COMMAGENE GAZETESİ


 Hüseyin Tepeler    21.08.2022 12:22:25  


(Not: Tamamen tebessüm amaçlı, gerçekle hiç alakası olmayan haberlerden oluşmaktadır! Aşırı komedi içerir!)

ÖLÜMSÜZLÜĞÜN FORMÜLÜ ADIYAMAN’DA ARAŞTIRILACAK

Son yıllarda insan ömrünü uzatmak için sayısız çalışmalara imza atan Avrupalı bilim adamları, şehrimizdeki "emeklilik yaşını çoktan doldurmuş" öğretmenleri inceleme kararı aldı. Yapılan araştırmalarda şehrimizdeki öğretmenlerin hiçbir şekilde ölmedikleri, dahası, bu öğretmenlerin çoğunun mesleğine aktif olarak devam ettiklerini tespit eden bilim insanları, bu durumu mercek altına alma kararı aldılar. Konuyla ilgili basın bildirisi yayınlayan Zürih Üniversitesi Genetik Araştırmalar Fakültesi bölüm başkanı Eric Hans ŞAYZE: "İnsan ömrünün en fazla ne kadar uzatılabileceği konusunda yıllardır süregelen çalışmalarımız, bizi ancak belli bir noktaya kadar götürebiliyor. İnsan ömrünün uzatılmasına, özellikle de uzaydaki bazı çok uzun zaman alan çalışmaların yapılabilmesi için ihtiyacımız var. Adıyaman'da çalışan ve emekliliği çoktan gelmiş olan öğretmenler için, gerekirse uzayda küçük bir sınıf oluşturarak ölmemelerini sağlayacağız" şeklinde amaçlarını özetledi.

Konuyla ilgili mikrofonlarımızı uzattığımız Adıyaman Biraralık İlkokulu öğretmenlerinden Şükrü TEVHİDİTEDRİSAT: "La bu ne yavanlık? Sanki biz çok mu hevesliyiz? Torunum üniversiteyi bitirsin, bir dakka görevde kalırsam adam değilim. Hem bana niye diyonız? A şu adamın da 3 senedir emekliliği gelmiş!" diyerek öğretmenler odasının öteki ucunda oturan ve zamanında kendi mezun ettiği meslektaşını hedef gösterdi. //Hüseyin TEPELER, Biraralık İlkokulu

ADIYAMAN'DA KEYİFLİ BİR ETKİNLİK

Adıyaman'da STK'lar bir kez daha boş bir etkinliğe imza atarak halkı şaşırtamadı. ADYAD (Adıyaman Damda Yatanlar Derneği) başkanı Fahri HELEACIKÖTEGİT'in yoğun çabaları sonucu bu pazar ilimizde yerel kültürümüz olan "damda yatma" etkinlikleri düzenlenecek. Etkinlik alanı olarak seçilen 3 üst geçitte güneş erken yüze vurmasın diye perdeler asılmaya devam ederken çalışmaları yakından takip eden başkan HELEACIÖTEGİT mikrofonlarımıza: "Biz Adıyamanlılar olarak çocukluğumuzdan beri hep damda yatoğ. Damda yatmak aile dayanışmasının ve kaynaşmasının en büyük sembolüdür. Biz de bugün burada apartmanlar yüzünden unutulan bu kültürü canlandırmak istedik. Amacımız Adıyaman’a farklı etkinlikler sunarak kültürümüzü ayakta tutmak." dedi. Bu etkinliği bir gelenek haline getirmek isteyen ve bu konuda milletvekillerinden büyük destek aldığını bildiren HELEACIÖTEGİT son olarak "Üst geçitler eyi olmış olmış da, acı insan buraya bi musluk koyar iki kor duvar örer ki toletimizi yapak" diyerek ihtiyacını karşılamak için hızla adliyenin yolunu tuttu. //Zeynal Abidin TURAN, yeni adliyenin ora.

ADIYAMAN’DA BİR KAVGA DAHA:

Abzer: “O el hareketi ney la?”

Zeynal: “Ney ney la?”

Abzer: “Ney ney ney la?”

Zeynal: “La ney neyi yımırta!”

Abzer: “La yerri yavrı!”

(şeklinde sonlandı..) //Ömer Cenap GÜLYÜZ, Girne fırınının ora.

 

AKRABALARI TARAFINDAN DIŞLANDILAR

Özellikle yaz aylarında süregelen düğün sezonunda 5 çocuğu, 2 damadı, 3 gelini, 8 torunu, karısı ve kendisiyle toplam 20 nüfusu yakın uzak her akrabanın düğününe götürerek yedirip içiren ve sadece 100 kağıt şavaş parası ödeyen Abuzer NONİÇORŞİ, akrabalarının ortak kararına göre bundan böyle düğünlere çağırılmayacak. Konuyla ilgili mikrofonlarımıza açıklamalarda bulunan NONİÇORŞİ, "Low biz qe adam başı bir milyun veroğ gene. Bizim deze oğlı Momo 10 milyundan fazla vermor" diyerek ve o sırada karşısındaki sandalyede yemek yiyen Mahmut ETSEÇEN'i işaret ederek kendini savundu. //Hüseyin TEPELER, Can Düğün Salonu

TÜRKİYE'NİN EN UZUN SOYADI ADIYAMAN'DA

Gazetemizin yaptığı özel araştırmayla, en uzun soyadının Adıyaman'da olduğu tespit edildi. Soyadının sahibi olan Abuzer MEMURBEYKURBANOLİMACIÇABUKOLDAHAGİDİPFIRINDANYEMEĞİALACİM ile yaptığımız röportajda, olayın hikayesinin şöyle olduğu ortaya çıktı: Soyadı kanunu yürürlüğe girer girmez apar topar Nüfus İdaresi'ne başvuran hemşerimizin büyük dedesi Açgözlü Hamo'nun Oğlu Abdurrahman (Avdi Moli Hami Cıllek), görevli memurun kendisine yönelttiği onlarca sorudan sonra sıra en önemlisi olan "Peki beyefendi, soy isminizin ne olmasını istersiniz?" sorusuna geldiğinde, daha soru bitmeden ve soruyu anlamadan verdiği cevapla bu soyadını edinmiştir. Bugünlerde soyadını değiştirmek için mahkemeye başvuracağını da belirten Abuzer M., en çok da şimdiye kadar optik form doldurma çilesi yüzünden aileden kimsenin sınavlarda başarılı olamaması, ve isim kodlamayı yetiştiren öğrencilerin de soyadın sadece "MEMURBEYKURBANOL" kısmını sığdırdıkları için salon görevlilerinin kendilerine yönelik yazıldığını zannederek sıkıntı çıkarmaları yüzünden mağdur olduklarını, yeni soyisim olarak da en eskisi olan "CILLEK"e döneceklerini vurguladı. //Hüseyin TEPELER, Eski Adliye'nin Ora.

Sevgiyle kalın