Babacan: Ekonomi dibe vurunca yine hukuk demeye başladılar
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin 1. Olağan Adıyaman İl Kongresi'nde konuştu.

Siyaset 26.11.2020 15:59:24
DEVA Partisi Adıyaman 1.olağan kogresine katılmak üzere Adıyaman' a gelen Genel Başkan Ali Babacan, kongreden önce sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Demokrasiden özgürlüklere,ekonomik sıkıntılardan pandemiye kadar bir çok konuda önemli açıklamalarda bulunan Babacan,iktidara ve küçük ortağına yüklendi.
Babacan konuşmasında, “Bugün sizlerle birlikte Adıyaman 1. il kongresini birlikte olmak çok büyük mutluluk Adıyaman’ın bütün renklerini temsil eden davetli grubu ile birlikte olmak büyük mutluluk. Bizlerle birlikte olduğunuz için teşekkür ediyorum. Deva Partisi 2020 Mart ayında kuruldu, kuruluşundan bu yana yoğun bir şekilde Türkiye’nin dört bir yanında teşkilatlanıyor. 81 ilin 77’sinde kurucu heyetimizi yaptık, yoğun bir şekilde ilçe kongrelerimizi yapıyoruz. Olağan üstü bir gelişme olmazsa 41 il geçip 6 aylık seçimlere hak kazanan bir siyasi parti olmayı hedefliyoruz.
Babacan, Türkiye’nin her kesimine hitap eden herkesin ortada buluştu bir siyasi parti kurduklarını belirterek, “İlk önce özgürlüklerle başlıyoruz, ifade özgürlüğü, inanç özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, teşebbüs özgürlüğü, evrensel standartlarda oluşturmak ve yaşatmak için çalımalar başlattık.
Vatandaşlarımızın çok sık kullandığı adalet herkes adalet istiyor, herkes adaletin olmadığından bahsediyor. Adalet aynı zamanda sosyal adalet gençlerimizin fırsat eşitliğine sahip olması gerekir. İş dünyasındaki insanlarımızın adil bir eşitliğe sahip olması gerekir. Kadınlarımızın, gençlerimizin iş ararken fırsat eşitliğinden faydalanması gerekir” diye konuştu.
Babacan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Ülkemizin dört bir yanında sizinle birlikte damla damla büyüyoruz. Çok çalışacağız. Çünkü ülkemizin bir an önce bu kötü yönetimden kurtulması gerektiğine inanıyoruz. Biz bunun için hazırız.
Güncel bir konu var. Dün akşam hükümetin ilgili bakanı aylardır hepimizden gizlenen vaka sayılarını açıkladı. Son 24 saatteki vaka sayısının 28 bin olduğunu söyledi. Geçtiğimiz haftalarda ben bu vaka sayısı açısından Türkiye'nin dünyada ilk 5'te olduğunu söylemiştim. Dün açıkladıkları rakam ABD ve Hindistan'ın hemen peşinden dünyada 3. olduğumuzu gösteriyor. Dünkü ifadeleri şöyle alt alta koyup baktığınızda aslında topluma bugüne kadar neyi açıkladıklarını bile anlamaz olduk. Dün hasta tanımı yeniden yapıldı. Anlıyoruz ki bu günlük tablolarda açıkladıkları hasta sayısı da doğru değil, bunların hepsini bize doktorlarımız izah etti. Zaten gerçek tablonun bu açıklanan tablodan çok farklı olduğunu biz görüyorduk.
TTB, sağlık çalışanlarımız aylardır feryat ediyor biz kendimiz de ölüyoruz diyorlar fakat TTB gerçek rakamlarım çok daha fazla olduğunu söyleyince ne yaptılar biliyorsunuz ellerinde tuttukları bir damga var getirdiler TTB'ye vatan hainisin dediler. Alışkanlık haline getirdiler. Halkın sağlığını önemsemek vatana ihanet değildir.
Şeffaf olun, halkımız ölüyor, siz insanlarımızın sağlığını aylardır tehlikeye attınız. Bu ülkenin kendi vatandaşının, canından daha önemli bir çıkar olabilir mi ya? İzah edin, anlatın, bugüne dek neden bu bilgileri gizlediniz, neden milletimizi yanılttınız, neden şu anda dahi daha şeffaf olamıyorsunuz?
Ekonomi dibe vurunca ülkeyi yönetenler yine hukuk demeye başladılar. Ama onların dilindeki hukukla bizim bildiğimiz gerçek hukukun hiçbir alakası yok. Daha birkaç gün önce kendi partilerinden birisi hukuk deyince yaylım ateşine tuttular. Bir istifa daha gördük. Tabi bunun adı yakın akraba olmayınca istifa yakın akraba olunca af.
Hukuk reformu diyorlardı. Kendi partileri içerisinde hukukun dillendirilmesine bile tahammül edemiyorlar. Konuşan kendilerinden dahi olsa hemen susturuyorlar.
Bakıyoruz küçük ortağa büyük ortak üzerinden adeta vesayet oluşturmuş durumda. Büyük ortağın kurucularını toplum önünde aşağılıyor. Büyük ortağın çalışma arkadaşlarının kim olup olmayacağına artık küçük ortak karar veriyor.
Bakıyorsunuz birinin istifası, birinin disipline sevki. Farklı bir fikre tahammül kalmadı.
Dün grup konuşmasında Sayın Erdoğan yargıya sesleniyor. Bir an için acaba kendisine günlerce yaptığımız çağrıyı mı yapacak diye bekledik. Biz 'bağımsız olun' diyecek zannettik ancak yargıya yine talimat gitti. Bir de bunu yaparken Anayasa'nın 138. maddesini söylüyor. Yargıyı eleştirmek Anayasa'ya aykırı değildir ama sizin yaptığınız yargıya talimat vermek Anayasa'ya aykırıdır" dedi.ŞEHİRDE BU HAFTA