Dezenformasyon mu, ‘Sansür Yasası’ mı?


 R. Ferhat VURAL    16.10.2022 13:19:14  


Muhalefetin ve basın meslek örgütlerinin 'sansür yasası' olarak nitelendirdiği halk arasında endişe ve panik yaratanlara 3 yıla kadar hapis cezası öngören 29. maddenin de aralarında bulunduğu Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Meclis’te AK Parti ve MHP’nin oylarıyla kabul edilerek yasalaştı.

Muhalefet yasanın muğlak ifadeler içerdiğini belirtmiş, "Bu düzenlemeyle sosyal medyada haber beğenenler bile hapse girebilir" eleştirilerinde bulunmuştu.

40 maddelik yasanın 29'uncu maddesi şöyle: "Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak."

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, Adıyaman ziyaretinde basın mensupları ile bir araya geldi. İleri, özellikle son günlerin gündeminde yer alan dezenformasyon yasasıyla ilgili konuştu.

  Genel Başkan Yardımcısı İleri, “Basın Kanunundaki güncellemelerin milletimize hayırlı olmasını diliyoruz. Sosyal medya mecraları özellikle Türkiye’miz de dezenformasyona yüzsek dozda maruz kalan mecralardır. Bu konuda yapılmış ciddi çalışmalar var. Türkiye’de sosyal medyada paylaşılan bilgilerin önemli bir kısmı, yüzde 49’u yanlış bilgilerden ibarettir. Emniyet Genel Müdürlüğünün verilerine göre, kullanılan hesapların yüzde 25’i sahtedir. İnşallah Türkiye’de vatandaşlarımızın dezenformasyondan uzak, özgürlüklerini buldukları bir ortam olacaktır. Hayırlı olsun diyorum. 29. Madde çerçevesinde itirazlarını dile getiren muhalefetin bu itiraza bir gerekçe bulamadılar.  Bu madde sadece milleti yanlış bilgilendirici kamu huzursuzluk oluşturmak isteyen cenaplara hitap etmektedir” dedi.

Peki nedir dezenformasyon? Vikipedi dezenformasyonu,” Yanlış veya doğruluğu bulunmayan ve kasıtlı olarak yayılan bilgi; bilgi çarpıtma. Hasmı rencide etmeyi, aşağılayıp küçük düşürmeyi amaçlayan karşı propaganda ile benzerlik taşır” olarak açıklıyor.

Şimdi bu yasa sadece sosyal medyada paylaşılan bir takım muhalif yazar/çizerlerin paylaşımlarıyla mı sınırlı kalacak, yoksa gerçekten ‘yalan yanlış’ bilgi yayan tüm kamu kurum ve kişileri de kapsayacak mı?

Örneğin,

- Her seçim döneminde yalan vaatlerde bulunup seçim sonrası o vaatleri unutan halkı kandıran Milletvekili ve Belediye Başkanlarını da kapsayacak mı?

-Muhalefetin ve bazı ekonomistlerin iddiasına göre, enflasyon oranlarını yanlış hesaplayıp düşük gösteren Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’in verileri ve bu verileri paylaşan bürokratları da kapsayacak mı?

-“Açın pencereleri, açın kombileri yaz ayı da olsa, havalar sıcakta olsa sonuna kadar açın vanaları. Artık gaz patronuyuz..” diyen trolleri de kapsayacak mı? Bekleyip göreceğiz.

Bu örnekleri daha da çoğaltabilir. Şu hatırlatmayla bu haftaki yazımızı sonlandıralım.

AK Parti yola çıkarken 3Y ile mücadele için yola çıkmıştı. Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar.

Nereden nereye…

Sağlıcakla kalın