Koronavirüs süreci kaygı bozukluğunu arttırdı


Uzmanlar, koronavirüs sürecinde anksiyete olarak adlandırılan kaygı bozukluklarının çok sık görülmeye başlandığını, çocuklarda ise ağlama nöbetlerinin görüldüğünü bildirdi.

post

 Sağlık    22.05.2021 13:39:53  


  Pandemi süreci içinde bulunulan dönemde, uzmanlar kişilerin psikolojik sorunlar yaşadığını ifade ederek, bu sorunların başında kaygı bozukluklarının yaşandığının geldiğini kaydetti. Evde kalma sürecini ebeveynlerin avantaja çevirmesi gerektiğini vurgulayan psikologlar, bu süreçte çocuklarda ağlama krizlerinin görüldüğünü vurguladı. 

   "Korona virüs ile birlikte bireylerde ölüm korkusu oluşmaya başladı"

  Salgın ile mücadele döneminde iş yerlerinin kapatıldığını hatırlatan Uzman Klinik Psikolog Özlem Soysal, eğitim kurumlarının da kapatılmasıyla beraber evde çalışmaya teşviklerin başlatıldığını söyledi. Soysal, "Geçici bir süreliğine kapatıldı ve bu finansal olarak insanları zorlamaya başladı. Finansla olarak şoke etkisi oluşunca insanlarda bununla beraber ruhsal rahatsızlıklar artmaya başladı. En çok artan ruhsal rahatsızlıktan biri de kaybı bozukluğu. Birçok danışanımızda şunu görüyoruz, kaygılarının arttığı, ölüm korkularının arttığı, bununla beraber damgalanma süreci. Korona virüs süreci, kişinin kovidli çıktıktan sonra artık toplum tarafından damgalanıp uzak durulması gerektiği düşüncesi vatandaşı korkutuyor. Korona virüs ile beraber biz, yeni bir yaşama adım attık. Hiç bilmediğimiz bir dünyaya adım attık" dedi.

   "Çiftlerde en çok boşanma görüldü"

  Korona virüs sürecinin, Çiftlerde de en çok boşanmanın görüldüğü, en çok anlaşmazlıkların görüldüğü süreç olduğunu aktaran Soysal, "Neden, çünkü şöyle düşünün, bu süreç zarfında birçok çift, çalışan bireylerdi. Ama evde çalışmaya teşvikten dolayı birçok birey artık evde. Ve sürekli bir birleriyle beraberler. Sürekli beraber oldukları için ev hanesi içinde evde bunu yapamıyorlar. Evdeki o iletişimleri de belli bir süre sonra kesilmeye başlıyor. Ve kesildikçe problemler artmaya başlıyor. Okullarına gidemiyor. Kendi arkadaşlarından bile izole olmak zorunda kalıyorlar. Çocuk, anne, babayla geçirmediği zamanı telafi edebiliyorlar" şeklinde konuştu.

   “İnternet bağımlılığı korona virüs döneminde anksiyeteyi tekrar yükselten bir sebep”

  Bu süre zarfında en çok rastlanılan problemlerden birinin de madde ve alkol tüketiminin artması olduğuna dikkat çeken Soysal, sözlerine şöyle devam etti:

  "Bireyler evde izolasyon süreçlerinde o sıkıntı durumunu bastırmak, yapabilecekleri aktiviteler olmadığı için can sıkıntısından madde ve alkol tüketimine yoğunlaşmış durumdalar. Bunun yanında internet bağımlılığı da artmaktadır. Birçok birey, şu an internete bağımlı hale gelmiştir. Bunun da nedeni evde kalmalarından ötürü zaman geçirmek adına internette vakit geçiriyorlar. Bunun yanında aslında bu internet bağımlılığı korona virüs döneminde anksiyeteyi tekrar yükselten bir sebep. Çünkü orada belli belirsiz bir sürü güvenilir veya güvensiz haber kaynağı çıkıyor karşımıza. Bu haber kaynaklarını ele aldığımızda bunlar ister istemez vücudumuza bazı semptomlara yol açıyor. Kalp çarpıntısı, nefes darlığı, boğulma hissi, ölüm korkusu, bunlar artıyor. Ve bununla beraber alkol tüketimi bizi sadece fiziksel olarak değil, ruhsal olarak da çökmemize sebep oluyor." İHA

#koronavirüs,sağlık,adıyaman