Muhalefeti Eleştirmek


 R. Ferhat VURAL    07.11.2021 11:26:35  


Ülkemizde eleştiri kültürü yerleşemediği için, eleştirdiğiniz kişi hemen sizi “düşman” kategorisine koyar. Lafa geldi mi mangalda kül bırakmayanlar bile eleştiri kendisine yönelince hırçınlaşırlar. Size tavır alırlar, burun kaldırırlar, taciz ederler, eleştiriden hiç ama hiç hazzetmezler...
Gazetecilik hayatımızda buna çok şahit oluyoruz.
Adıyaman özelinde bakarsak; bu kentte neredeyse tüm siyasi partilerin temsilcileri var. Ulusal dernek, vakıf vb. oluşumların temsilcileri var. Bunlardan çoğunun; şehre bir şeyler katmak için değil, toplumda kabul görmek için bu yapıların içinde yer aldıklarını biliyoruz (iyileri tenzih ederek).
Sürekli iktidardan şikayetçi olan, iktidarın milletvekillerinden şikayetçi olan bu yapılar gerçekten söylemlerinde samimiler mi?
Bence hayır.
Hayır diyorum, çünkü; birçoğuyla memleket sorunlarını konuştuğumuzda, adının gizli kalmasını ister, bize anlattıklarının yazılmamasını ister. “Neden sesli konuşmuyorsunuz? Bu şehrin sorun ve sıkıntılarını dile getirin, yapıcı eleştirilerinizi söyleyin, azcık da olsa zülfüyâra dokunun” dediğimizde, malum mazeretleri öne sürerler (beklentiler, çıkarlar, menfaatler...) Bu beklentiler içinde olan insandan, samimiyet beklenir mi siz karar verin.
Muhalefet partilerine baktığımızda, bu kentin gerçek gündemini yansıtmadıklarını görüyoruz. Ara sıra bazı sorunları dile getirseler de devamı gelmiyor.
En büyük muhalefet CHP değil mi? Emin olun Saadet Partisi’nin yaptığı muhalefeti bile yapmıyorlar. Bakmayın içi kof, çiçek böcek haberlerini servis ettiklerine. Bu şehirde son ayların en büyük gündemi tütündü. Bugün kırmızı plakalı milyonluk makam aracı ile Adıyaman sokaklarında hava cıva atan vekilin, dün tütüncüleri yüzüstü bıraktığını biliyor musunuz? “Biz hiçbir tütün eylemi içinde bulunmayacağız” dediğini. Ve iktidar vekilleriyle birlikte kooperatifçilik düzenlemesinin içinde yer aldığını? Ya parti içindeki çekişmeler? Milletvekili listeleri, il başkanlığı seçiminde dönen ayak oyunları... Anlat anlat bitmez.
Sonuç olarak, Adıyaman’da iktidar değil, muhalefet tembelliği vardır. İster seçilmiş ister atanmış olsun, kimsenin elinde sihirli değnek yok. Sorunlar ortak akıl ile çözülür, istişare ile çözülür, sorunun değil çözümün bir parçası olmakla çözülür. Sırf muhalif görünmek için her şeye hayır, her şeye “istemezük” diyerek çözülmez.
Ülkemizde klişeleşmiş bir söylem var: “Türkiye’de iktidar değil, muhalefet sorunu var!” diye. Manzarayı umumiyeye baktığımızda, bu söylemin sadece Ankara için değil, yerel için de geçerli olduğuna şahit oluyoruz.
Sağlıcakla kalın.