve bu illerin hiç birinde yüksek cezalar söz konusu değilken Adıyaman’da bu cezaların verilmesinin bir izahı yoktur. Bizler,Atanamayan hatta ekmeğe muhtaç durumda olan öğretmen arkadaşlarımıza çalışma imkanı sunuyoruz.Çocuklarımızı bilgiyle donatmaya çalışıyoruz.Biliyorsunuz ülkemizin de ilimizin de en büyük sorunu işsizliktir,istihdama da  katkı sağlıyoruz.Pandemiden dolayı eğitimden uzak kalan çocuklarımıza gerekli eğitim desteğini veriyoruz.Kusur mu işliyoruz? Eksiklerimiz olabilir ama bu cezaları hak edecek ne yaptık?.Koronavirüsten dolayı etkilenmeyen kişi ve kurum kalmadı.Bu süreçte herkesin biri birine yardımcı olması gerekirken köstek olunmasını aklımız almıyor.Kaldı ki bu mevzuat tüm Özel Eğitim Kurumlarında geçerli ama bir çok ilde uygulanmıyor.Çevre illere göre daha fakir ve daha geri kalmış Adıyaman gibi bir ilde bu mevzuatın uygulanması ayrıca düşündürücüdür.Sayın valimiz,vekillerimiz  ve yetkililerimizin bu olaya et atmasını istiyoruz.Biz de konuyu yargıya taşıyacağız.Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir.Bu yanlış kararın hukuktan döneceğine inanıyoruz." 

ÖĞRENCİ VELİLERİ DE TEPKİLİ

Okulların koronavirüs salgınından dolayı kapalı olması nedeniyle çocuklarını bu kurslara gönderdiklerini söyleyen bazı veliler," Çocuklarımız maalesef pandemiden dolayı eğitimlerinden uzak kaldılar.Eğitim boşluk kabul etmez.Genç çocuklar, boşta kaldıkları zaman bildiklerini de unutuyorlar.Hafta da bir kaç günde olsa çocuklarımız eğitimlerinden geride kalmıyorlar,okuyorlar tekrar yapıyorlar öğretmenleri yardımcı oluyor. Doğrusu bu cezaları duyunca çok üzüldük en azından bu süreçte biraz daha müsamahalı davranılmalıydı diye düşünüyoruz."

UZMANLAR NE DİYOR?

Özel Öğretim Kurumlarının ‘Covid19 ve yasal mevzuat uygulamaları sebebiyle tarihlerinin en belirsiz ve en zor dönemini yaşadıkları’ söyleyen uzamanlar, "Çünkü Pandemi sürecinin ne zaman sona ereceği ve yaşamımızın ne zaman normalleşeceği bilinmiyor. Belirsizlik azalmak yerine maalesef her gün artmaya/çoğalmaya devam ediyor.

Bu kurumlarda, ilk önce 3, sonra 5 Bilim dalında ders anlatılmasına onay verildi. Hizmet alanlar da hizmet satanlar da hayatlarından gayet memnunlarken birileri rahat durmadı. Ellerindeki çomağı yeniden Kurslara daldırarak işleri yeniden berbat ediverdiler. Üniversite sınavlarında en az 3 dersten(LGS de 6 dersten) soru çıkarken Özel Öğretim Kursların da 1 ders anlatılsın kararını alıverdiler. Eğitimde felaket bundan sonra başladı…

Yasal yönden işin içinden çıkamayan Özel Öğretimcilerden bazıları yaşayabilmek adına yasa ve yönetmeliklerin dışına çıkarak hizmetlerini devam ettirmeyi göze aldılar. Bu defa kurumlarına yapılan baskın ve denetimler sonunda inanılmaz meblağlarda cezalar ödemeye mahkûm edildiler. Çalışanlarının maaşlarını, kiralarını, SGK primlerini, vergi borçlarını ödeyemeyen bu namuslu iş adamları çaresiz ve yaşamdan bezmiş bir duruma düşürüldüler.

Bu millete bu zulmü kim veya kimler yaşatır bilmiyorum. Bildiğim tek şey sınav sistemini değiştirmeden sınava hazırlık sistemi değiştirilmez. Bu alanda hizmet sunan ve her birisi milyarlarca sermaye ile kurulabilen güzelim kurumların sonunu hazırlamak kesinlikle akılcı ve hakkaniyetli bir çözüm değildir.

Tam 30 yıl Özel Öğretim Kurumlarının her kademesinde görev yapmış birisi olarak yetkililere sesleniyorum; ‘Sınavsız bir hayat olamayacağı gibi sınavsız bir eğitim de olamaz.’ Can çekişmekte olan Özel Öğretim Kurumlarımızı tekrar canlandırmak, sektörde devam eden sancılar ve sıkıntıları gidermek için ivedilikle şu adımlar atılmalıdır.

ÇÖZÜM

1. Özel Öğretim Kurslarında en az 3 Bilim dalında ders anlatılmasına,

2. Liselere Geçiş Sisteminde (TEOG) Modeline dönülmesine,

3. Halk Eğitim Merkezlerinin ve Belediyelerin kurs faaliyetlerine son verilmesine,

4. Özel okullarda öğrencilere ödenen eğitim ve öğretim desteğinin yeniden başlatılmasına,

5. Özel ders için mevzuat düzenlenerek, bu tip hizmetlerin Özel Öğretim Kurumları tarafından verilmesine,

6. Özel Öğretim Kurumlarında yürütülen her türlü; ‘Teftiş, Denetim, İnceleme ve Soruşturma’ iş ve işlemlerinin Okul Müdürlerinden oluşan ‘Muhakkikler’ yerine ‘Maarif Müfettişleri’ tarafından yürütülmesi sağlanmalıdır. 

Bu düzenlemeler yapıldığı takdirde; ‘Kuyudaki Taşlar’ çıkartılmış olur. Taşların sebep olduğu ağrılar ve sancılar sona erer. ‘Kurs ücretleri de Okul ücretleri de ucuzlar.’ Bu düzenlemeler yapılırsa ‘eğitimin tüm paydaşları’ kazanır. " ŞEHİRDE BU HAFTA