Seçime Doğru..
R. Ferhat VURAL 08.01.2023 11:45:19
Her ne kadar seçim takvimi açıklanmamış olsa da, gerek yerel de gerekse genelde, siyasi partileri seçim heyecanı sarmış görünüyor. Tabi ki en çok heyecanlı olanlar milletvekili hayali kuranlardır. Özellikle iktidar partisinde bu hayali kuranlar açık açık söylemeseler de bi şekilde kendini belli ediyorlar.
Eskiden bir reklam vardı, hani şu Adile Naşit’in oynadığı reklam.” Her gelin kızın rüyası Zetina dikiş makinası” diye.
Tabi siyasete giren ve mesaisinin çoğunu parti çalışmalarına ayıran insanların hayali de ya belediye başkanı veya milletvekili olmaktır. Bundan daha doğal bişey yoktur.
Birde emek sarf etmeden hazır sofraya konmak isteyenler vardır. Örneğin, partinin herhangi bir kademesinde bulunmamış, mahalle veya köylerde seçim çalışmalarına katılmamış, yazın terlememiş, kışın üşümemiş, insanlara, partiye zerre kadar maddi/ manevi bir katkısı olmamış, buna rağmen aday adayı olup “bende varım “derler.
Bu adaylık da nerde çıktı diye sorduğunuzda “Ankara’da işimi bağladım, 1 veya 2’nci sıra garanti” derler. Nasıl bir bağlama ise artık..
Bu zevata daha yakından baktığımızda şunu gözlemliyoruz. Aslında kendileri de listeye girmeyeceklerini çok iyi biliyorlar. Hepsi değil tabi, tahtası eksik bazıları buna gerçekten inanıyor, bir iki kişinin pohpohlamasıyla vekil olabileceklerine inanıyorlar, yazık!
Bazıları ise bunu bilinçli yapıyor.
Diyelim ki; Aday adaylığını açıklayan memur veya müdür ise yerini sağlamlaştırmak veya terfi almak amacıyla bunu yapıyor.
Ticaretle uğraşıyorsa akçeli işlerden biraz daha nemalanmak için. Bir kısmı da aşağılık kompleksli olduğu için bu etiket sayesinde toplumda yer edinmek için. Birde şovmenler var, avam tabiriyle herşeye maydanoz olanlar, ilgili ilgisiz her şeye atlayanlar. “Maksat muhabbet olsun” misali. Memleket için bugüne kadar ne yaptınız, bir projeniz var mı, bilgi birikiminiz var mı, seçilseniz ne yapacaksınız? diye sormanız zaten abesle iştigaldir, çünkü; olmayan şey sorulmaz. Hepsi mi böyle derseniz tabi ki hayır, istisnalar da var.
Önceki seçimlerde aday adayı olup da listeye giremeyen birçok insanla konuşmuşluğum var. Listeler belli olduktan sonra nasıl köpürdüklerini, nasıl hakaretler savurduklarını görmeniz lazım. Davaymış, memleketmiş, hizmetmiş hepsinin hikâye olduğunu anlarsınız.
Şunun da altını çizmemiz lazım. Siyaset kurumu halka hizmet aracıdır. Her alanda olduğu gibi, burada da liyakat, ehliyet, bilgi birikim ve her şeyden önemlisi ahlak ve erdem gereklidir. Yönetici toplumda örnek alınan insandır. Onun dürüst ve ahlaklı olması çok şeyleri değiştirir. Tabi tersi de…
Sağlıcakla kalın